Erzurum Ajans-Cumhuriyet Caddesindeki AK Parti İl Başkanlığı binasının önündeki çöp kutusuna iki kişi tarafından 20 Temmuz 2010 günü saat 23.45'te paket bırakıldı. Güvenlik kameraları tarafından anında fark edilen bombalı tuzak üzerine, bomba uzmanları çöp kutusundaki bombayı kontrollü olarak patlatarak imha etti. Bu sırada bazı işyerlerinin camları kırıldı. Güvenlik kameralarının incelenmesi sonucu düzenlenen operasyonlarda görüntülerdeki 19 yaşındaki Rıdvan Sayak ile kuzeni 16 yaşındaki Ö.S., gözaltına alındı. Bingöl Karlıova nüfusuna kayıtlı bombacı kuzenler bombayı gece çöp kutusuna bıraktıklarını ve ertesi sabah caddenin kalabalık olduğu sırada uzaktan kumandayla patlatmayı planladıklarını söyledi. Adliyeye çıkarılan Rıdvan Sayak ile Ö.S., tutuklanarak Erzurum E tipi Cezaevi'ne konuldu.
Çocuk Mahkemesi'nde bugün ikinci kez hakim karşısına çıkarılan Ö.S., ifadesinde suçsuz olduğunu söyledi. Poşeti koyduğunu doğrulayan ancak içinde bomba olduğunu bilmediğini belirten Ö.S., "Kuzenimle gezerken elindeki poşeti verip, çöpe atmamı istedi. İçinde ne olduğunu bilmiyordum. Ben lise öğrencisiyim. Okumak istiyorum. Bu yüzden tahliyemi talep ediyorum" dedi.
'Terör örgütü üyesi olmak, infial yaratacak düzeyde hareket etmek, tehlikeli madde bulundurmak ve el değiştirmek' suçlarından hakkında 12 yıl hapis cezası istenen Ö.S., ikinci kez çıkarıldığı mahkemede 4 yıl 9 ay hapis ve 2 bin 500 lira para cezasına çarptırıldı. Erzurum Özel Yetkili 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesine dün hakim karşısına çıkarılan Rıdvan Sayak, Kürtçe ifade vermek istemiş ve mahkeme heyeti bunu kabul etmeyerek avukatların savunma hazırlamak için ek süre istemesi üzerine ileri bir tarihe ertelenmişti.
Çocuklarının duruşmasını izledikten sonra gözyaşları ile duruşma salonundan çıkan Belkıza-Mehmet S., yakınların tarafından teselli edildi. Ö.S.'nin 6 çocuğundan ikincisi olduğunu belirten baba Mehmet Ö., "Karar bizi üzdü" diye konuştu.
Çağdaş Hukukçular Derneği Çocuk Komisyonu Başkanı ve sanık Ö. S'nin avukatı olan Müşir Deliduman verilen hapis cezasına tepki gösterdi. Türkiye'de girdiği 10'dan fazla çocuk yargılamasında hukukun bu kadar ihlalini görmediğini söyleyen Deliduman, şöyle dedi:
"Bu yargılama hukuk ilkesi ve dürüst yargılama ihlal edilerek yapılmıştır. İstiklal mahkemeleri, sıkı yönetim mahkemeleri, devlet güvenlik mahkemeleri, olağanüstü, özel yetkilerle donatılmış mahkemelerde uygulanacak mantalite bu çocuk için uyguladı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesi çocuğun yüksek yararı gözetilmesi gerekiyor. Meclisimizin çıkarmış olduğu 5 bin 395 sayılı yasanın 4'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının 'i' bendi çocuk hakkında uygulanacak ceza en son hapis cezası ve özgürlük kısıtlayıcı ceza olması gerektiği yönündedir. Şu ana kadar Avrupa İnsanlık Hakları Sözleşmesi'nin özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen madde adil yargılama ilkesi ihlal edilmiş yargılama etnik ayrımcılığa dayalı olarak yapılmıştır. Ö.S.'nin Kürt ve yoksul bir ailenin çocuğu olmasından dolayı bu aşamaya gelmiştir. İddianameyi 14 ayda hazırladılar. Bu nerede görülmüş?
29.09.2011 14:26:00