Partisine mensup olmamakla birlikte, tanıdıkça sevdiğim, beğendiğim bir insandır Kılıçdaroğlu.
O'nu Demirel-İnönü koalisyonu döneminde SSK Genel Müdürü iken tanıdım.
O zaman resmi görevde idim.
SSK ile ilgili işler için aradığımızda en kısa sürede dönüp sonuç veren bir genel müdürdü.
Belki on onbeş kere telefon görüşmemiz olmuştu kendisiyle.. İşlerini ciddiyetle yapar, haksız bir işleme alet olmazdı.
Bürokrasi çevresinde O'nun hep dürüstlüğünden, işini iyi yaptığından söz edilirdi.
Sonra, bir vesile ile Genel Başkan olduktan sonra Meclis'teki odasında tanıştık.
Son derece kibar, saygılı ve değerli bir insan olduğunu gördüm.
Sonra, başka bir vesile ile bir kere daha karşılaştık.
Karşılıklı konuşma imkânımız oldu.
Olaylara yaklaşımındaki ölçüsünü taktirle belirtmek isterim.
Düne kadar O, partisinin genel başkanıydı.
Bu gün, Türkiye'nin adalet arayan lideridir.
Bütün kesimlerin bağrını açıp kucaklamak istediği bir lider.
69 yaşına rağmen, çöl sıcağında ayakları şişercesine günde 20 kilometreyi milletinin özgürlüğü, daha iyi bir demokrasi için yürüyor.
Kendisine sataşanları bile güler yüzle selamlıyor. Kararlı ve azimli bir şekilde, bu ülke gerçek demokrasiye kavuşuncaya kadar yılmadan, yorulmadan yürüyeceğini söylüyor.
9 Temmuz'da İstanbul'da düzenleyeceği mitinge yüzbinlerin katılacağı anlaşılıyor.
Bu yürüyüş, Türkiye'de çok şeyi değiştirmeye aday bir yürüyüştür.
Bu yürüyüşe binlerce insan siyasi ve sosyal kimliklerini bir yana bırakarak katılıyor.
katılımlar, Kılıçdaroğlu'nu, hepimizin özlediği "makul merkez"in önderliğine yükseltiyor.
Sonuçlarının milletimiz için, demokrasimiz için hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.
Kollarımızı iki yana açıp sarılmak istiyoruz.
Ve kendisini ayakta alkışlıyoruz.
Yolu açık olsun.
Mehmet Necati GÜNGÖR/ https://www.facebook.com/mnecatigungor?fref=ts
02.07.2017 23:45:23