Çaresiz yolcuların umut durağı: Bakımevleri

Anadolu’nun birçok yöresinde Mart ayıyla birlikte ağaçlar çiçeğe dururken Doğu'nun zirvesindeki bu evlerde ise halen tipi uğultusu var

Erzurum Ajans-Karayolları Genel Müdür­lü­ğü’nün resmi internet sitesi  www.kgm.gov.tr ‘ye girdiğinizde karşınıza ilk çıkan cümle  M.Kemal Atatürk’e ait , “Gittiğim her yer de iki şey istenildi, yol ve okul…”  

“İstanbul’a  5 santim kar yağınca haber oluyor, biz burada 5 metre karı yarıp yol açıyoruz, ne duyan var ne yazan…” diyen ise  İnşaat Mühendisi, 35 yıllık Karayolcu Cabbar Alemdaroğlu…  Doğu Anadolu Bölgesi’nin en yüksek geçitlerinde hayat durmasın diye mücadele eden Karayolları çalışanları,  yolculuklarımızda sadece levhasını gördüğümüz  ‘Bakımevlerinin’ kapılarını Palandöken’e açtı.

DENİZDEN 2 BİN METRE

YÜKSEKTELER

Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü görev alanı içerisinde yer alan 2 bin 205 km yolda,  yılın altı ayı karla mücadele eden 230 işçi, bölgede bulunan 20 bakımevinde barınıyor. Anadolu’nun en çetin kış şartlarının yaşandığı Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki  ‘Karayolları Bakımevleri’nin hepside denizden en az 2 bin metre yükseklikte.

Anadolu’nun birçok yöresinde Mart ayıyla birlikte ağaçlar çiçeğe dururken Doğu Anadolu Bölgesi’nin zirvesindeki bu evlerde ise halen tipi uğultusu var.  Hudut karakolları gibi hepsinin önünde dalgalanan Türk Bayağı, adeta çaresiz yolcuların güven kapısı.

Karayolları’nın Bakımevleri en hakim tepeler olduğu için aynı zamanda GSM şirketlerinin baz istasyonları da…  İletişimin kesintisiz sağlandığı bu evlerde öyle öyküler yaşanıyor ki; hepsi 36 bölümlük TV dizisi…  İşte Erzurum-Bingöl Karayolu’nun 82. Kilometresinde 2 bin 300 rakımlı Çirişli Geçidi’ndeki bakımevi..

230 İŞÇİYE  BİN 700

KİLO HELVA

Kasım ayının sonundan Mayıs ayına kadar her gün karla mücadele çalışmasının yapıldığı Doğu Anadolu’nun en zorlu geçidi Çirişli’de ki bu bakımevinde günün her saatinde telaş var…  Tipi esmiyorsa, buzlanma olasılığına karşı tuzlama için koşuşturuyorlar, kar yağıyorsa yolda kalan var mı diye devriyeye çıkan greyderlerin, rotatiflerin(kar savurma araçları) dönüşünü bekliyorlar, her şey yolunda ise genişleme çalışmasına çıkıyorlar… Aynı evde birbirini görmeden günlerce yaşayan bu işçilerin ortak buluşma anları ise sabah kahvaltısı… Karlı yolların kahramanlarının sadece kahvaltıda değil her öğün vazgeçilmezi ise  tahin helvası ve pekmez…

BİR SÖZ VE O SÖZÜN

İZİNDE BİR ÖMÜR

Karayolları 12. Bölge Müdürü  Şenol Altıok’un verdiği bilgiye göre,  karla mücadelede görevli  230 işçi için bu yıl satın alınan helva  miktarı tamı tamına bin 700 kilogram… Bundan 10 yıl öncesine kadar iş makinelerinin yanmış yağlarının ısınmak için sobalarda kullanıldığı bakımevlerinden eser yok. Şimdi bu dağların zirvesindeki yol karakollarının her biri; mutfağı, banyosu, kat kaloriferi, yatak odaları plazma televizyonların bulunduğu bekleme ve dinlenme salonlarıyla adeta birer turistlik tesis gibi… Karayolları Bakımevlerinde birde vazgeçilmez cümle var, O da ünlü Osmanlı Sadrazamı Halil Rıfat Paşanı’nın bi sözü  “Gidemediğin yer senin değildir!”

“BiZ, 600 KİŞİYİ

3 KİŞİ KURTADIK!..”

Günlerce ailelerini, çocuklarını görmeden karlı dağları, ‘kara yola’ çevirmek için mücadele eden mühendisler, iş makinesi operatörleri ve işçiler; bol helvalı, pekmezli kahvaltı sofralarında ise hep kahramanlıklarını anlatıyor.  Kimi , ‘tık’ diye duran rotatifin patlayan hortumunu elleri anahtara yapışa yapışa nasıl tamir ettiğinden bahsediyor, kimi tipide bakımevinin yolunu bulmak için verdiği mücadeleden… Greyder operatörü Fikret Filoğlu, Deveboynu’nu dolduran tipiyi nasıl yendiğinden dem vuruyor. Cafer Kındığı’nın kahramanlığı ise daha bir haftalık… Ajanslar, Erzurum-Bingöl Karayolu’nda yüzün üzerinde yolcu ve 2 otobüsle iletişim kurulamıyor diye haber geçiyordu…  İşte o günü ve o anı anlatıyor Cafer Ağabey,Bizde mesai yoktur… Bizim için mesai yolların açık kalmasıdır.  Geçen hafta  öyle bir tipi vardı ki.. Sanki çatı uçacak… Uyku tutmadı…  Kadir’e dedim, ‘hele kalk, bu tipi yolu doldurmuştur…’ Kapıyı açtık göz gözü görmüyor.   Biz daha yola çıkmadan Karlıova Bakımevi’nden telsizle yardım istediler.  Bize yakınmış  yolda kalanlar…. Diğer arkadaşları da uyandırdık. Bir greyder, bir rotatif,  birde bıçaklı kamyon  (Muammer Yalçın, Süreyya İncesu) ve ben 3 kişi yola çıktık…            

 

Yarım saat sürmedi otobüslerin ışığı göründü. Otobüsün b iri yoldan kaymış kara saplanmış.  Önce onu kurtardık.  Çoluk çocuk, kadın  erkek herkes bize dua ediyor… Sonra diğerleri peşimize düştüler. Saatlerdi r çaresizlermiş. Hepsini buraya  getirdik. Sağ olsun arkadaşlar çay bilmem ne  ikram ettiler…  Erzurum’dan ekipler ekmek getirdi. Bizim bu bakımevi hiç o kadar kalabalık olmamıştı.  Tam 600 kişi doluştu… Bizim mutluluğumuzda bu…”

“AÇ KALMIŞ KURTLAR

DEĞİLSE KARAYOLCULARDIR”

Bakımevlerinde tıpkı eski hanlardaki gibi daha nice birbirinden çarpıcı yol hikâyeleri anlatılıyor.  Öyle ya o dağın başında zaman başka nasıl geçer ki… Genç bir karayolcu yaşandığına inandığı ve büyüklerinden dinlediği bir hikayeyi heyecanla paylaşıyor bizimle:

“Bir gün kar yolları kapamış, fırtınadan göz gözü görmüyor. Bir baba ile oğlu araçlarında mahsur kalmışlar. Dondu donacaklar…  Derken uzaktan bir ses duymuşlar… Çocuk korkmuş, baba heyecanlanmış. Bu saatte bu karda fırtınada bu ses neyin nesidir…  Baba, korkan çocuğunu yatıştırmak için, bekli de öyle inandığı için şunları söylemiş, ‘Korkma oğlum bu ses eğer aç kalmış kurtların sesi değilse mutlaka yolu açmaya gelen karayolcuların sesidir…’  ve Gelen gerçekten  de karayolları ekipleriymiş… “

Gerçektende Karayolları ekipleri,  bu karlı dağlarda en umulmaz anda umudun adı oluyorlar... Onlara çok şey borçluyuz…

BİN 200 MİSAFİR,

455 BİN  69 LİTRE AKARYAKIT

Tavşan kanı çayların eşliğinde anlatılan kahramanlık anılarının ardından Karayolları 12.Bölge Müdürlüğü Bakım Başmühendisi Cabbar Alemdaroğlu,  teknik bilgiler vermeye başladı. Alemdaroğlu, görev alanları içerisinde 2 bin 205 kilometre yol ağı bulunduğunu belirterek, “Doğu Anadolu’nun en yüksek zirvelerinde 20 bakımevimiz var. Sadece Çirişli Bakımevi’nde  bu sezon bin 200 kişiyi  misafir ettik” dedi.  Alemdaroğlu,  455 bin 69 litre akaryakıt tükettiklerini, buzlanmalara karşı  4 bin 536 ton tuz ,  22 bin 680 ton agrega (tuz malzemesi)  kullandıklarını ayrıca, 7 bin 50 metre PVC  ve 2 bin 850 metre betonarme olmak üzere 10 bin 350 metre uzunluğunda ise kar siperi yaptıklarını anlattı.

 

Haber: Orhan BOZKURT- Fotoğraflar: Levent AKPINAR


09.03.2012 23:25:23