Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"Suriye" konulu Cenevre 2 konferansıyla ilgili, "Eğer buradan bir netice
çıkmazsa, inanıyorum ki Cenevre 2 toplantısına katılanların da bir
sorumluluğu olacak" dedi.
Başbakan Erdoğan, Avrupa Parlamentosu
Başkanı Martin Schulz ile yaptığı görüşme sonrasında düzenlenen ortak
basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Avrupa Konseyi Başkanı Herman
Van Rompuy'un daveti üzere geldiği Brüksel'de, gerek Rompuy'la gerek
Barroso'yla çok verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini anlatan Erdoğan,
bu görüşmelerin ardından da Parlamento Başkanı Schulz ile önce dar
kapsamlı daha sonra da parlamentodaki bütün siyasi partilerin
temsilcileriyle geniş kapsamlı bir görüşme fırsatını bulduklarını ifade
ederek, görüşmelerin heyecanlı ve verimli geçtiğini belirtti.
"TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ ÖNCELİKLİ KONUMUZDU"
Başbakan
Erdoğan, yaptığı görüşmelerde öncelikli olarak görüşme konusunun
Türkiye-AB ilişkileri olduğunu ve Türkiye'nin bu süreç içerisindeki uzun
vadeli çalışmalarını ele alma imkanı bulduklarını dile getirerek,
"Bütün bunların yanında özellikle 23, 24. fasılla ilgili
değerlendirmelerimizi gündeme getirdik. Tabi özellikle yine Türkiye'de
yargı, yürütme, yasama ile ilgili konuları ele alma fırsatımız oldu.
Çünkü bir dezenformasyonun olduğunu gördüm. Bu dezenformasyondan
hareketle bunları düzeltme yoluna gittik. Tabii Türkiye'nin bir defa şu
son 10 yıl içerisinde ekonomik alanda aldığı mesafe, attığı adımlar
sıradan adımlar değil. Bu konuda gerek temel hak ve özgürlükler
noktasında gerek çözüm süreciyle ilgili attığımız adımlarda bizi Batı
dünyası 'sessiz devrim gerçekleştirdi' diye tanımlarken, bir anda bugün
sessiz devrimi gerçekleştirenleri farklı bir yere oturtmak tabii ki
mümkün değil. Ve bu sessiz devrim kapsamı içerisinde neler yaptığımız
bellidir. Ve bu çözüm sürecimiz de aynı hassasiyetle devam edecektir"
şeklinde konuştu.
"CENEVRE 2'DEN BİR NETİCE ÇIKMAZSA, KATILANLARIN DA SORUMLULUĞU OLACAK"
Bütün
bunların yanında üzerinde ısrarla durduğu bir diğer konunun da Suriye
meselesini olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Malum dün
akşam dünya televizyonlarında ekrana düşen 55 bin kare fotoğraf, izahı
mümkün olmayan bir insanlık trajedisi, bir vahşetin değerlendirilmesi ve
yarın Cenevre 2 toplantısı var ki Dışişleri Bakanım Ahmet Bey de bu
toplantıya katılacaklar. Bu Cenevre 2 toplantısından bir netice
bekliyoruz. Ve buradan çıkacak neticenin önemli olduğunu zannediyorum.
Eğer buradan bir netice çıkmazsa, inanıyorum ki Cenevre 2 toplantısına
katılanların da bir sorumluluğu olacak. Burası BM olarak bir nokta
olabilir. BM Güvenlik Konseyi olarak atılması gereken adımlar olabilir.
Ve bu konuda Türkiye olarak bizler atmamız gereken adımların çalışması
içerisindeyiz. Ve bugün AB'nin bu konuda atması gereken adımları gerek
Sayın Herman'la gerek Sayın Barroso'yla paylaştığımız gibi değerli
dostum Schulz ile de paylaştık. Ve ülkelerimizi bu noktada zorlamalıyız
ve adımları da atmalıyız."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz
şuanda 700 bin sığınmacıyı Türkiye'de barındırırken, AB üyesi ülkelerde
Başkan'ın ifade ettiği kadarıyla 60 bin kişi barındırılıyor. Arada
böyle korkunç bir fark var. Ve biz 2 milyar doları aşkın bu konuda
harcama yaptık. Ve bize şuanda gelen BM de dahil olmak üzere 130 milyon
dolardır. Bu çalışmaların hepsini Türkiye olarak şuanda yürütüyoruz açık
kapı politikasıyla. Yürütmeye de devam edeceğiz. Çünkü bu bizim insani
ve vicdani bir görevimizdir. Buna böyle inandık, böyle sarıldık. Ve bu
süreci de bu şekilde devam ettiriyoruz."
MISIR KONUSU
Görüştüğü
AB yetkilileriyle ayrıca Mısır konusunu ele aldıklarını belirten
Başbakan Erdoğan, "Mısır'da askeri darbeyi konuştuk. Ve seçimle işbaşına
gelmiş olan bir iktidarın, bir cumhurbaşkanının indirilmesi olayı
karşısında tabii ki Batı'nın duyarsızlığını konuştuk. Bu konuda
hassasiyeti istiyoruz. Eğer demokrasiye inanıyorsak, eğer demokrasi
noktasında gerçekten sadıksak ve demokrasiyle, demokratik yöntemle
işbaşına gelenleri savunmak herhalde bizim de görevimizdir diye
düşünüyorum" dedi.
"TEMEL İLKEMİZ İKİ KURUCU DEVLET ESASINA DAYALI BİR FEDERAL YAPIDIR"
Üzerinde
durulan bir diğer konunun da Kıbrıs meselesi olduğunu kaydeden Erdoğan,"Kıbrıs'ta da bizler KKTC'yi her zaman yapıcı bir yöntemle yaklaşması
sürecine desteğimizi verdik. Aynı şekilde garantör ülke olması hasebiyle
Yunanistan'ın da bu sürece destek vermesi gerektiğini savunuyoruz.
Burada özellikle temel ilkemiz iki kurucu devlet esasına dayalı bir
federal yapıdır. Bunun dışında herhangi bir şeyin kabulü zaten söz
konusu olamaz" diye konuştu.
Erdoğan, "Ama burada bizi farklı
yerlere sevk etmek isteyenler burada yanlış davranırlar. Bize mesela
bugün bir şey daha söylediler. Askerin çekilmesi gibi bir şey. Böyle bir
teklifi biz duymadık, duymuyoruz. Çünkü Annan Planı'nda ortaya
gelmişti. Annan Planı'nda biz bunu kabul etmişken, o zaman bunu Rum
tarafı kabul etmemişti. Ama şimdi tamamen bunun çekilmesi gibi bir
teklifle karşımıza geliyorlar. Ve iyi niyetle burada görüşmelerin
yapılması, görüşmelerden Rum tarafının kaçmaması gerekir. Zira Türk
tarafı bu görüşmelerden kaçmıyor. Biz yapıcı olarak, gerek Başbakan
Yardımcım gerek Dışişleri Bakanım bu süreci yakından takip ediyorlar.
Temenni ederim ki bir araya gelmek suretiyle Kıbrıs sorununu da bir an
önce çözmüş oluruz" dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: "BÜTÜN MESELE EN İDEAL ŞEKİLDE HSYK YASASINI ÇIKARMAKTIR"
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK)
yapısına ilişkin, "Bütün mesele en ideal şekilde HSYK yasasını
çıkarmaktır" dedi.
Başbakan Erdoğan, Avrupa Parlamentosu Başkanı
Martin Schulz ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında, HSYK
düzenlemesine yönelik soruyu cevaplandırdı. Avrupalı liderlerin HSYK
düzenlemesine ilişkin ne söyledikleri sorusu üzerine Erdoğan,
"Arkadaşlarımızın görüşmeleri karşısında şuana kadar bize Avrupa'dan
bazı tavsiyeler oldu. Ve bu tavsiyeleri de komisyon görüşmelerinde zaten
arkadaşlarımız değerlendirmelerini yaptılar. Bu değişiklikler
komisyondan geçerken yapıldı. Şuanda da genel kurulda yapılacak
çalışmalarda yine ilave bazlı gelişmeler olursa bunları da tabi
değerlendirmeye açığız. Bu konuda herhangi bir sıkıntımız yok. Bütün
mesele en ideal şekilde HSYK yasasını çıkarmaktır" cevabını verdi.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye
demokratik bir hukuk devletidir. Bundan bugüne kadar asla taviz
vermemiştir. Yasama organı ise özellikle yasal düzenlemeleri yapar. Ve
bu yasal düzenlemeleri yaparken de dünyada hangi ülkede hangi kurumlar
nasıl düzenlenmiştir? Örneğin HSYK, Avrupa'da standardı olmayan bir
kuruluş. Fransa'da farklıdır, Hollanda'da farklıdır, İspanya'da
farklıdır, İtalya'da farklıdır, Almanya'da farklıdır. Yani şöyle bir
araştırdığınız zaman AB üyesi ülkelerin neredeyse tamamına yakınında
farklı uygulamaları vardır. Yani bir standardı yoktur. Dolayısıyla
Türkiye'de de HSYK'nın şuandaki yapısı içerisinde yasama organı bazı
yanlışların ciddi oranda, halkı rahatsız edici yanlışların düzeltilmesi
noktasında şuanda bir adım atmıştır. Ve bu yasama organında komisyonda
görüşüldükten sonra parlamentoda da görüşmek suretiyle süreç devam
edecektir. Bu süreçte bunun kanunlaşması halinde de yürürlüğe
girecektir. Olayın aslı budur."
"AB KONUSUNDA NETİCE ALAMAZSAK BU BİZİ BAŞKA ARAYIŞLARIN İÇERİSİNE İTEBİLİR"
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin, "AB konusunda
netice alamazsak bu bizi başka arayışların içerisine itebilir" dedi.
Başbakan
Erdoğan, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile ortaklaşa
düzenlediği basın toplantısında kendisine Türkiye'nin AB üyeliğine
ilişkin yöneltilen soruyu cevapladı. "Bizim için her şey gündemdedir"
diyen Erdoğan, "Yani AB bizi 51 yıldır kapıda bekletiyor. Netice almamız
halinde yola devam edeceğiz. Ama netice alamazsak bu bizi başka
arayışların içerisine de itebilir. Dolayısıyla öncelikli olarak nerede
netice alırsak orada da biz adımlarımızı atarız çünkü Türkiye bağımsız
bir ülkedir, kendi kararını kendisi verir. Ama şu andaki görüşmelerimiz
doğru istikamette. Temenni ederim ki bu süreç hızla, bu şekilde devam
eder ve fasıllar bloke edilmez. Bloke edilmiş olan fasıllar var. Bunlar
daha önce bloke edilmemişti" şeklinde konuştu.
Önümüzdeki
hafta Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Türkiye'yi ziyaret
edeceğini ve ardından kendisinin 3-4 Şubat Almanya seyahati olduğunu
söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu görüşmeleri yapacağız ve bu görüşmeler
neticesinde olumlu bazı adımlar atılabilirse, temennim odur ki bizim
AB'ye yoğunlaşarak çalışmalarımızı sürdürmemiz de önem kazanacaktır" dedi.
21.01.2014 19:30:12
Cenevre 2'den bir netice çıkmazsa...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye" konulu Cenevre 2 konferansıyla ilgili, "Eğer buradan bir netice çıkmazsa, inanıyorum ki Cenevre 2 toplantısına katılanların da bir sorumluluğu olacak" dedi.