Bir meydan iki miting

Erzurum hafta sonu tarihi iki gün yaşadı.  Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) aylar öncesinden açıkladığı 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat Mitingleri'nin dördüncüsü olan'Birlik' temalı mitingi ile  seçmenlerinin karşısına çıktı. Bir gün sonrada  'Milli İradeye Saygı Mitingi' ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP ) aynı meydandaydı...


MHP'nin aylardır hazırlanmış olduğu miting oldukça kalabalık ve coşkuluydu. 


Yaklaşık 25 yıllık meslek hayatımızda Erzurum'da çeşitli partilerce düzenlenen mitinglerin çoğunu takip etmiş birisi olarak Cumartesi günü İstasyon Meydanı'ndaki kalabalığın kuru kalabalık olmadığını söylemem gerek.


MHP,  hem yerelde,  hem de genelde muhalefet olmasına rağmen kente ciddi bir hareketlilik getirmişti.  Mitingden bir gün öncesi ve miting günü Erzurum'un caddeleri adeta yabancı plakalı araçlarla dolmuştu. MHP zaten bölgesel mitingler düzenlediği için iyi organize olmuştu... 


Mersin'den Ordu'ya,  Kars'tan Aydın'a, Elazığ'dan Bursa'ya kadar tüm ilerden gelen insanlar vardı.  Bunda öyle yadsınacak bir şey yok. Artık günümüzde her siyasi parti bunu yapıyor. 


Meydanı baştan başa dolaştım. MHP mitinglerinde pek görmeye alışık olmadığımız bir kitle vardı. Ve kalabalığın gündemi Gezi eylemleri ile başlayan süreçten öte, Gezi eylemleri ile gündemden düştüğü sanılan 'Açılım Süreci'ydi. 


Bu durumu; Devlet Bahçeli'nin, kürsüden dillendirdiği sıralarda kalabalığın verdiği tepkide zaten gözler önüne seriyordu.


MHP Genel Başkanı iyi bir konuşma metni hazırlamıştı, ancak çok iyi konuşamadı...


Bahçeli, yaklaşık bir buçuk saat kaldığı kürsüde daha çok açılım sürecini değerlendirdi.


Kaygılarını anlattı, hükümetin bu anlamdaki tutumunu eleştirdi.  


Milli Birlik Mitingleri'nden ilki olan Bursa'da ortaya çıkan "Vur de vuralım, öl de ölelim...!" sloganı meydanı dolduranların ağzından miting süresince hiç eksik olmadı.


Bahçeli'nin,  hitap ettiği toplulukta; Başbakan Erdoğan'a yönelik bir öfke vardı. 


Başbakan'ın,, ismi her anıldığında kalabalığın ıslıklaması, yuh çekmesi siyasi nezaketten uzaktı...  


Buna karşılık,  MHP Lideri'nin,  'Teyo' benzetmesi, 'Duran Adam' göndermesi  o kadar espriliydi ki; o öfkeli kalabalığı bile gülümsetebildi!


Hani şu Gezi eylemleri ile gündeme gelen 'orantısız zeka' tanımı yok mu; hafta sonu İstasyon Meydanı'nda vardı. Hazırlanan pankartlar, sloganlar, afişler, gerçekten zeka ürünüydü... Bu MHP mitinginde de, AKP mitinginde de aynı orantıdaydı...


Bir gün sonraki AKP mitingi ise görkemli başlamıştı. Afiş ve billboard üstünlüğünü ele geçiren AKP'liler,  iktidar olmanın ve yerel yönetimleri elinde bulundurmanın avantajıylaİstasyon Meydanı'na çıktılar. Son bir haftadır herkesin gözü  zaten bu meydana çevrilmişti...

Daha doğrusu,  meydanı dolduracak kalabalığa... 

Soru belliydi; Kim daha çok kalabalık toplayacak?

MHP, Migros kavşağını bir gün önce aşmıştı... Acaba AKP, Gürcükapı Kavşağı'na çıkabilir miydi?


Herkes  gördük ki;  AKP o alışık olduğumuz 50-100 bin gibi rakamlarla düzenlediği Erzurum mitinglerinden bu defa çok uzaktaydı... 


Eğer bu meydanlardaki kalabalıklar ölçü ise;  AKP, Erzurum'da meydanda da önde ancak eskisi kadar açık ara değil...!


Evet... Belki önceki mitinglerinde olduğu gibi Gürcükapı'ya ulaşamıyorlar ama;  Mİgros'u her şekilde  geçiyorlar... 


Kalabalıkları en iyi tahlil eden lider olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'da bunun farkında olacak ki, miting meydanını görür görmez, MHP'ye atıfta bulundu; "Biz bölge mitingi değil il mitingi düzenliyoruz..."


Başbakan'ın kalabalığın sadece sahneyi izlemesine zaman zaman "Daha güçlü, daha coşkulu cevap bekliyorum " diye talepte bulunması da bunu kanıtlıyordu. Doğrusu; AKP'nin çok profesyonel ve düzenli  bir miting alanı vardı ancak MHPmitinginde olan coşku yoktu.


Erdoğan'ın konuşmasına gelince, bildiğimiz konuşmalardan çok uzaktı.... Ezberimiz kursağımızda kaldı!...

Belki de, Gezi eylemlerinden beri her gün dinlediğimiz ve  de günde; dağda taşta  en az15 TV ekranında klip gibi dönen  söylemler olmasından kaynaklanıyordu...


Meydan Erzurum olunca, Başbakan, konuşmasının merkezine MHP'yi almıştı.


Bahçeli'nin 'Teyo Pehlivan' benzetmesine, "Asıl Teyo sensin" diye cevap verdi.


"Biz mitinglerimize kimseyi taşımıyoruz" dedi,


Herkesi bayrak asmaya davet etti,


MHP'nin üç hilalli ambleminin, Osmanlı Bayrağı olduğunu belirterek, "O nu da asabilirsiniz" dedi.


Ve CHP'nin sosyal demokrat olmadığını, Erzurum'da onlara bırakın oy, su bile kimsenin vermeyeceğini uzun uzun anlattı.


Sonrada, yine tüm ülkenin ezberlediği cümlelerle genel eleştirilerini tekrarladı. 


Başbakan'ın konuşması, beklenenden kısaydı. Acaba, bu meydanın beklenen coşkudan uzak olmasından mı, yoksa çok yorgun olmasından mı kaynaklanıyordu, orasını tahmin etmek zor!..

Ancak, AKP mitinginde de yine 'orantısız zeka' vardı.

Özellikle CHP lideri Kılıçdaroğlu için hazırlanan 'Duran adam karnesi'  ve 'Cırılana kadar Erdoğan' pankartları bir anda sosyal medyanın gündemi oldu?

Aslında her şeyin özeti yine meydanda asılı olan bir pankartta gizliydi; 

"Oyunu millet bozar finali sandık yazar"


Bu arada son bir not;  AKP mitinginde,  Başbakan'dan önce İl Başkanı Murat Kılıç'ın, selamlama konuşması ve eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın ismi anons edilirken aldığı alkış oldukça coşkuluydu. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'i ise miting öncesi platformda bile  göremedik... 


24.06.2013 00:23:12