Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sahada fiilen başlamıştır

Erzurumajans-Kütahya Yeni Kapalı Spor Salonu'nda yapılan 6. Olağan İl Kongresi bugün gerçekleşti. Kongreye katılmak üzere Kütahya'ya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonu dolduran kalabalığa hitap etti. Kütahya'nın seçimlerde verdiği desteği hatırlatan Erdoğan, konuşmasına teşekkür ederek başladı. Konuşması sık sık tezahüratlarla kesilen Erdoğan, Kütahya'nın Kurtuluş Savaşı'ndaki önemine dikkat çekti.

Bölgedeki terör örgütlerinin oluşturacağı sorunları anlatan Erdoğan, Amerika ve Avrupa Birliği'ne yüklendi. Türkiye'nin kötü planları ve projeleri yine bozacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehit verebileceğimiz tehdidiyle bizi istikbal ve istiklal mücadelemizden geri çekilmeye, başımıza gelecekleri kabullendireceklerini düşünenler varsa, onlara yanıldıklarını göstermek boynumuzun borcumuzdur. Terör örgütlerinin saldırılarıyla, darbelerle, ekonomik tuzaklarla bizi içeriden çökertemeyenlerin, sınırlarımız dışından ülkemizi kuşatma hedeflerini de Allah'ın yardımıyla kursaklarında bırakacağız" dedi.

Artık Türkiye'nin sözlere değil, sahada olup bitenlere göre adım attığını belirten Erdoğan, "Türkiye, 2 bin 200 yıllık bir devlet geleneğine sahiptir. Bu coğrafya ise bin yıldır kesintisiz vatanımızdır. Kadim geçmişimiz bize her türlü, tuzağı, kumpası ve ihaneti öğretmiştir. Suriye'de kendilerince bir oyun kurgulayanlar, terör örgütünün adını değiştirerek kurnazlık yaptıklarını sanıyorlar. Bizim gözümüzde adı ne olursa olsun teröristlerden kurulu her türlü organizasyonun adı, terör örgütüdür. Yok Suriye Demokratik Güçleriymiş, yok sınır ordusuymuş, yok sınır muhafızlarıymış. Siz kimi kandırıyorsunuz ya? Bu örgütün adı PKK'dır, PYD'dir, YPG'dir. Hani Amerika'nın da, Avrupa Birliği'nin de terör örgütleri listesinde olan PKK var ya, Suriye'de kurdukları örgütün ta kendisidir. Böyle olduğunu kendileri de çok iyi bildikleri halde, bizi ve tüm dünyayı kandırmak için adeta kırk takla atıyorlar. Bunu yaparken de sürekli kendileri ile ters düşüyorlar. Biri diyor ki, 'ordu kuracağız' öteki diyor ki, 'bizim asla böyle bir amacımız yok.' Bu şekilde söze başlıyor, bir başkası da sınır muhafızları oluşturacağız diye bir laf ediyor. Daha bunun mürekkebi kurumadan iç güvenlik oluşumu diye bir şey ortaya çıkıyor. Ya bunların birbirinden haberi yok. Ya da birinin söylediği yalanı, öteki duymadığı için her biri başka telden çalıyor. Üstelik bir de, 'bu girişimlerimiz Türkiye'yi hedef almıyor' diyerek güya üste çıkıyorlar. Her ne olursa olsun artık onları ne dedikleri bizi hiç ilgilendirmiyor. Çünkü biz sahada ne olup bitiyor, sadece ona bakıyoruz" diye konuştu.

Konuşması "Bir gece ansızın gelebiliriz" tezahüratları ile kesilen Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun üzerine, "Geldik ve geliyoruz. Sahaya son bir kaç yılda 4 bin 900 tır ve uçak dolusu silah, mühimmat, araç-gereç tespit ettik. Biz bunların hepsini tespit ettik. Okyanus ötesinden buraya bakıldığında eğer Türkiye'nin bütün bunları kabullenip oturacağını sananlar varsa da, ne bu ülkeyi, ne bu milleti tanımamış demektir. Onların aklına Türk deyince sadece, kucaklarında besleyip büyüttükleri FETÖ'cüler ve bu ihanet şebekesinin karaktersiz, omurgasız insanları şekilde sanıyorlar. Ama merak etmeyin öğrenecekler. Bu bölgede Türkiye'den başka çalışılabilecek müttefik bulamayacaklarını öğrenecekler. Mazlumların feryadı, masumların kanı üzerinde demokrasi inşa edilemeyeceğini, zulüm ile abad olunamayacağını öğrenecekler. Biz, bu coğrafyadaki bin yıllık varlığımızı cesaretimizle birlikte sabrımıza da borçluyuz. Çünkü biz şuna inanmışız. Kim ki sabreder, zafer onundur. Nasıl Cerablus El Bab hattında yaptığımız operasyonlar yerle yeksan edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Afrin operasyonunun fiili olarak sahada başladığını aktaran Erdoğan, "Afrin operasyonu fiili olarak sahada başlamıştır. Ardından kademe kademe Irak sınırına kadar ülkemizi kuşatmaya çalışan ülkelerin pisliğini temizleyeceğiz. Burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Bizim Suriye ile toprak bütünlüğü, bağımsız ve müreffeh geleceğinin Suriye halkının demokratik talepleri ile ilgili en küçük talepleri ile ilgili en küçük menfi şüphemiz yoktur. Tam tersine kendi milli güvenliğimiz ile beraber ülkemizdeki üç buçuk milyon sığınmacı başta olmak üzere devletinden ve vatanlarından ayrılmış Suriye nüfusunun yarısından fazlasını teşkil eden 13 milyona yakın kardeşimizin güvenliği, huzuru, geleceği için de bu adımları atıyoruz. Ben şimdi buradan bir şey söylüyorum. Burayı kim takip ediyorsa, Batı'nın tüm ülkelerine sesleniyorum. Allah aşkına, ya sizin bu üç buçuk milyon sığınmacı ile ilgili bir derdiniz yok muydu? Bu üç buçuk milyon insan ne yer? Ne içer ? Ne giyer? Bunlar hastalandığı zaman nereye gider? Bununla ilgili bir derdiniz yok muydu? Tüm Batı'ya sesleniyorum. Siz bunlara karşı bu güne kadar ne yaptınız? Türkiye’ye verdiğiniz sözler var. İşte biz size şu kadar para vereceğiz. Ya bunları zaten bize vermiyorsunuz. Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla insanlara ulaştıracaktınız. Ne verdiniz? Değerli, kardeşlerim verdikleri 900 milyon avro. Değerli kardeşlerim Birleşmiş Milletlerin verdiği 600-700 milyon dolar. Peki bizim harcadığımız ne? Bizim harcadığımız şuan 30 milyar doları geçti. Verseler de vermeseler de biz bu desteği yapmaya devam edeceğiz. Çünkü biz, ‘insanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır’ diyerek büyüdük" dedi.

İşgalcilerin tanımını yapan Erdoğan, "Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 2 bin kilometrekare bizim güvencemizde, korumamızda 100 bine yakın Suriyeli muhacir evlerine döndü. Ülkemizin sağladığı insanlarla bu insanlar normal hayatlarını yaşamaya başladılar. Aynı durum niye bölgelerde yaşanmasın? Şimdi bunu yapmaya çalışıyoruz. Biz kendimizle birlikte Suriyeli dostlarımız için mücadele ediyoruz. Ülkemizin nasıl içinde nasıl insanı yaşat ki devlet yaşasın mantığı ile hareket ediyorsak Suriye için de ayak bıraktığımız her yerde aynı ilkeyi harekete geçiriyoruz. Suriye’de kimler işgalcidir? Suriye’deki çoluk, çocuk, kadın, demeden katleden herkes işgalcidir" diye konuştu.