Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan faiz ve döviz açıklaması

Cumhurbaşkanı döviz kurlarındaki hareketlilik için "Kur dediğin bugün artar yarın düşer" ifadelerini kullandı.

ERZURUM AJANS - Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

 

AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüksek faize karşı olduğumu cümle alem bilir" diyen Erdoğan, bu yoldan geri dönmeyeceklerini söyledi. 

 

"YÜKSEK FAİZ İLE BU KADAR BÜYÜYEMEZDİK"

 

Dün 2021'in üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 7,4 olarak açıklandı. Bu oranla G-20 içinde ilk sırada yer alıyoruz. Bu yıl elde ettiğimiz büyümenin büyük bir bölümü ihracat kaynaklıdır. Ülkemizin ihracatı sadece rakam olarak değil yapısal olarak da güçlü bir konuma yükseliyor. 2021 yılını inşallah çift haneli rakamla kapatacağız. Yüksek faizle devam etseydik bu büyüme rakamlarını göremeyecektik.

 

"FAKİRİ DAHA FAKİR YAPAN BİR MELANET"

 

Faizleri artırarak paradan para kazananları sevindirmek yerine faizi düşürüp yatırımı teşvik ediyoruz. Faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan bir melanettir. Biz ülkemizi sıcak paranın cenneti yapmak yerine kalıcı yatırımlara kavuşturmanın mücadelesini veriyoruz. Kur ve fiyat artışını dikkatle takip ediyoruz. 

Yüksek faizden ne kadar rahatsız olduğumu cümle alem bilir. Hiçbir zaman faizci olmadım. Bugün de değilim, yarın da olmayacağım. Ama siz mandacı faydasınız.

 

İstiyorlar ki Türkiye "ver eline al ekmeğini" günlerine geri dönsün. Biz bu mankurtlara hadi oradan diyoruz.

 

Düşük faizle bu kısır döngüden kurtardığımız para tümüyle yatırıma, istihdama, üretime akacaktır. Düşük kurla ülkemizi ithalat cenneti haline çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Kur dediğin bugün artar yarın düşer. Artık faiz oranlarını dayatmalara göre değil ülkemizin ihtiyaçlarına göre belirleyeceğiz. Kurdaki yükselişin makul sınırları aşması ekonomi politikamızın sonucu değildir.

 

"SONLARI HÜSRAN OLACAK"

 

Tüm Avrupa ülkelerinde sıfır veya eksi olan enflasyon yüzde 5'leri 6'ları geride bıraktı. Sadece enflasyona bakara Türk ekonomisini okumak yanlış olur. Biz köklü bir değişimi hayata geçirmenin mücadelesini veriyoruz. Biz ülkemizi hedeflerine ulaştırmaya çalıştığımızda kıyamet kopmuş gibi ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Biz bu mücadeleyi verirken yüksek kurdan döviz alıp daha yükselmesini bekleyenlerin sonu hüsran olacak.

 

"STOKÇULARA ÜLKEYİ MEZAR EDECEĞİZ"

 

Stokçulara bu ülkeyi mezar edeceğiz. Stokçuluk bizim dinimizde haramdır, bunu yapamazsınız. Yapanlar varsa, bunun bedelini ödeyecekler. Bunun için de birinci derecede Ticaret Bakanlığımız olmak üzere bunların üzerine gideceğiz. Vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum, döviz alırken alışveriş yaparken sağduyudan ayrılmayın. Hala yüksek faiz dayatmasında bulunanlar, evlatlarının geleceklerine kastettiklerini bilmelidir.

 

Yüksek faiz ve düşük kur üzerine kurulu sömürü düzeni ülkemize bir daha giremeyecek. Cari fazla ile elde edilen kaynaklarla büyüme desteklenecek. Türkiye, siyasi ve ekonomik istikbalini CHP gibi IMF ve benzer kurumlara teslim etmeyecektir."

 

 

 

YATIRIM, İSTİHDAM VE ÜRETİM

 

Yatırım, istihdam ve üretim odaklı büyüme stratejisiyle yolumuza devam edeceğiz. Bu politika bir anda ortaya çıkmış değildir. Millete sunduğumuz her hizmet, yaptığımız her yatırım bu atılıma hazırlık amacı taşıyordu.

 

"IMF İLE EKONOMİMİZ KÜRESEL SİSTEMİN KONTROLÜNE GİRDİ"

 

"Hiç şüphesiz bu ihanetlerin gerisinde Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasını istemeyen geçtiğimiz asrın küresel yönetim düzenini kuranlar vardır" diyen Erdoğan, "Ülkemizin IMF ile ilk anlaşmayı yaptığı 1947 yılından itibaren ekonomi politikalarımız ve çoğunlukla onunla bağlantılı olarak siyasi politikalarımız, bu küresel sistemin kontrolü altında yürümüştür. Siyaset ve bürokrasi yanında iş dünyasından medyaya kadar ülkenin tüm dinamikleri bu doğrultuda dizayn edilmiş, edilmeye çalışılmıştır. Menderes'ten Özal'a, rahmetli Erbakan hocamızdan bizim dönemimize kadar bu sistemin dışına çıkarak ülkeyi kendi rotasına döndürmek isteyenler ise hukuk ve ahlak dışı saldırılara maruz kalmışlardır. Buna rağmen milletimiz her darbenin, her krizin, her ara dönemin ardından yeniden kendi değerleri ile, tarihi ile, kültürü ile, gerçek gücü ile buluşturacak kadroların önünü açmıştır" ifadelerini kullandı.

 

MARKETLERDEKİ FİYAT ARTIŞLARI

 

Kur ve fiyat artışından kaynaklanan olumsuzlukları dikkatle izliyoruz. Kurla ilgili beklentinin rakamın seviyesi değil istikrarın sağlanması olduğunun farkındayız.

 

Çarşı pazardaki kimi ürünlerde fahiş fiyat artışlarının çoğunun mantıklı bir izahı bulunmadığını da görüyoruz. Zincirleme fiyat artışlarının zehirlediği iklimin giderilmesi gerektiğini biliyoruz. Türkiye, pek çok gelişmekte olan ülkenin yerinde saymasına neden olan yüksek faiz üzerine kurulu para politikasını artık terk etti.

 

2021'in üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 7,4 olarak açıklandı. Bu büyüme oranıyla G20 içinde ilk sırada yer alıyoruz. Milli gelirimize gelince bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 arttı.

 

EKONOMİDEKİ YENİ MODEL

 

Bu değişimi ya şimdi yapacaktık ya da bir neslin daha hayallerinden uzak kalmasını bekleyecektik. Belki siyaset için riskli ama milletimiz için en doğru planı yaptık, yapıyoruz.

 

Çıksın birisi faizi azaltarak, üretimi artırarak yanlış yapıyorsunuz desin. Diyemez. Doğrusu bizim yaptığımız. Şu anda tüm sektörlerde yeni yatırımlarla, yeni makinelerle, yeni istihdamlarla kesintisiz kapasite büyütme yarışındayız. Biz, ülkemizi fırsatını bulduğunda hemen kaçıp gidecek sıcak para cennetine dönüştürmek yerine kalıcı kazanımlara kavuşturacak yatırımlara dönüştürmek istiyoruz. 

 

 

 

 

 

 

 


01.12.2021 13:23:04