Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörün sona erdirilmesiyle
ilgili başlayan yeni sürecin, terörle mücadeleden taviz verilecek bir
süreç olmayacağını söyleyerek, "Bizim, bu süreçte ilkelerimiz bellidir.
Meşru dairede kalmak, anayasal ve yasal dairede kalmak, milletimizin
değerlerine hürmet göstermek, bu süreçte de bizim sarsılmaz şiarımız
olacaktır. Milletimiz bize güvendiği, bize inandığı sürece, inşallah,
nifak ve fitne kaybedecek, kardeşlik mutlaka ama mutlaka galip
gelecektir" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Millete
Hizmet Yolunda" adıyla gerçekleştirdiği konuşmasında gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'ın daha önce 'Ulusa Sesleniş' adıyla
gerçekleştirdiği konuşması format değişikliğine giderek "Millete Hizmet
Yolunda" ismini aldı. Ayrıca, Erdoğan bu konuşması, 2013 yılının ilk
"Millete Hizmet Yolunda" konuşması özelliğini taşıyor.
2013
yılına son derece güzel ve taze bir başlangıç yapıldığını söyleyen
Başbakan Erdoğan, "Ekonomide üst üste gelen başarıların yanında, gerek
yurt içinde, gerek yurt dışında pek çok önemli faaliyet gerçekleştirdik,pek çok önemli girişimde bulunduk" dedi. Eğitim ve sağlık alanında
yapılan her hizmetin kendilerini ziyadesiyle memnun ettiğini ifade eden
Erdoğan, "Bu alandaki tesisleri, her şeyden daha çok önemsiyoruz. Aynı
şekilde, halkımızın da sağlık alanındaki hizmetlerimizi çok
önemsediğini, büyük takdirle karşıladığını biliyorum" diye konuştu.
Sağlık alanıyla ilgili bilgilerde veren Başbakan Erdoğan, konuşmasında
şu bilgilere yer verdi:
"Ülkemizde sağlık alanında çalışan insan
gücü sayısı 2002 yılında 178 bin iken, bu rakamı bugün 462 bine
yükselttik. Sadece kamudaki uzman hekim sayısını, 10 yılda 20 binden 33
bine, pratisyen hekim sayısını ise 24 bin 558’den 31 bin 136’ya
çıkardık. Yine bu dönemde, 87 bin olan kamudaki ebe ve hemşire sayısını,131 bine ulaştırdık. Aile Hekimliği gibi modern bir sistemi ülkemizde
kurduk ve işler hale getirdik. Bugün Türkiye genelinde 20 bin 274 aile
hekimi vatandaşlarımıza hizmet veriyor.
Kamu hastanelerini
yeniden yapılandırdık ve güçlendirdik. Devlet hastanelerindeki nitelikli
yatak sayısını 6 bin 839’dan 40 bin 716’ya, yoğun bakım servislerindeki
yatak sayısını 665’den 3 bin 86’ya çıkartarak, hizmet kalitesini
fevkalade artırdık. Hastanelerimizi, fiziki olarak yenilemenin yanında
en modern cihazlarla donattık. Acil Sağlık Hizmetleri konusunda da çok
önemli gelişmeler sağladık. 112 istasyonlarının sayısını 481’den
1.854’e, ambulans sayısını 617’den 2 bin 936’ya çıkardık. Türkiye,
helikopter ve uçak ambulans hizmetleriyle ilk defa bizim dönemimizde
tanıştı. Bugün 4’ü uçak, 19’u helikopter olmak üzere 23 hava
ambulansıyla Türkiye’nin her yerinde bu hizmeti veriyoruz.
Şimdi
gündemimizde Şehir Hastaneleri var. İlk etapta Kayseri, Ankara-Bilkent
ve Ankara-Etlik Şehir hastanelerini 3 yıl içinde faaliyete geçiriyoruz.
İstanbul-İkitelli Şehir Hastanesi'nin, ayrıca Elazığ Bölge Eğitim
Araştırma Hastanesi'nin hazırlıkları tamamlandı, en kısa sürede yapımına
başlıyoruz. Bunları da 3 yıl içinde hizmete sunacağız. Bu şekilde tam
29 büyük şehirde şehir hastaneleri kurarken, Elazığ'da da bir bölge
eğitim araştırma hastanesi kurmayı planlıyoruz. Hamdolsun, bu
çabalarımızın, bu emeklerimizin karşılığını aldık, almaya devam
ediyoruz. Bugün dünyanın pek çok yerinden uzmanlar geliyor, bizim sağlık
sistemimizi inceliyor ve kendileri için model çıkartıyorlar. İnşallah
önümüzdeki yıllarda, elbirliğiyle ülkemizi sağlık alanında daha ileri
düzeylere taşıyacağız. Kamu kurumlarımızla, özel sektörümüzle, sivil
toplum kuruluşlarımızla, üniversitelerimizle bu alanda çok daha büyük
başarılara hep birlikte imza atacağız. Türkiye’yi, sadece bölgesinin ve
Avrupa’nın değil, dünyanın en önemli sağlık merkezlerinden biri haline
getireceğiz."
"EKMEĞİ, BEREKETİN SEMBOLÜ OLARAK GÖREN BİR ANLAYIŞA SAHİBİZ"
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, 17 Ocak'ta başlatılan "Ekmek İsrafını Önleme
Kampanyası" ile ilgili de açıklamalarda bulundu. "Ekmek ile nimeti bir
tutan, ekmeği alın terinin, paylaşmanın, bereketin sembolü olarak gören
bir anlayışa sahibiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Bakınız; Toprak
Mahsulleri Ofisi’nin yaptırdığı araştırmaya göre, Türkiye’de yılda 37
milyar adet ekmek üretiliyor. Tüketilen ekmek miktarı ise, yılda 35
milyar adet. Bu rakamlara göre, maalesef, günde 6 milyon adet, yılda 2
milyar adet ekmek, çöpe gidiyor. Parasal olarak ifade edildiğinde, yılda
1,5 milyar Liralık bir kaynak çöpe atılıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye
zenginleştikçe ekmek israfının da arttığına dikkat çeken Başbakan
Erdoğan, "2011 yılında günde 5 milyon ekmek çöpe gidiyordu, 2012
yılında, sadece 1 yıl içinde, çöpe atılan ekmek miktarı 1 milyon artışla
6 milyon oldu. Bir tarafta yiyecek bir dilim ekmek bulamazken, diğer
tarafta, tıka basa doyan, yediği önünde yemediği ardında duran,
yemediğini çöpe atan bir kitlenin olması ne adaletle, ne kalkınmayla, ne
de refahla bağdaştırılabilir" dedi. Herkesin bu kampanyaya destek
vermesi çağrısında bulunan Erdoğan, "Ekmeği alırken, ekmeği bölerken,
bir değil, birkaç defa düşünülmesini, o ekmeğe sahip olmayanların
hatırlanmasını, ona göre davranılmasını özellikle rica ediyorum.
Başlatılan kampanyanın bu hissiyatı çoğaltmasını, ekmek israfının önüne
geçmesini yürekten temenni ediyorum" diye konuştu.
"AFRİKA KITASINA, BATILI ÜLKELERİN BAKTIĞI GİBİ ASLA BAKMIYORUZ"
Başbakan
Erdoğan, son Afrika ziyareti ile ilgili olarak da açıklamalarda
bulundu. Afrika'da açılan büyükelçilik sayıları ve aradaki ticaret hacmi
hakkında bilgi veren Erdoğan, "Afrika ülkeleriyle 2003 yılında sadece 5
milyar Dolar olan ticaret hacmimiz, küresel ekonomik krize rağmen, 2011
yılı sonunda 17 milyar Doları aştı. 2015 yılı itibariyle Afrika
ülkeleriyle olan ticaret hacmimizi 50 milyar Dolar seviyesine çıkarmayı
hedefliyoruz" dedi.
"Türkiye olarak, Afrika kıtasına, Batılı
ülkelerin baktığı gibi asla bakmıyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Oradaki
insanları köleleştirmek, oradaki insanları katletmek, oradaki ülkeleri,toplumları birbirine kırdırmak suretiyle Afrika’nın zenginliklerine,
elmasına, altınına, petrolüne sahip olmak gibi bir tutum, bizim
tarihimizde olmamıştır, olamaz da. Bizim anlayışımız, bizim kültürümüz
insanları köleleştiren değil, insanı yaratılmışların en şereflisi gören,insanları özgürleştiren, eşitlikçi bir anlayıştır. Bizim anlayışımızda,bizim kültür ve medeniyetimizde beyazın siyaha, siyahın beyaza karşı
bir üstünlüğü yoktur. Bizim anlayışımızda, bütün insanlar eşittir" diye
konuştu.
2005 yılında Afrika Kıtasında TİKA tarafından
gerçekleştirilen resmi kalkınma yardımlarının 3 milyon Dolar iken, bu
oranın 2011 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 156 milyon Dolara ulaştığını
kaydeden Erdoğan, "Biz şuna inanıyoruz: 21’inci yüzyıl, Afrika’nın
şahlandığı, Afrika medeniyetinin tarih sahnesine geri döndüğü bir yüzyıl
olacaktır. Ben, bu ay içinde gerçekleştirdiğimiz Afrika ziyaretimizin,
Türkiye-Afrika ilişkilerine büyük faydalar sağlayacağına inanıyorum"
dedi.
"GÖREVİ DEVREDEN 4 BAKANIMIZ DA SON DERECE BAŞARILIYDI"
Başbakan
Erdoğan, geçen hafta kabinede gerçekleştirdiği revizyon ile ilgili
olarak "Görevi devreden her 4 bakanımız da son derece başarılıydı"
değerlendirmesinde bulundu. Yeni bakanlara başarılar dileyen Başbakan
Erdoğan, "Bizim için hizmet, her zaman makamların önünde oldu.
Makamların gelip geçici olduğuna, hizmet ve eserlerin kalıcı olduğuna,
önemli olanın milletin kalbinde sarsılmaz bir yer edinmek olduğuna biz
yürekten inandık. Bu bir bayrak yarışıdır. Biz, Hükümet olarak, nasıl ki
görevi bizden öncekilerden devraldıysak, vakti zamanı geldiğinde,
sizler takdir ettiğinizde, aynı şekilde görevlerimizi yeni gelenlere
devredecek, ama sizin gönlünüzde yer edinmiş olmanın huzurunu da daima
yüreğimizde taşıyacağız" şeklinde konuştu.
"BU SÜREÇ TAVİZ VERİLECEK BİR SÜRE ASLA DEĞİLDİR VE OLMAYACAKTIR"
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, terör sorunun çözümüne ilişkin olarak kararlı
adımların atılması için girişimlerini sürdürdüklerini kaydetti. Şiddetin
hiçbir şekilde mazur ve meşru gösterilemeyeceğini söyleyen Başbakan
Erdoğan, şiddetin; kendisini ve taleplerini haklı görenler için asla bir
yöntem olamayacağının altını çizdi. "Nitekim ülkemizde şiddet, bugüne
kadar hiç bir şekilde hedefine ulaşamamış, hiç bir sonuç elde
edememiştir" diyen Başbakan Erdoğan, "Demokratik toplumlarda,
meselelerin çözüm yeri dağlar değil, parlamentolardır, çözümün aracı da
silahlar değil, siyasettir. Meşru bir zeminde üretilen siyaset, er ya da
geç bütün meselelere bir çözüm yolu, bir çıkış yolu bulacaktır.
Ülkemizde maalesef, bir takım bahaneler arkasına sığınanlar şiddeti yol
olarak benimsemiş, bazı siyasi partiler de şiddetin gölgesinde siyaset
üretme gayretine girmişlerdir" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Silahlar
konuşurken, takdir edersiniz ki, çözüm üretmek zorlaşır" diyerek, 10 yıl
boyunca vatandaşa hizmetin yanı sıra diğer yandan da bu şiddeti
sonlandırmanın, susturmanın kararlı mücadelesini verdiklerini kaydetti.
Bu süreçte hükümetin ilkelerinin belli olduğunu, asla ve asla bu süreçte
taviz verilmeyeceğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan terör sorununun
çözümüne ilişkin şunları söyledi:
"Bir yandan kardeşliği
pekiştirirken, diğer yandan kardeşliğimize kasteden teröre karşı dik
durduk, birlik içinde olduk, terörün önünde set olduk. Şu anda biz,
terörün bir çözüm yolu olmadığını, Türkiye’nin meselelerini siyasetle,
konuşarak, istişare ederek çözeceğini vurguluyor, akan kanı dindirmek,
yaraları tedavi etmek için adımlar atıyoruz.
Bu süreç, terörle
mücadelenin askıya alınacağı, ya da terörle mücadeleden taviz verilecek
bir süreç asla değildir ve olmayacaktır. Topraklarımıza kastedenler,
askerimize, polisimize, diğer güvenlik güçlerimize alçakça saldıranlar,
köy korucularımıza saldıranlar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
cevaplarını mutlaka alacaklardır. Ancak, tahribat kangrene dönüşmeden,
kardeşler arasına husumet girmeden, nifak tohumları yeşermeden, bizim
artık bu süreci sona erdirmemiz gerekiyor.
Büyük bir memnuniyetle
müşahede ediyoruz ki, aziz milletimiz, terörün bitmesi, kardeşliğin bu
topraklara en güçlü şekilde egemen olması için bize çok güçlü şekilde
destek vermeye devam ediyor. Terörden beslenenlere, terörden kazanç ve
rant sağlayanlara rağmen, bizler sizlerden aldığımız güçle, terörle
mücadele etmeyi, kardeşliği yüceltmeyi sürdüreceğiz. Bizim, bu süreçte
ilkelerimiz bellidir. Meşru dairede kalmak, anayasal ve yasal dairede
kalmak, milletimizin değerlerine hürmet göstermek, bu süreçte de bizim
sarsılmaz şiarımız olacaktır. Milletimiz bize güvendiği, bize inandığı
sürece, inşallah, nifak ve fitne kaybedecek, kardeşlik mutlaka ama
mutlaka galip gelecektir."
31.01.2013 21:06:21
''Bizim ilkelerimiz bellidir''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Millete Hizmet Yolunda" adıyla gerçekleştirdiği konuşmasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.