Bırakın bunları, ekonomik açılım yapın!..

Hükümetin son dönemde demokratik açılım, Ermeni açılımı, Kıbrıs ve Ruhban okulu konularında yaptığı açılımların aksine esas açılım yapılması gereken konunun vatandaşın ekonomisi olduğunu söyleyen Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES) Erzurum Şube Başkanı M

Hükümetin son dönemde demokratik açılım, Ermeni açılımı, Kıbrıs ve Ruhban okulu konularında yaptığı açılımların aksine esas açılım yapılması gereken konunun vatandaşın ekonomisi olduğunu söyleyen Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı, "Memur da ekonomik açılım bekliyor" dedi.

Hükümetin yaptığı açılımların aksine geçim sıkıntısı içinde kıvranan memur ekonomik açılım beklediğini belirten Kotanlı, "Kamu Çalışanlarına Grevli Toplu sözleşmeli sendikal haklarının verilmesi de bir demokratik açılımdır. Toplu Görüşme adı altında toplu gülüşmeye dönüşen toplantılardan kamu çalışanına ancak yüzde 2,5 luk bir pay verilebiliyor .Oysa Devletin olmazsa olmazlarından olan kamu çalışanları sadaka değil toplu sözleşme istiyor.Türkiye Büyüyor bu büyümeden memurda payını istiyor" dedi.

Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yoksullukla, işsizlikle, kışla boğuşan vatandaşın dizinde derman kalmadığını, dünyada en fazla küçülen ülkenin Türkiye olduğunu, Türkiye İş Kurumu verilerine göre yalnızca kayıtlı işsizliğin yüzde 17'ye, 2009 yılının 9 ayında ferdi kredi ve kredi kartı borçlu sayısının 1 milyon 157 bin 548'e, geri dönen çek sayısının 2 milyona doğru koştuğunu söyleyen BES Erzurum Şube Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı, "Hükümetin ekonomi alanındaki yanlı ve yanlış politikalar neticesinde memur, öğretmen, işçi, esnaf, emekli, köylü kısaca vatandaş gittikçe fakirleşirken öte taraftan da, 2006 yılında 23 adet olan dolar milyarderi sayısı, BDDK verilerine göre 2009 yılı Eylül ayı verilerine göre 29 bin mevduat milyoneri sayısına ulaşarak ekonomi alanında vatandaş aleyhine bir rekor kırılmış, Türkiye'deki gelir dağılımı uçurumu ve gelir adaletsizliği tavan yapmıştır" diye konuştu.

Hükümetin izlediği neo-liberal politikalar ve uluslar arası sermayenin güdümüne açık ekonomik icraatlar neticesinde İMKB borsasının yüzde 73'nün ve Türk Bankalarının yüzde 40'nın yabancılara ve uluslar arası finans kuruluşlarının eline geçtiğini, vatandaşın parasıyla yapılan Türk Telekom gibi birçok dev kuruluşun yabancılara ölü fiyatına satıldığını kaydeden BES şube başkanı Kotanlı, yalnızca yabancı mallarına dönük yapılan ÖTV gibi çeşitli vergi indirimleriyle, yerli üreticinin yabancı üretici firmaların Türkiye bayii haline getirildiğini söyledi.

Ülkemize sıcak para getireceği zannıyla Türk halkının malı olan dev kuruluşları satın alan yabancı sermaye guruplarının ülkemizden kar ettikleri 35,3 milyar doları kendi ülkelerine transfer ettikleri gibi birçok işçimizi işten çıkardıklarını, işsiz sayısının bu nerenle de arttığını kaydeden BES şube başkanı Kotanlı, "Hükümet ne yazık ki işsiz gençlere ve işten atılan anne ve babalara iş bulmak ve iş sahaları oluşturmak için gerekli yatırımları yapmıyor. Bu zihniyeti devam ettirdiği sürece yapacağı da yok. Çünkü hükümetin çantasında tek bir proje yok" diye konuştu.

Emperyalizme karşı kazandığı zaferin ardından tasada ve neşede birlik ruhuyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kişi başına düşen milli gelirin, gelir gurupları arasındaki farklılıklar, meslek gurupları gelir farklılıkları, gelir dağılımı demografisi, çalışanlar arasındaki ücret uçurumları ve ücret adaletsizliği gibi nesnel verilerine bakıldığında, Afrika ülkelerini ve krallıkla yönetilen ülkeleri aratmadığını söyleyen BES şube başkanı Kotanlı, "Yoksulların, işsizlerin, dar ve sabit gelirlilerin oylarıyla iş başına gelen Hükümet vatandaşlar arasındaki nimet, külfet dengesini kuracağım derken bozdukça bozdu. Ülkemiz insanı için bir felaket haline dönüşen işsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun ve vatandaşın kanını emen harami düzenin tekerine çomak sokması gereken hükümet, bu tekerin eklentisi oldu. Buradan hükümeti, muhalefet partilerini de uyarıyoruz. Ülke ekonomisini dünya ekonomisinin iyileşmesine konumlandıran, geleceğimizi yabancı sermayenin bize kaynak aktarıp bizden mal, mülk satın almasına endeksleyerek duacı, pasif bir ekonomi politiği izleyen anlayışı derhal terk ediniz. Yalnızca Güneydoğu'da değil ülkenin en az gelişmiş Doğu illerini de, Batı illerini de kapsayacak tarzda ekonomik ve sosyal bir açılım yapılmasını istiyoruz. Bunların yanında elbette ki terör örgütünü etkisizleştirilecek kökünü kazıyacak çalışmaların yapılmasını da istiyoruz" şeklinde konuştu.


06.12.2009 21:21:00