Erzurumajans-Başbakan Binali Yıldırım, Habertürk, TRT Haber, NTV, CNN Türk ve A Haber kanallarının ortak yayınında, medya temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları;
Referandum dünyanın tüm uyarılarına rağmen inatlaşmaya gidildi ve referandum yapılıyor. Bu gayrimeşrudur, sonuçları hiçbir şekilde tanınmayacaktır. Var olan kaosu, krizi ve sorunları daha da artıracaktır. Orada yaşayan Kürtleri, Arapları, bütün farklı etnik gruptaki insanların geleceğini düşünmeden oradaki bölgesel yönetimin kişisel ihtiraslarıyla alınmış karardır. Daha fazla gözyaşı kararı verilmiştir. Türkiye elini kolunu bağlayıp bekleyecek değildir.
"SICAK ÇATIŞMAYA ZEMİN HAZIRLANDI"
Kararlar üç grup altında ele alınacak. Ekonomik boyuttaki karar, siyasi-diplomatik, üçüncü güvenlik ve askeri boyut. Dün itibariyle Bağdat, bizimkine benzer bir toplantı yaptı ve karar aldılar. Başta İran ve Türkiye olmak üzere muhatabın kendileri olduğunu, ilgili ülkelerin verecekleri kararda muhatabın Bağdat olması gerektiği bilgilendirmesi yaptılar. Kriz artık zirve yaptı dönülmez noktaya geldiği için bundan sonrası hoş olmayan sürecin başlangıcı. Referandumu yapma inadı sıcak bir çatışmaya zemin hazırlamıştır. Bunun da bedeli oradaki günahsız sivil insanlara olacaktır. Irak mekezi yönetimini daha fazla doğrudan muhatap alarak kararlarımızı vereceğiz.
"BAĞDAT'LA SIKI DİYALOGLA SÜRECİ YÖNETECEĞİZ"
Geç olmadan adımları atacağız, çalışma yapılıyor. Gerek hava sahası, gerek sınır kapılarının nasıl yönetileceği... Burada zorluklar var, biri sınır kapılarında peşmerge oranın yönetiminde. Irak teslim etmelerini istedi, oradaki gelişmeleri takip etmemiz lazım. Bağdat'la daha sıkı bir diyalog içinde bu süreci yürütmemiz gerekiyor.
"MEŞRU OTORİTE BAĞDAT'TIR"
Bizim hedefimiz bölgede yaşayan insanlar değil. Bizim ulusal güvenliğimize karşı tehdit olarak gördüğümüz bu referandum konusunda inat edenlerdir. Kürtlerle bunları birbirinden ayrı tutalım. Ayrımcılık hareketinin kışkırtılmasına karşıyız. 40 yıldır bunun bedelini ödüyoruz. PKK ile mücadeleyi ayrımcı, bölücü harekete karşı yapıyoruz. Sınır kapıları ve havalaanları merkezi hükümetin sevk ve idaresindedir. Petrol boru hatları da bunlara dahil. Bizim alacağımız kararlardaki meşru idare otorite Bağdat'tır, merkezi hükümettir.
"TAMPON BÖLGEYİ KONUŞMAK İÇİN ERKEN"
İşin askeri boyutu bizim aldığımız kararlara karşı biz engelleme oluşursa tabii ki biz gerekli güvenlik tedbirlerini almak zorundayız. Bunu da Irak merkezi hükümetinin koordinasyonuyla yapacağız. Türkmenlere karşı büyük bir yok etme hareketi başlatılırsı buna da duyarsız kalmamızı kimse beklemesin. Tampon bölgeyi konuşmak için erken. Tedbirlerimizi alıyoruz. Durup dururken bir maceraya girmeyiz. Ülkemizin menfaatlerine halel getirecek durum olarsa karşılığını hiç gecikmeden veririz.
"BUGÜN ARTIK HER ŞEY DEĞİŞTİ"
Bugün artık dün yok, her şey değişti. Irak'ın tamamında dış ilişkilerde merkezi hükümet tüm haklarını kullanacağını söyledi. Bu çatışma riskini beraberinde getiriyor. Ama bunun kararını verecek olan Bağdat. Her türlü eylem, kalkışma anında karşılığını görecek.
Genelkurmay Başkanımızın Tahran ziyareti var. Akabinde de Cumhurbaşkanımız gidecek. Bu krizin büyümeden çözülmesi yönünde bütün iyi niyetimizi göstereceğiz
Kerkük yönetimi anayasa bakımından bölgesey yönetime ait olmayan yerlerin oldu bittiye tabi tutulmasına karşı Irak merkezi hükümetle koordinasyon halinde çalışmaya gireceğiz. Bunu Irak'la beraber yapmamız lazım. Kerkük'teki Türkmen oranının yüzde 30'a gerilediği söyleniyor.
"BARZANİ YİNE ÇALACAĞI KAPI BİZİZ"
Barzani'nin kişisel nedenlerinden bu adımı attığını düşünüyorum. Gelecek yıllarda seçimi var. Bugüne kadar orada parlamentoyu toplayamıyor, otorite sıkıntıları var. İşler yolunda gitmezse gaz verenler hiç tanımazlar. Yine geleceği çalacağı kapı burasıdır.
Türkiye daha önce de söyledi, bizim için güney kara hudutlarımızda bir statü değişikliği yeni bir oluşum kabul edilemez. Bunu biz ulusal güvenliğimize tehdit olarak görüyoruz. Buna ilişkin her türlü müdahale hakkımızı saklı tutuyoruz. Bizim için beyan esas. ABD Başkanı, Cumhurbaşkanımıza referandumun yapılmaması gerektiğini açıkladılar. ABD'de başka yetkililer ertelensin zamanlama doğru değil... Bİzim dediğimiz hiçbir şekilde meşru değildir, yapılmamalıdır. İsrail'in kendi iç sorunları, hesapları var. Oradaki açıklamalar kuvvetli resmi bir açıklamaya dönüşmedi. Bölgede İsrail konumunu güçlendirmek için konjonktürel açıklamaları yapıyor.
"TATBİKATA IRAK'TAN ASKERİ PERSONEL KATILACAK"
Irak'tan da askeri personel ve uzman anlamında sınırdaki tatbikata katılım olacak.
"VATANDAŞ RAHAT OLSUN, SAVAŞA GİRMİYORUZ"
Vatandaş rahat olsun, savaşa girdiğimiz yok. Bunlar noktasal operasyonlardır. Biz ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konularda sınır ötesi tedbir alıyoruz.
Referandum sonuçlansa ne olur, sonuçlanmasa ne olur. Bu bir tiyatro. Oradan farklı sonuç çıkacağını beklemiyorum.
"YANLIŞTA ISRAR EDENE YANIT VERİLECEK"
Türkiye Barzani'yle ilişkilerde hata yapmadı. Türkiye Irak anayasasına konan esaslar dahilinde bir muamele yaptı. Bundan böyle bunu yapmayacak. Yanlışta ısrar eden varsa ona da hak ettiği cevabı verecek ülkeyiz. Şu şansını yitirdi,. artık anayasaya hak ettiği tanımlanan muameleyi de göremeyecek. Bundan böyle muhatabımız Irak'ın merkezi yönetimi olacak. İran'ın Irak içindeki faaliyetleri ayrı mesele. Burada ortak bir hassasiyet var. Bölgedeki gelişmeler hem Irak merkezi yönetimini, hem Türkiye'yi hem İran'ı ilgilendiriyor. Biz buna odaklanıyoruz. Biz bu bölgedeki tüm uyarılara rağmen inatla yapılmaya çalışılan referandumun olumsuz sonuçlarını önlemek adına işbirliği olarak görüyoruz.
Merkezi hükümet petrol nakliyle ilgili bizden talep ederse, şartları yerine getirirse bu iş yine devam eder.
"MERKEL'E TEBRİK MESAJI GÖNDERDİM"
Almanya seçimine ilişkin değerlendirmede bulunan Yıldırım şöyle devam etti:
Mekel'e yazılı tebrik mesajı gönderdim. Birinci parti olsa da tek başına iktidar olamadı. Önceki seçime göre oy kaybetti. Büyük koalisyon olmayacak. Geriye Jamaika koalisyonu kalıyor. Liberaller, Yeşiller ve SDU var. Artık onların işi. Artık seçim havası bitti geçim havası başladı. Normale dönelim işimize bakalım. Türkiye ile uğraşmak, büyük büyük laflar etmenin zararı oldu. Hollanda da bunu yaptı, Almanya da yaptı oy kaybetti. Kim kazandı ırkçılar kazandı. Almanya ırkçılık konusunda gelecekle ilgili tedbir almalı. FETÖ'cüleri müsamahayı bırakacak, PKK sempatizanlarına alan açmaktan vazgeçecek. Yapmazsa kendi bileceği iş. Türkiye'nin ve Almanya'nın menfaati bunu gerektiriyor. Kayda değer davranış değişikliğine ihtiyaç var. PKK ve FETÖ ile ilgili tutumu bizim hassas. Artık seçim öncesinin bir kenara bırakılarak Almanya Türkiye ilişkilerinin tamir edilmesi lazım, bu mümkün.
FETÖ lideri Gülen'in iadesiyle ilgili konuşan Yıldırım, "Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.
"TOPBAŞ'IN YERİNE BİR İLÇE BELEDİYE BAŞKANI GELİR"
Topbaş'ın istifasını yorumlayan Başbakan, "İstifa tek taraflı bir iradedir. Ben sonuca bakarım. Bunun en güzel cevabı Kadir Bey'dedir. Kadir Bey'le istifa öncesinde ve sonrasında görüştüm. Gerekçesini bana söylemedi, sadece bilgi verdi. Yerine ilçe belediye başkanlarından biri gelir. Bununla ilgili pazar günü cumhurbaşkanımız genel başkanımız geniş katılımlı bir istişare yaptı. Hafta sonunda süre doluyor. Perşembe günü belediye meclisi seçim yapacak, bir arkadaşamız görevi doldurmuş olacak" diye konuştu.
"TEOG'UN YERİNE ÜÇ SEÇENEK VAR, BİR AY İÇİNDE BELLİ OLUR"
Başbakan Yıldırım, TEOG'un kaldırılması sonrasında uygulanacak yeni sistem hakkındaki soruyu şöyle yanıtladı:
"TEOG konusu başından beri yanlış anlaşılıyor. TEOG bir sistem değil, bir sistem değişikliği yok. TEOG, 2013'ten beri bir yarışa döndü. TEOG kalkınca öğrenciler büyük bir bayram havasında. Benim torunum 6. sınıfta dede teşekkür ederim diyor. Öğrenci psikolojisi bu. Hiçbir öğrenci sınavı sevmez. Sınav olmadan da gelişme olmaz, öğrenme olmaz. TEOG'un yerine Milli Eğitim Bakanlığı 3 çözüm üretiyor. Biri 8. sınıf bitti, oradan sonraki 4 lise. Biri her lisenin kendi sınavını yapması. İkinci yöntem ortaokul sertifikasyon sistemi, üçüncü yöntem ortaokul bazlı yerleştirme. Öğrencilerin yüzde 50'li adrese dayalı kayıt sistemi, bir kısmı da ortaokul mezuniyet ortalaması olabilir. Bir de bazı okullar kendi sınavını yapar. Ama o sınav mutlaka bakanlığın gözetiminde olması lazım. Bunların hangisinin en isabetli olduğu konusu Bakanlar Kurulu'nda değerlendirilecek, uzmanlar gerekli sunumları yapacak. Bir ay içinde olur. Bunun mükemmeli yok. Subjektif kararları ortadan kaldıracak, öğrenciyi de canından bezdirmeyecek bir sistem getirmek. FETÖ ne yaptı, önce soruları çaldı. Sonra soruları hazırlayan komisyonları elde etti. Sonra bir tane dışarıdan adam giremedi. Yeni çözüm bu yıl geçerli olacak. 8. sınıfta olanlar yeni uygulamayla liseye geçiş yapacak."
BAŞBAKAN, EKONOMİDE 3 YILLIK HEDEFLERİ AÇIKLADI
Orta vadeli programın çarşamba açıklanacağını belirten Başbakan şunları kaydetti:
"2017 büyüme hedefimiz yüzde 5,5, 2018'de, 2019'da ve 2020'de 5,5 olacak. İşsizlik oranı bu yıl için 10,8. 2018 için 10,5, 2019 için 9,9, 2020 için 9,6 öngörüyoruz. Enflasyon 2017'de 9,5, 2018'de 7, 2019'da 6, 2019'da yüzde 5 olacak. Kamu yatırımlarında maliyet fayda dengesine bakacağız. İhtiyaçları önceliklere göre sıralayıp ona göre yapacağız."
"VARLIK FONU'NA ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE ATAMA OLUR"
Varlık Fonu'a önümüzdeki günlerde bir atama yapabileceklerini belirten Yıldırım, üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Başbakan, "Fon niye kuruldu? Birçok ülkenin böyle fonları var. Ocakta fiilen göreve başladı. Sanki bir yerden gömü buldu, Türkiye'nin bütün işlerini düzeltecek. Bu fon büyük yatırımlara kaynak sağlayabilecek çalışmalar yapmak, bunu yatırıma dönüştürmek. Cari açığın daha fazla büyümesinin önüne geçmek. Bu dünyada başarılı uygulamaları var. Bizimkiler de onu örnek alarak çalışmaları başlattı. Bunların çalışması yine kendi sorumluluğunda devam ediyor. Varlık Fonu bunlara çökmüş değil. Vralık Fonu bunların varlıklarını değerlendirerek daha ilave kaynak üretmek" diye konuştu.
"TÜRK TELEKOM'DA MÜDAHALE HAKKIMIZ VAR"
Türk Telekom'un ortaklıktan kaynaklanan sıkıntılardan kurtulduğunu belirten Yıldırım, "Ekimin başında süre doluyor. Ve bizim kamu olarak bu sözleşmeyi temerrüt hali olduğu için müdahale etme hakkımız var. Bankaların alacağı var. Biri gelip diyecek ki, ben bu borçları üstleniyorum ve yeni ortak olmak istiyorum. Kabul ediyor musun? Şartlar uymazsa borcunu öder. Kamu olarak bundan bir zararımız söz konusu değil" dedi.
"Irak'ta yaşananlardan kaos uman bölücü terör örgütü faaliyetlerini ülke içinde artırabilir" diyen Başbakan, buna yönelik gerekli tedbirleri aldıklarını ifade etti.
"FETÖ'DEN TUTUKLU SAYISI 50 BİN 400"
FETÖ ile mücadelede son durumu değerlendiren Yıldırım, "Bana kalsa bir ay içinde hepsinin ipini çekerdim. Bu iş ne kadar uzarsa toplumdaki yargıya güven de zarar görüyor. Fazla uzatmamak lazım. Epey bir olgunlaştı, yıl sonuna kadar umutları kesilir. Oradaki yargılamaları uluslararası zemine çekecekleri için kasıtlı hareketler yaparak algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bunlara malzeme vermemek için birçok şeyi sineye çekiyorlar. 50 bin 400 civarı tututlu sayısı, adli kontrolle çıkan da bir o kadar. Açılan toplam dava sayısı 4 bin 971" şeklinde konuştu.
"2019 SEÇİMLERİ İÇİN TEREDDÜDÜM YOK"
Başbakan, 2019 seçimlerine ilişkin olarak şunları söyledi: "Çıta yükseldi, daha zorlaştı. Önceden 50'nin altında da iktidar oluyordu. Şimdi daha çok çalışmamız gerekiyor. Kendi kendimize çıtayı yükselttik. Daha çok çalışma ihtiyacı var. Bütün toplumu kucaklamaya ihtiyaç var. (Akşener'in kuracağı parti) Doğmamış çocuğa don biçilmez. İlgi alanımızda değil. Herkes siyasi parti kurabilir. Vatandaş hepsini dinleyecek, geleceğini düşünecek. Hangisinin kumaşı daha düzgün ona göre kararını verecek. 2019'da da bir tereddüt görmüyorum. Yine Türkiye'nin geleceğine yön verecek parti AK Parti olacak. Partimizdeki metal yorgunluğunu yanlış okumamak lazım. Bu gelir geçer. Seçim heyecanı başladı mı yorgunluk kalmaz. Erken seçim yok. Tarihler belli. Fevkalade bir şeyler olursa ona bir şey diyemem. Şu anda içinde bulunduğumuz şartlar içinde yerel seçimler 2019 Mart'ın da, gelen seçimler ve cumhurbaşkanlığı 2019 Kasım'ında gerçekleşecek."
Yıldırım yayında " İran Kuzey Irak'a kara sınırlarını kapatmış" açıklaması yaptı.
"EMLAK VERGİSİ DEĞERİ ARTIŞINA SINIR GETİRİLİYOR"
Belediyelerin emlak vergi değerlerini artırdıklarını hatırlatan Yıldırım, "Yüzde 3 bin. Vatandaşa zulümdür. Hükümet olarak yetki alıyoruz. Belediyeler istediği gibi artış yapamayacak. Kafasına göre artırım olur mu? Buna yüzde 50 sınırı getiriyoruz. Yeniden değerlendirme oranının yüzde 50 fazlasını geçemeyecek" dedi. (Geçen yıl yeniden değerleme oranı yaklaşık yüzde 10 olduğu için artış yüzde 15 civarında olacak.)
"YIL SONUNA KADAR ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ALAN OLMAYCAK"
Başbakan Yıldırım, asgari ücrette vergi dilimi değişmeyecek şekilde düzenleme yaptıklarını, yıl sonuna kadar kimsenin asgari ücretin altında ücret almayacağını ifade etti.
25.09.2017 15:00:25