Başbakan Yıldırım, 'bayram müjdesini' açıkladı

Başbakan Binali Yıldırım, bayram öncesi müjde olarak nitelediği yatırım teşvik paketini açıkladı.

Erzurumajans-Başbakan Binali Yıldırım, bayram öncesi müjde olarak nitelediği yatırım teşvik paketini açıkladı. 

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, "En büyük müjde barış, güven ve huzurdur. Allah'a şükür terörle mücadelede operasyonlarda, şehirde tam hakimiyeti sağladık. Kırsalda da terörü temizlemek için güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma içerisinde. Lice ve etrafındaki temizlik harekatı bitti" dedi.

"RUSYA İLE NORMALLEŞME SÜRECİ BAŞLADI"

Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. Toplantı sırasında ilk kez Bakanlar Kurulu üyeleriyle birlikte kameraların karşısına geçen Yıldırım, basın mensuplarına açıklamalarda buldu. Bayram öncesi müjdeli haber olarak, yatırım teşvik paketini açıklayan Başbakan Yıldırım, müjdeli haberlerin ne ilk ne de son olacağını söyledi. Türkiye'nin son dönemde dış politikada izlediği yol haritasına ilişkin konuşan Yıldırım, "Akdeniz ve Karadeniz'e kıyısı olan komşularımızla ilişkilerin normalleştirilmesi politikamızın somut sonuçlarını görmeye başladık. Rusya ile eski günlerimize dönüyoruz ve normalleşme süreci başladı. İsrail'le varılan mutabakatla tekrar normalleşme sürecine başladık. Bu sürecin ilk semeresine de dün Gazze'de şahit olduk. 11 bin tonluk yardım gemisi Gazze'ye insani yardımları Mersin'den götürdü ve oradan Aşdod Limanı'ndan Gazze'de çok zor şartlarda bulunan 1,5 milyonu aşkın Filistinli kardeşlerimize ciddi bir insani destek olarak Türkiye verdiği sözü yerine getirmiş oluyor. Bunun ikinci adımı enerjiyle, alt yapıyla ilgili hazırlıklar da yapıldı. Hemen bayramdan sonra gereken temaslar yapılıyor. Hayata geçirilecek" ifadelerini kullandı.

"2017'DE DAHA GÜZEL BİR SENE GEÇİRECEĞİZ"

Rusya ile ilişkilerinin normalleşme sürecine girdiğini belirten Başbakan Yıldırım, atılan adımların turizme yansıyan olumlu etkilerine de değinerek, "Diğer önemli bölümü turizm. Malum Rusya ile ilişkilerin bozulması ve bölgedeki istikrarsızlıktan dolayı terör olayını da buna ilave edersek turizmde bu sene ciddi bir krizle yıla başladık. Bazı tedbirleri aldık. Ancak yeterli olmadı. Şimdi ne yapıyoruz? Bu iki mutabakatla birlikte zaten kendiliğinden Rusya tarafı öncelikli olmak üzere bir rahatlama sağladı. Buradan ülkemizi ziyaretçiler gelmeye başladı. Daha da artarak devam edecek. Bayram tatilinin 9 güne çıkarılması ve bunu Ramazan'ın başında ilan etmemiz dolayısıyla iç turizmde düşündüğümüzün çok üzerinde bir hareketlenme oldu. Allah'a şükür turistik bölgelerde otellerimizin doluluk oranı yüzde 90'ların üzerine çıktı. Bu kısa vadeli bir şey. Bunun 2017'de kalıcı hale gelmesi için şimdiden tedbirlerimizi almaya devam ediyoruz. 2017'ye yönelik tedbirleri de bu sene sonuna kadar tamamlamış olacağız. 2017'de daha güzel bir sene geçireceğimizi söyleyebiliriz" diye konuştu.

"MISIR'DAN SURİYE'YE IRAK'TAN İRAN'A İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRME AZMİNDEYİZ"

AB'ye tam üyelik hedeflerinde yeni bir döneme girildiğine dikkat çeken Yıldırım, "Tarım sektöründen dış ticarette dış yatırımlardan ulaşım sektörüne ciddi bir bu normalleşme süreci hareketlenmeyi de beraberinde getirdi. AB'ye tam üyelik hedeflerimizde de yeni bir döneme girdik. Fasıllar yeniden açılmaya başlandı. Konuları daha doğru bir zeminde konuşma, tartışma fırsatı bulduk. Türkiye'nin itibarını yükseltmek için çevremizdeki barış çemberini güçlendiriyor, dostluk halkasını genişletiyoruz. Rusya'dan İsrail'e Mısır'dan Suriye'ye Irak'tan İran'a AB ülkelerinden ABD'ye biz herkesle barışçı, dosthane, gerçekçi ilişkilerimizi geliştirme azmindeyiz. Bunu sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.

"SURİYE'NİN NORMALLEŞMESİ MÜMKÜNDÜR"

Suriye politikasına ilişkin değerlendirmede bulunan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Suriye'deki bu durum sürdürülebilir değil. Suriye'nin normalleşmesi mümkündür ama bunun için herkesin gerekli fedakarlığı yapması lazım. Stratejik ortaklar, koalisyon ortakları da kanayan Suriye yarasını sarmak durumundadır. Daha fazla sorumluluk almak durumundadır. Biz barış için ve güvenlik için çözüm kapılarını açmak için gereken gayreti Türkiye olarak gösteriyoruz"

"TÜRKİYE YAPICI OLMAYA DEVAM EDECEK"

Kıbrıs'taki sürece ilişkin de konuşan Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda yapıcı olmaya devam edeceğini vurgulayarak, "Kıbrıs'ta kalıcı barış için görüşmeler devam ediyor. Bu konuda Türkiye hep yapıcı oldu. Bundan sonra da yapıcı olmaya devam edecek. Burada tek sınırımız var. Adil, eşit, iki taraflı bir devletin oluşması" dedi.

"ŞEHİRDE TAM HAKİMİYETİ SAĞLADIK"

Terörle mücadele operasyonlarına da değinen Başbakan Yıldırım, şehirde tam hakimiyetin sağlandığını belirterek, şöyle konuştu: "En büyük müjde barış, güven ve huzurdur. Allah'a şükür terörle mücadelede operasyonlarda, şehirde tam hakimiyeti sağladık. Kırsalda da terörü temizlemek için güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma içerisinde. Lice ve etrafındaki temizlik harekatı bitti. Sadece bir şey söylemek istiyorum. 62 milyon kök kenevir, 36 ton esrar, çalınmış araçlar, el yapımı patlayıcılar yani bir cephanelik gibi. Bunların hepsi çökertildi. Etkisiz hale getirildi. Tabi bütün bu sürecin başlamasında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın gösterdiği dirayet ve liderlik var. Başından beri ilişkilerimizin normale dönüştürülmesi, dostlukların artırılması, düşmanlıkların azaltılması konusunda bize gösterdiği rehberlik ve vizyoner tutumundan dolayı Bakanlar Kurulu olarak kendisine şükranlarımızı sunuyoruz"

"KAMUDA TASARRUF SEBERLİĞİ BAŞLATIYORUZ"

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, bayram öncesi 'müjde' olarak nitelediği yatırım teşvik paketini açıklayarak, "Meclis tatile girmeden bunu çıkaracağız" dedi.

Başbakan Yıldırım, ekonomik yatırım teşvik paketiyle ilgili "Doğal afetlerle tutukluluk ve sabotaj gibi nedenler dolayısıyla ekonomik kayba uğrayan yatırımcılar, sigortalı çalışanların süresi dolmuş borçlarını 1 yıla kadar erteliyoruz. Böylece terör mağduru vatandaşlarımızın mağduriyeti gideriliyor. Dışarıda birikimi olan, varlığı olan insanlar paralarını Türkiye'ye getirsinler. Bir istisna var. Bu bir kara para olmayacak. Terör kaynaklı bir para olmayacak. Taksiler başta olmak üzere şehir içi toplum taşıma yapan dolmuş, minibüs, belediye otobüsü, halk otobüsü var. Bunlar yenilendiği zaman ÖTV'siz alacaklar. Cillop gibi yeni aracı olacak. Terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin yakınlarından bir tanesine araç alacağı zaman ÖTV alınmayacak" açıklamasında bulundu.

"KEMER SIKMA DEĞİL, DAHA FAZLA VERGİ DEĞİL"

Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında ilk kez kabine üyeleriyle birlikte kameraların karşısına geçerek, basın mensuplarına açıklamalarda buldu. Bayram öncesi müjde olarak nitelediği yatırım teşvik paketini açıklayan Yıldırım, "Ekonomik tedbir deyince, kemer sıkma değil. İnsanların üstüne daha fazla vergi değil. Daha fazla yatırım, daha fazla üretim, daha fazla ticareti öngören tedbirlerden bahsediyoruz. Ama tasarrufu da ihmal etmeyeceğiz. Bunu da kamuda başlatacağız. Önce biz başlatacağız. Vatandaş da buna göre örnek alıp kendisi yapacak" ifadelerini kullandı.

"REFORM NİTELİĞİNDE DÜZENLEME"

Ekonomik yatırım teşvik paketindeki yatırımcılara yönelik kolaylıkları sıralayan Başbakan Yıldırım, "Şirket kuruluşlarında damga vergisi, resim, harç, vesaire bunlarda ciddi reform niteliğinde düzenleme yapıyoruz. Her sözleşme nüshasından damga vergisi alınıyor. Bunu kaldırıyoruz. Bir nüshadan verdi mi bitiyor. Bireysel emeklilik sistemine dahil olanlara da damga vergisi muafiyeti getiriyoruz. Ülkemizi yatırımlar için güçlü bir cazibe merkezi haline getirecek adımlar atıyoruz. Kurumlar vergisi muafiyeti getiriyoruz. Tarım, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki binalardan 5 yıl, arazilerden de teşvik süresi boyunca emlak vergisi alınmayacak. Bu da reform niteliğinde bir düzenlemedir" diye konuştu.

"TERÖR MAĞDURU VATANDAŞLARIMIZIN MAĞDURİYETİ GİDERİLİYOR"

Terör mağduru vatandaşların mağduriyetlerinin giderildiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Doğal afetlerle tutukluluk ve sabotaj gibi nedenler dolayısıyla ekonomik kayba uğrayan yatırımcılar, sigortalı çalışanların süresi dolmuş borçlarını 1 yıla kadar erteliyoruz. Böylece terör mağduru vatandaşlarımızın mağduriyeti gideriliyor. Rahatlayıncaya kadar süre veriyoruz" dedi.

"KARA PARA, TERÖR KAYNAKLI PARA OLMAYACAK"

Türkiye'nin üretimine katkı sağlayacağını belirttiği bir düzenlemeden de bahseden Yıldırım, "Dışarıda birikimi olan, varlığı olan insanlar paralarını Türkiye'ye getirsinler. Sorgu, sual olmayacak. Bir istisna var. Bu bir kara para olmayacak. Terör kaynaklı bir para olmayacak. Burada ekonomimize soksunlar, ticarete dahil etsinler. Böylece hem bu parayı ben nasıl koruyacağım, diye düşünceden ve korkudan kurtulacak hem de parası burada işe yarayacak. Türkiye'nin üretimine katkı sağlayacak" açıklamasında bulundu.

"CİLLOP GİBİ YENİ ARACI OLACAK"

Taksiler başta olmak üzere şehir içinde toplum taşıma yapan dolmuş, minibüs, belediye otobüsü ve halk otobüslerinin ÖTV'siz yenileyeceğini açıklayan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yine devrim niteliğinde bir şey. Yıllardan beri taşımacılık sektörümüzün beklediği bir tedbir. Taksiciler hep beni görünce soruyor. 'Araçlarımızı yenilemek istiyoruz Başbakan'ım, buna bir imkan getirin'. İşte getirdik. Aracını yenileyeceksen ÖTV almadan aracını yenileyeceksin. Bunda otobüs var. Taksiler başta olmak üzere şehir içi toplum taşıma yapan dolmuş, minibüs, belediye otobüsü, halk otobüsü var. Bunlar yenilendiği zaman ÖTV'siz alacaklar. Ayrıca sadece yük taşıma amacıyla kullanılan kamyon ve kamyonetler için de bu geçerli. Bu muazzam bir şey. Hem yerli otomotiv sektörümüz canlanacak hem de araç eskidikçe maliyetler artıyor. Bundan kurtulacak vatandaş ve aracı da cillop gibi yeni aracı olacak. Daha ucuza alacak. Hem kendi kazanacak hem de üretici kazanacak. Sonunda Türkiye kazanacak"

ŞEHİT YAKININA ÖTV'SİZ ARAÇ İMKANI

Şehit yakınlarından 1 kişinin de ÖTV'siz araç alabileceğini duyuran Yıldırım, "Terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin yakınlarından bir tanesine araç alacağı zaman ÖTV alınmayacak. Şehitlerimizin geride bıraktığı yakınlarına ne yapsak borcumuzu ödeyemeyiz. Şehitlik mertebesi apayrı bir şey. Onlar ölü değil, diridir. Onlar bizim kalbimizdedir. Onların yakınları bizim emanetimizdir. Onlara en iyi şekilde bakmak bizim devletimizin en başta gelen görevidir. Ayrıca şehit yakınlarına devlette iş verme konusu yılda 2 sefer oluyordu. Bunu kaldırdık. Şehidimizin haberi geldi, ondan sonra hemen bu haktan yararlanma ve istediği branşına uygun şekilde, gecikmeden yerine getirilecek" ifadelerini kullandı.

"400 TRİLYONLUK GECİKME FAİZİ KARŞILANDI"

Esnaf, tüccar, sanayici ve iş adamlarının paraya erişimindeki sıkıntının giderileceğini belirten Başbakan Yıldırım, "Esnaf ve sanatkarlarımızın geçmişe yönelik borçları vardı. 110 bin esnafın gecikme faizi var. Yaklaşık 400 trilyonluk gecikme faizini TESKOMB ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız karşıladı. Silme yok. Geri kalan ödenecek para da tekrar yapılandırılıyor. Taksitlendiriliyor" dedi.

"KARŞILIKSIZ ÇEK İŞLEMİNE PARA CEZASI GELİYOR"

Kanayan bir yara olarak nitelediği 'çek' konusunda güvenilirliğin sağlanması için düzenleme yapılacağını duyuran Başbakan Yıldırım, "Kanayan bir yara, çek konusu. Karşılıksız ödenmeyen çeklerin yaptırımı yetersiz kaldığı için mağduriyetler oluşuyor. Karşılıksız çek işlemine para cezası geliyor. Tekrar etti, alışkanlık haline getirdi. Bu sefer hürriyeti kısıtlayıcı ceza da arkasından geliyor. Çekin güvenilirliğini daha çek alınmadan öğrenme imkanı geliyor" diye konuştu.

İHRACATÇIYA YEŞİL PASAPORT

'Turkuaz kart' uygulaması hakkında bilgi veren Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Turkuaz kart sisteminde özellikle beyin göçünü tersine döndürme var. Yurt dışında bizim vatandaşımız olmuş, yerleşmiş, önemli buluşları olan insanların tekrar zaten gelmesini teşvik ediyoruz ama başka uyrukta olanlara asıl burada bir imkan getiriyoruz. İhracatçımıza şartları belirlenecek şekilde hususi pasaport vereceğiz"

"KAMUDA TASARRUF SEFERBERLİĞİ BAŞLATIYORUZ"

Kamudan başlamak üzere 'tasarruf' vurgusu yapan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti: "Tasarrufa kamudan başlayacağız. Vatandaşa tasarruf edin diye söylememiz için önce biz başlayacağız. Çalışanların ücreti hariç, yatırımlar hariç her alanda kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz. Bu konuda bakanlarımız kapsamlı bir program hazırlayacak ve yıl sonuna kadar kendilerine verilen hedefler belli. Onun gerçekleşmesini sağlayacaklar"

"2 YILA ÇIKARILMIŞTI, UYGULAMADAKİ AKSAKLIĞI GİDERİYORUZ"

Başbakan Yıldırım, "Yurt dışından araç getirenlerle ilgili pratik bir sorun var. Aslında 2 yıla çıkarılmıştı ancak yurt dışında emeklilik hakkını kazananlar 6 aydan az kalırsa getiremiyordu. Bu uygulamadaki aksaklığı gideriyoruz. Bu sorunu böylece çözmüş oluyoruz. Hayırlı olsun" dedi.

"2B'DEN YARARLANMAYAN 70-80 BİN KİŞİ VAR"

'2B projesi' ile ilgili Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "2B çok başarılı bir proje. 700 bin vatandaşımız 2B imkanından yararlanmış ama hala yararlanmayan 70-80 bin kişi var. Bunlara bir imkan daha getiriyoruz. Ümit ederim Antalya başta olmak üzere birçok ilimizde bu imkandan yararlanamayan vatandaşımız da bu imkandan yararlanmış olur"

KOBİ'LERE FAİZSİZ KREDİ İMKANI

KOBİ'lere yönelik ilave imkanları da açıklayan Yıldırım, "Terör ve doğal afetlerden etkilenen KOBİ'lere özellikle bölge için konuşuyoruz, 100 bin lira destek. İmalat sanayiinde, organize sanayi bölgelerinde çalışan, terörden, doğal afetlerden işleri bozulan oradaki esnafımıza da 100 bin lira kadar kredi kullandırabileceğiz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bunun çalışmasını yaptı. Bu şekilde uygulamaya geçeceğiz. Yerli makina alan KOBİ'lere 300 bin liraya kadar faizsiz kredi KOSGEB verecek. Dolayısıyla yerli üretimi teşvik etmiş olacağız. KOSGEB'e geri ödemeli desteklerin teminat ve kefaletinin masrafları, faizleri yüzde 100 oranında karşılanacak. KOSGEB'den geri ödemeli destek kullanmak isteyen bütün küçük işletmelerin ihtiyaç duyduğu teminatların masrafların tamamı KOSGEB marifetiyle karşılanmış olacak" diye konuştu.

"MECLİS TATİLE GİRMEDEN ÇIKARACAĞIZ"

Başbakan Yıldırım, tedbirlerin uygulanan mali disiplini bozacak tedbirler olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vatandaşlarımız rahat olsun. Bu verilenler 3 misli fazlasıyla geri geliyor. Biz cepten 1 veriyorsak, 3 misli geri gelecek. Bunlar hep misli misline gelir getiren tedbirler. Bu tedbirlerin hiçbiri uyguladığımız mali disiplini bozacak tedbirler değil, aksine bütçeyle ilgili şu anda bir tehdit yok ama oluşabilecek bir olumsuzluğu da ortadan kaldıracak çok radikal alınmış tedbirlerdir. Bunların bir çoğu için zaten yasal düzenleme taslaklarımız hazır. Meclis tatile girmeden bunu çıkaracağız. Bazıları da Bakanlar Kurulu veya bakanlar kendi inisiyatifiyle yapabileceği işlerden oluşuyor"

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Suriyeli sığınmacılara yönelik vatandaşlık hakkıyla ilgili "Teröre bulaşmışsa vatandaşlık veremeyiz. Ülkemizin huzurunu, barışını bozacak faaliyetler içinde olanlara asla vatandaşlık düşünülemez. Bunun dışında Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayacak olanlara tabi ki vatandaşlık verilir" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İncirlik Hava Üssü'nün IŞİD'le mücadele kapsamında Rus uçaklarına açılabileceği yönünde basında yer alan ifadeleri ve Kremlin'den konuya ilişkin gelen olumlu yanıta ilişkin açıklama yaparak, "DAEŞ'le mücadelede Rusya ile iş birliği yapabileceğimizi söyledik. İncirlik Hava Üssü'ne Rus uçaklarının gelmesi konusunda herhangi bir ifade kullanmadım" dedi. Bakan Çavuşoğlu'nun konuya ilişkin açıklamalarının ardından Başbakan Yıldırım'ın "Yani onlar öyle anlamış" demesi üzerine Çavuşoğlu da "Hayır, bizim basın böyle anladı. Rusya'ya da mesaj böyle gitti" ifadelerini kullandı.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU'YA YÖNELİK DÜZENLEMELER BAYRAMDAN SONRA

Başbakan Yıldırım, ekonomik yatırım teşvik paketini açıkladıktan sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Teşvik paketinin maliyetinin ne olacağı sorusu için Yıldırım, "Bütçeye yükü, bütçeye getirisinin çok çok altında. Bundan vatandaşlarımız emin olabilir. Bütçe tarafında hiçbir sorun, endişe edecek bir durum yok" ifadelerini kullandı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulacak fabrikalardan kamuya alımların olup olmayacağı sorulan Başbakan Yıldırım, "Doğu ve güneydoğu meselesi bugünkü açıklamamızda yok. Onun çalışmalarını, müzakerelerini yaptık. Değerlendik bugün ama biraz daha üzerinde çalışılması gerektiğine karar verdik. Onu hemen bayramdan sonraki birinci veya ikinci Bakanlar Kurulu'nda hem açıklayacağız. Açıkladığımız anda da zaten işler başlamış olacak. Yeni bir sürece geçeceğiz. Çok hızlandıracağız. Oranın iki boyutu var. Sosyal, fiziki alt yapı ve yenileme, rehabilitasyon. Cazibe merkezleri bunun içinde var. Devlet-özel sektör iş birliği bunun içinde var. Bu topyekün bir sadece doğu ve güneydoğu değil; onların batıdaki etkilerini de dikkate alacak büyük bir proje. Bayramdan sonra inşallah devreye alacağız" ifadelerini kullandı.

SURİYELİLERE VATANDAŞLIK AÇIKLAMASI: SÜREÇLER BAŞLADI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kilis'teki 'Kardeşlerimizin içerisinde inanıyorum ki; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyenler var. Onlara vatandaşlık imkanını vereceğiz' açıklamaları üzerinden Suriyeli sığınmacılara yönelik vatandaşlık hakkıyla ilgili yasal sürecin nasıl işleyeceği sorulan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Türkiye, açık kapı politikasıyla 3 milyona yakın kardeşimizi aldık; bağrımıza bastık. Beraber yaşıyoruz. Bu politikamızda bir değişiklik yok. Suriyeli göçmenlerle ilgili olsun genel olarak vatandaşlığa girişte olsun İçişleri Bakanlığımız bir çalışma yaptı. Hazır. Adım adım onların artık Türkiye'yi vatanları olarak görmelerini sağlayacak ve hissedecekleri ortamı hazırladık. Ama sonunda kararı kendileri verecek. İşleri Suriye'de düzelirse 'Ben gidiyorum' diyorsa gidecek. 'Ben Türkiye vatandaşı olmak istiyorum' diyorsa bizim kısıtlayıcı şartlarımız belli. Cumhurbaşkanı'mız çok güzel açıkladı. Ne diyor? Bizde eğer teröre bulaşmışsa vatandaşlık veremeyiz. Karışık kuruşuk işleri varsa vatandaşlık veremeyiz. Ülkemizin huzurunu, barışını bozacak faaliyetler içinde olanlara asla vatandaşlık düşünülemez. Bunun dışında Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayacak olanlara tabi ki vatandaşlık verilir. Bunların da bir süreci var. Bu süreçler başladı. Oturma, geçici çalışma, kayıt sistemi buna göre bu işlemler devam edecek"

"REKABET ETMEYE DEVAM EDERLERSE KAN AKMAYA DEVAM EDECEK"

Suriye konusunda Türkiye'nin koalisyon ortaklarından beklentilerinin neler olduğu sorulan Yıldırım, "Suriye'den en fazla canı yanan ülke Türkiye. Diğer ülkeler uzakta. Onlara ne sığınmacı geliyor ne de teröristler oraya çok kolay erişiyor. Ama zannetmesinler ki bu böyle devam edecek. Eğer bu işe birtakım rekabet düşüncesini terk etmezlerse karar verici, büyük ülkeleri kast ediyorum, bölgede rekabet etmeye devam ederlerse buradaki kan akmaya devam edecek. Bu bölgesel sorun olmaktan çıkacak, zaten çıktı. Küresel bir tehdide dönüşecek. Bugün dünyada yayılan DEAŞ terörünün kaynağında bu var. Onun için biz diyoruz ki buradaki paydaşlar, başta koalisyon güçleri olmak üzere stratejik ortaklarımızın yani bireysel hesapları bir kenara bırakması; artık Suriye'de bu zulmün, bu akan kanın durdurulması lazım. Bölge ülkesi, sınırdaş ülke Türkiye olarak her türlü katkıyı vereceğiz. Bunun artık zamanı geldi, geçiyor. Böyle bir çağrı yapıyoruz" diye yanıt verdi.

"KENDİ İNSANLARINI ÖLDÜREN BİR REJİMLE NEYİ ANLAŞACAKSINIZ?"

Rusya, İsrail ve Mısır'la atılan adımların Suriye yönetimiyle de atılmasının söz konusu olup olmadığı sorulan Başbakan Yıldırım, "Suriye ile böyle görüşmeler kısa vadede olmaz. Önce oradaki zulüm, o diktatör rejim sona ersin. Kendi insanlarını gözünü kırpmadan öldüren bir rejimle neyi anlaşacaksınız? Bu konuda zaten herkes hemfikir. Burada işler düzene binerse tabi ki bizim ilişkilerimizi, biz komşuyuz. Tabi ki iyileşeceğimiz, iyileşmek mecburiyetinde olduğumuz bir ülkedir Suriye" diye konuştu.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN 'RUSYA' AÇIKLAMASI: RUS UÇAKLARININ GELMESİ KONUSUNDA BİR İFADE KULLANMADIM

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun İncirlik Hava Üssü'nün IŞİD'le mücadele kapsamında Rus uçaklarına açılabileceği yönünde basında yer alan ifadeleri ve Kremlin'den konuya ilişkin gelen olumlu yanıtın sorulması üzerine bu soruya Bakan Çavuşoğlu yanıt verdi. Kendisinin böyle bir ifade kullanmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Benim böyle bir ifadem olmadı. Biz DAEŞ'le mücadelede herkesle iş birliği yapabiliriz, dedik. Örnek olarak da koalisyon içindeki ülkelerin İncirlik Hava Üssü'ndeki uçakları ve bulundurdukları gücü verdik. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı'mız Putin'e daha önceki dönemlerde de uçak düşürme hadisesinden önce de 'Endişeniz DAEŞ ise gelin DAEŞ'e karşı birlikte mücadele edelim' sözünü de hatırlattık. Bundan sonraki süreçte DAEŞ'le mücadelede Rusya ile iş birliği yapabileceğimizi söyledik. İncirlik Hava Üssü'ne Rus uçaklarının gelmesi konusunda herhangi bir ifade kullanmadım"

YILDIRIM: ONLAR ÖYLE ANLAMIŞ
ÇAVUŞOĞLU: BİZİM BASIN BÖYLE ANLADI

Bakan Çavuşoğlu'nun konuya ilişkin açıklamalarının ardından Başbakan Yıldırım'ın "Yani onlar öyle anlamış" demesi üzerine Çavuşoğlu da "Hayır, bizim basın böyle anladı. Rusya'ya da mesaj böyle gitti" ifadelerini kullandı.

"TESPİT EDİLDİĞİ ZAMAN GÖREVİNE SON VERİLECEK"

Terör örgütlerine finansal destek sağladığı tespit edilen belediyelerle ilgili yapılacak yasal düzenlemenin, yasama yılına yetişip yetişmeyeceği sorulan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti: "Evet, yetişecek. Buradaki yaptığımız şey şu. Teröre doğrudan ve dolaylı destek veren yerel yönetimleri, belediye başkanları veya meclis üyeleri delillendirildiği ve tespit edildiği zaman bunların görevine son verilecek. Onun yerine oradaki işlerin nasıl yapılacağına dair bir düzenleme bu. Bu da bu yasama dönemi bitmeden gelecek. Meslis'te 3'üncü pakette bunlar da öngörülüyor. İçişleri Bakanlığı zaten bir süreden beri buralar üzerinde müfettişler marifetiyle çalışmalarını yürütüyor. Bu şekilde görevden alınan hatta tutuklanan, hüküm giyenler bile var"

"SEÇİM YOK, ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GÜNDEMİMİZDE"

Erken seçim iddialarının sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, erken seçimin söz konusu olmadığını fakat Anayasa değişikliğinin gündemde olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Nereden çıktı? Yani seçim, seçim, seçim. Millet yoruldu kardeşim. Bırakın bunları. Artık işimize gücümüze bakalım. Seçim zamanı bitti, şimdi geçim zamanı. Vatandaş iş, yatırım bekliyor. Terör sona bitsin istiyor. Seçim belli, 2019'da inşallah seçimimizi yapacağız. Onun için millet rahat rahat yatırımını yapsın. Geleceğe yönelik kararlarını versin. Hiç endişe etmesin. Türkiye'de güven, istikrar, güçlü bir siyasi irade var. Anayasa değişikliği ile bunu karıştırıyorlar bazen. O ayrı bir fasıl. Anayasa değişikliği gündemimizde. Seçimle bunun bir alakası yok. Millet rahat etsin, seçim falan yok"

"YENİ MODEL, HEM CANLI BOMBA HEM FEDAİ SALDIRI"

İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaşanan terör saldırısının ardından ek olarak güvenlik tedbirlerinin alınıp alınmadığı sorulan Yıldırım, "Önlemler sürekli var. Önlemler bir sefer alınıp bitmez. Tehdidin boyutuna göre sürekli önlemler güncellenir. İstanbul'daki perşembe günkü saldırı, bazı şeyleri bilmiyor insanlar. Yeni bir model. Hem canlı bomba hem de fedai saldırı. Ne demek? Gireceği yere giremeyince önce silahı çıkarıyor. Tarıyor her tarafı. Diğerleri aradan giriyor. Can korkusuyla herkes kaçıyor. Gidiyor, eylemini yapıyor. Girişte bir güvenlik zafiyeti yok, derken ben onu kast ettim. Orada canlı bomba, normal şartlarda elinde kalaşnikof, tabanca, el bombası olmasa giremez. Şimdi bu tecrübeyi gördük. İçişleri Bakanlığımız bütün bu insanların yoğun olarak bulunduğu havalimanı, metro, Marmaray bunların önüne ağır silahlı özel harekatçı arkadaşlarımızı koyduk. Allah göstermesin herhangi bir şeyle karşılaştığında ilk cevabı onlar verecek. Daha başka tedbirler var. Havaalanı yöneticileri, valilik, İçişleri Bakanlığı, ilgili bütün kısımlar düzenli olarak bir araya gelip tedbirleri sürekli artırıyorlar" diye konuştu.

"ÖLÜM KALIM MÜCADELESİ İÇİNDEYİZ, HEDEF ÜLKEYİZ"

Terörle olan mücadelesi dolayısıyla Türkiye'nin hedef ülke olduğuna dikkat çeken Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amacımız bir daha bu ve buna benzer tatsız hadise yaşamamak. Ama şunu bileceğiz. Biz terörle en yoğun mücadele eden ülkeyiz. Adeta ölüm kalım mücadelesi içindeyiz. Dolayısıyla hedef ülkeyiz. Hedef ülke olduğumuz için de çok daha uyanık, çok daha titiz, çok daha hem istihbarat yönüyle hem fiziki tedbirler yönüyle gereken şeyleri yapmamız gerekiyor. Bunun adımlarını atıyoruz"

(DHA)

04.07.2016 14:30:16