Bakan Akdağ: Kim anneleri gereksiz sezaryene götürüyorsa...

Sağlık Bakanı Recep Akdağ,''Kim aradaki bilgi farklılığından yararlanarak anneleri gereksiz sezaryene götürüyorsa, bunun için hak ettiği muameleyi göstermeye kararlıyız" dedi.

Erzurumajans-Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de yapılan her iki doğumdan birinin sezaryenla olduğuna dikkati çekerek, "Her annenin kendisi açısından, bebeği açısından normal doğum yapmaya hakkı vardır. Kim aradaki bilgi farklılığından yararlanarak anneleri gereksiz sezaryene götürüyorsa, bunun için hak ettiği muameleyi göstermeye kararlıyız. Elimizdeki kanuni düzenleme, mevzuat neyi gerektiriyorsa bunu yapacağız" dedi.

Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali (EYOF) için Erzurum'a gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Vali Seyfettin Azizoğlu'nu ziyaret etti. EYOF'un tanıtım için önemli bir fırsat verdiğini vurgulayan Bakan Akdağ, oyunların sporun birleştirici ve kaynaştırıcı etkisiyle uluslararası dayanışma ve barışa katkı vereceğine inandığını dile getirdi. 

Valilikteki konuşmasında bugün sabah yaptıkları bir toplantıyı hatırlatan Bakan Akdağ, Türkiye'de yapılan her iki doğumdan birinin sezaryenle olduğuna dikkat çekti. Bilim adamlarının birkaç gün boyunca bunun sebeplerini tartışacak ve çözüm yollarını aramak için toplandıklarını ifade eden Akdağ, şunları söyledi:

"Ben de onun açılışındaydım. Orada da ifade ettim. Anne ve bebek sağlığı son derece önemli. Her annenin kendisi açısından, bebeği açısından normal doğum yapmaya hakkı vardır. Kim aradaki bilgi farklılığından yararlanarak anneleri gereksiz sezaryene götürüyorsa, bunun için hak ettiği muameleyi göstermeye kararlıyız. Bu konuyu paydaşlarıyla görüştük. Görüşmeye de devam edeceğiz. Elimizdeki kanuni düzenleme, mevzuat neyi gerektiriyorsa bunu yapacağız. Gereksiz sezaryenler bir taraftan annenin hayatını riske sokuyor, sonraki doğumlarını zorlaştırıyor. Öbür taraftan bebeğin beden ve ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Anne ve bebeklerimizi korumak zorundayız. Anayasamız bu görevi veriyor. Sağlık Bakanlığı olarak doğrudan bu görev bana veriliyor. Önümüzdeki günlerde bu adımları atacağız."

'REJİM DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMIYOR, REJİM TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR'

Valilik ziyareti sonrası Ak Parti İl binasına geçen Sağlık Bakan Akdağ, burada da referandumla ilgili açıklamalarda bulundu. 1923'te Türk Milletinin kendi iradesiyle yönetim şeklini Cumhuriyet olarak belirlediğini hatırlatan Bakan Akdağ, şunları söyledi:

"Referandum paketinin milletin önüne koyma niyetinin başladığı günden beri bazı çevreler sistemli bir biçimde çarpıtma ve yalanla vatandaşımızın kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Biz, Ak Parti olarak, MHP ile bir anayasa değişikliği paketini hazırladık. Bu bir uzlaşma paketi oldu. Bunu yaparken CHP'yi de uzlaşmaya davet ettik. Hatta böyle bir uzlaşma içerisine girmeyecekse, kendi teklifini getirmesini istedik. Ama CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu böyle bir birlikteliğe yanaşmadı. O günden beri bizzat Sayın Kılıçdaroğlu, kendisi ve arkadaşları hadiseyi çarpıtarak zaman zaman yalan üzerine kurulu bir propagandayı yürütüyorlar. Bu yalanların birincisi Türkiye'de bir rejim değişikliği yapılacağı yalanıdır. Rejim değişikliği yapılmıyor, rejim Türkiye Cumhuriyeti'dir. Buna 1923'te karar verdik. Biz hükümet etme modelini değiştiriyoruz. Türkiye seçilmiş bir Meclis, Meclisin içinde çıkan bir başbakan ve ayrıca seçilmiş bir cumhurbaşkanıyla Türkiye yönetiliyor. Aslında bu iki başlı bir yönetim anlamına geliyor. Şu an Türkiye böyle bir iki başlılığı kaldırabiliyorsa, başından beri yol arkadaşlığı yapan, birbirini çok iyi tanıyan başbakan ve cumhurbaşkanımızın çok uyumlu çalışması sayesindedir. Ama sistem kişiler üzerine bina edilmemelidir. Doğru ve yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var. Anayasa paketinin milletin önüne getirilmesinin en önemli sebebi budur. Türkiye cumhurbaşkanını seçecek, yürütmenin başı olacak, yani bugünkü hükümetin, bakanlar kurulunun yaptığı işleri yapacak. Yeni bir Meclis olacak, 600 milletvekili TBMM'de kanunları yapacak, hükümet üzerindeki denetlemeyi sürdürecek. Yaptığımız iş budur. Bunun dışında CHP yöneticilerinin HDP ile kolkola vererek arkadan PKK'nın sufle verdiği bir takım yalanlar, dolanlarla bizim hiçbir işimiz yoktur, olamaz."

'KİMİN KİMİNLE YAN YANA DURDUĞU ÖNEMLİ DEĞİL Mİ?'

Referanduma kimlerin 'hayır' dediğine bakarak meselenin kolayla anlaşılacağını ifade eden Akdağ, "Bunu konuştuğumuz zaman sakın CHP'ye oy veren kardeşlerimiz üzülmesinler, çünkü CHP yönetiminin ortaya koyduğu tavır, doğrudan doğruya CHP seçmenin tavrı anlamına gelmiyor. Bugün CHP'ye oy veren vatanperver hangi seçmen, CHP'nin FETÖ'cülerle HDP ile beraber aynı 'hayır'ı vermesini ister, aynı argümanlarla 'hayır' demesine razı olur. Meselenin bu tarafını çok iyi düşünmek lazım. Tabiiki CHP'yi HDP, FETÖ ile özdeşleştirmiyoruz, ama kimin kiminle yan yana durduğu, kimin kiminle yan yana hareket ettiği ya da 'evet' veya 'hayır dediği önemli değil mi? MHP ve Ak Parti bu önemli refarandumu getirmişse, bunun bir manası var" dedi.

Hümeyra PARDELİ-Zafer KUMRU/ERZURUM, (DHA)

10.02.2017 17:15:23