Bahçeli'ye karşı ilk rakip! Selim Kaptanoğlu kimdir?

Erzurumajans-Devlet Bahçeli'nin 1997'de göreve gelir gelmez üyelik kaydını sildirdiği Selim Kaptanoğlu, 1966 yılında askeri tıbbiye öğrencisi oldu. 12 Eylül 1980'den sonra ise MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında 25 yıl hapis istemiyle yargılandı. 3,5 yıl boyunca Ankara Mevki Hastanesi'nde tutuklu servisi şefliği yaptı. Burada Alparslan Türkeş de kalmaktaydı. 1989-1991 yılında İstanbul MHP'de il başkanlığı yaptı. 1994 yılında ise MHP'de Teşkilattan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığı yaptı. Sözcü'den Yalçın Bel'e konuşan MHP'nin kurucu lideri Alparslan Türkeş'in doktoru Kaptanoğlu partinin ülkücü çizgiye dönmesi gerektiğini söyledi. MHP lideri Bahçeli'yi bu sözlerle eleştirdi.

1 Kasım seçimlerinden yenilgiyle çıkılmasının ardından Milliyetçi Hareket Partisi'nde (MHP) kan değişimi için birden fazla muhalif aday Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Bu adaylardan birisi de MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in doktoru emekli Tabip Binbaşı Selim Kaptanoğlu.

Kaptanoğlu, MHP'nin 1 Kasım seçimlerinden başarısızlıkla çıkmasının nedenlerini anlattı. İşte Selim Kaptanoğlu'nun çarpıcı açıklamaları:

"40 milletvekili ile 4. sıraya düştük. Utanç duyulacak bir şey. Türk milliyetçiliğini temsil eden bir partinin 40 milletvekili varken Kürt milliyetçiliğini temsil eden partinin 59 milletvekili var. Bu durumdan ülkücüler utanç duyuyor. Kafalarımız yerde kaldıramıyoruz. Ben olsam, Bahçeli'nin yerinde ben olsam hemen istifa ederim. Kan değişikliği şart. Böyle giderse baraj altında kalırız toparlanmaya çalışıyoruz."

"MHP'yi 18 yıldan beri bir zihniyet yönetiyor. Bu süre içerisinde 13 seçim oldu ve MHP hepsinde mağlup oldu. Sayın Türkeş'in vefat ettiği 1997 senesinde ben o zaman MHP Genel Merkezi'nde teşkilatlara bakan Genel Sekreter yardımcısıydım. O zaman MHP'nin 1 milyon 300 bin üyesi vardı. Şu anda MHP'nin kayıtlı üye sayısı 330 bin. O zaman Türkiye'nin nüfusu 45 milyondu şimdi ise 75 milyon. 1999 seçimlerinde bu millet Alparslan Türkeş'e olan sevgisini ve minnet borcunu ödemek için 118 milletvekili verdi. DSP ise 123 milletvekili çıkarttı. Devlet Bey'in eline iktidar olma imkanı geçti. Elindeki düdüğü çalsa DYP, ANAP ve Refah Partisi'ndeki ülkücü arkadaşlara 'baba ocağına' gelin deseydi, en az 50-60 milletvekili istifa edip gelirdi. İsteseydi tek başına iktidar olurdu. 'Hacıyla bacı dinlensin' diyerek rahmetli Bülent Ecevit'in yanında stajyer başbakan yardımcısı olmaya talip oldu."

"Ekonomik kriz çıktı 2 yıl sonra hükümet çatırdamaya başladı daha seçimlere 1 buçuk sene varken Devlet Bahçeli erken seçim dedi. O zaman AKP yeni kurulmuş. 2002 seçimlerinde MHP baraj altında kaldı. Ondan sonra parti bir türlü kendini toparlayamadı. Rahmetli Türkeş'in bir sözü vardır: 'Becerisizlikle ihanet arasında ince bir çizgi vardır.' Ben arkadaşlarıma böyle bir şey kondurmak istemem ama çok becerisizlikler. 18 yıldan beri becerisizlik yaptılar. Bu süre içerisinde AKP'ye koltuk değnekliği yaptılar. Bu kadar güçlenmesine sebep oldular. Türkiye'deki siyasi yelpaze belli. Yüzde 65'i sağ oydur. CHP'nin başına bir din alimi getirseniz bile bundan daha fazla oy alması mümkün değil. AKP'nin aldığı oyun en az yüzde 30-35'ini MHP'nin alma potansiyeli var. Ama maalesef Bahçeli o taraf üzerine oynamadı ve çalışmadı. Hep gitti solun yüzde 35'lik kısmıyla oynadı yani deplasmanda oynadı."

"Türkeş'in güzel bir sözü var: 'Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız.' Bir ülkücü lider İslam'ı iyi bilmeli, yaşayabilmeli ve gösterebilmelidir. 1973 senesinde 3 milletvekili çıkarabildik. MSP 48 milletvekili çıkardı. Türkeş Bey ne yaptı. Gitti Anadolu'da İslam'ın önde gelenleriyle samimiyet kurdu. Necip Fazıl Kısakürek çıktı miting meydanlarında, 'Ülkücüler İslam'ın keskin kılıcıdır' diye bağırmaya başladı. MHP'nin 3 olan milletvekili 16'ya çıktı MSP'nin 48 olan milletvekili 24'e düştü. Yani siyasi yönlerden düzgün mücadele edilseydi AKP'nin bu oy oranlarına çıkması mümkün değildi. Beceriksizlik yüzünden parti bu kale geldi. MHP'nin ülkücü çizgiye gelmesi Alparslan Türkeş çizgisine gelmesi lazım. MHP özünü fikrini kaybetti. Bugün ülkücülerin yüzde 90'ı partinin dışında. Küstürülmüş bir tarafa atılmış. Genel başkanın diktatör bir anlayışı var. Hiçbir meseleyi yanındakilere danışmıyor."

"Devlet Bahçeli göreve geldiği ilk günden beri bu hareketi ülkücü çizgiden uzaklaştırdı. Şu anda eski ülkücülerin yüzde 90'ı partinin dışında. Alparslan Türkeş 1965 senesinde partinin başına geçti. Ülkü Ocaklarını kurdu. Milyonlarca ülkücü yetişti. O ülkücüler ülkeyi idare ettiler. MHP, ANAP'ı, DYP'yi geçti.. Devlet Bahçeli 1997'de geldi. Uygulamaları nedeniyle 18 sene geçmiş. Kaç tane ülkücü yetişmiş. Benim zamanımda İstanbul'da yüzlerce ülkü ocakları vardı şimdi 5-6 tane kaldı. Ülkücü hareketin kaynağı kurutuldu."

"MHP'de ilk kıvılcımı ben çıkardım. Bu ateş büyüyecek. İl, ilçe başkanları, delegeler 'kurtarın bizi bu işten' diye arıyor. Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve Süleyman Servet Sazak'ın da niyeti var. Benim görüşüm şu: Diğer adaylarla da görüştük. Şu anda genel merkezin istediği, bu 5 adayın birleşmesi. 5 aday olsa 5 ayrı ok atması gerekecek. Atışı tek yere yapmak istiyor. Her aday kendi çapında çalışsın ama kongre ortamına gelindiğinde adaylar birleşmeli. Kim kurultay için daha fazla oy toplarsa o gösterilecek. Bu ekibin gitmesi gerek.

(Sözcü)