Bakan-ım...

Türkiye'de değişim yaptı sayın bakanım,
Erzurum'da değişen ne?

'Ben Türkiye'nin bakanıyım' dedi, bakanlıktan ayrıldı da Erzurum'a baktı mı bakanım...

Kendisi bakmadı Bakanım'ın, ama adı sayesinde 11 yıldır Erzurum'da koltuğuna çakılanlar var...
O koltuklar ki, Nazım'ın dediği; Başbakanımzın 10 binleri dolduran salonlarda okuduğu  o şiir gibi;

"Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
                          bu memleket, bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
                         bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
                           bu dâvet bizim...."

Biz kimiz!
Bize bakmayan bakanımızın, benliğimizi  soyup, kabuğumuzu; 'bi b...k'a yaramaz..' diye çöpe attığı ruh muyuz?

Emretsin devletlu,
istediğini, istediği anda yerine getirelim...
"Ben olmam amma yardımcımın, yardımcısı olsun"  diye seslensin.
Biz de diz çöken kulları olalım...
Devletin tüm imkanları emrinizde ya; 
Hadi koşturun, nasılsa altınızda taylarınız var...
Yok beyim yok...
Senin ruhun başka;
Sen al bilmem kaç 10 bin dolar maaşın, hep söverek büyüdüğün Amerika'dan,
ne olur küçültme bizi...

Burası kasaba değil Bey,
Cumhuriyeti kuran şehir...
Sizin umurunuzda değil belki ama;
Burası Erzurum...
Hani o unuttuğunuz, sadece mezarlık ziyaretlerine tabi olduğunuz, büyükşehir...

Ey Bakanım, bakın; bizim sağılmadık bir kulağımızın memesi kaldı, onuda bu şehir size sıktırmaz..
Hadi; sizin yolunuz ABD, menziliniz uzun...
Sayenizde bu kentte ne kültür kaldı, ne sağlık, 
Bakın; işsizler alay alay olmuş, iş kuranlar çaresiz...

25.11.2013 18:40:49