Bir şehir, bir şehit ve bir gelin

Siirt’te düşen helikopterdeki 17 Dadaş’tan biri olan Uzman Çavuş Kürşat Güneş’in üç aylık hamile eşi Hatice Güneş, dün şehidinin başucunda yürekleri dağlayan bir figan ile gözyaşı döküyordu:

-Kalk Kürşat’ım kalk, beni bırakma!..

Olana bitene aklı ermeyen O şehit eşinin gözlerini gördünüz mü?

Sanki Dadaş’ını sonsuzluğa uçuran o helikopter önüne düşüyor, sanki eşinin şehitliğine tanıklık ediyor!

O taze şehit mezarına sarılan, o gencecik gelinin yüzündeki acıya iyi bakın lütfen!

Bin bir soru yok mu o yüzde!..

Bin bir şaşkınlığın bini birden yüreğine gömülmemiş mi?

Siirtli Hatice Gelin’in kara toprağın bağrında şehidiyle son vedalaşması, neleri çağrıştırıyor size…

Figan ediyor Hatice Gelin... Duyuyor musunuz?

“Herkesin kocası ölüyor… Benim kocam gibi… Benim doğmamış yavrumun babası da  işte herkes gibi!..”

Ya adı ‘Dadaşlar’ olan ve her zaman içinde birkaç Dadaş barındıran O, kahraman time adını veren Erzurum’a ne demeli!

Bir avuç insan toplanmış Lalapaşa’ya… Sıradan bir cenaze töreni işte…

Her hangi bir pop konserine ya da, bir kupa maçına yetişmek için caddeleri tıkayan o kalabalıklar nerede?

Bu şehir neden her geçen gün bu kadar vefadan uzaklaşarak, sinik ve sönük kalıyor… Erzurum; neden dün olduğu gibi, giderek rengini yok edip grileşiyor

Bunları düşünürken tüylerimi titreten Hatice Gelin’in bu fotoğrafı düşüyor önüme…

Ve kulaklarımı çınlatan feryadı:

-Kalk Kürşat’ım kalk, beni bırakma!..

Babasını hiç göremeyecek olan Güneş bebek,  annesinin bu figanını duymuş mudur acep…

Belki de o taze mezarı saçlarını yolarcasına avuçlarken annesi fısıldamıştır ha:“Biliyorum anne, babam ölmeye düşerken beni düşünmüştür, seni de… Canlarım benden sonra ne yapacak, demiştir; son kez özlemiştir bizi!..”

Hatice Gelin’in bu son vedasındaki yüzüne iyi bakın ne diyor!

Lütfen iyice bakın!...

“ Ne olur biri anlatsın bana!... Kimin yaşaması için öldü kocam, kimin çıkarı için bir nefeste yere vurdu canını!”

Daha ne desin ki!..

Duyan var mı?


12.11.2012 23:54:59