Erzurumajans-Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 25 Mayıs'ta Brüksel'de katıldığı NATO Zirvesi'nde alınan kararların bazılarını sorguladıklarını kaydederek özetle şöyle konuştu: "Bu kararlardan ön önemlisi, NATO'nun IŞİD'le mücadeleye katılacak olmasıdır. Türkiye'nin uzun bir süredir dillendirdiği bu seçenek ilk bakışta oldukça olumlu ve isabetli değerlendirilecektir. Bizim kanaatimiz de bu yöndedir. Ancak NATO'nun yalnızca IŞİD'e odaklanması, Rakka operasyonu için daha çok hava desteği sağlamayı öne alması, ayrıca istihbarat toplanması ve paylaşılmasıyla askeri faaliyetlerinin sınırlı kalacak olması kuşku ve kaygılarımızı artırmaktadır. Gündemde PKK-PYD-YPG yoktur. Türkiye'nin, Rakka operasyonunda PKK-PYD-YPG'nin kullanılmaması önerisinin reddi kabul edemeyeceğimiz çifte standart ve art niyetlilik olarak yorumlanmalıdır. ABD, tüm itiraz ve eleştirilere rağmen PKK-YPG'ye silah vermektedir. Bu çerçevede 15 ve 20 Mayıs tarihlerinde 100 TIR'lık silah ve mühimmat sevkiyatı ortadadır. ABD'nin Rakka operasyonunda PKK-PYD-YPG ile aynı cephede yer alması, bundan da tavize yanaşmaması çok ciddi sonuç ve bedelleri ortaya çıkaracaktır. Şimdi de bu cepheye NATO girmiştir; hem de Türkiye'nin karşı çıkışına rağmen. NATO'nun Rakka operasyonuna katılması, PKK-PYD-YPG'ye bir yönüyle destek, değilse bile eylem ve emellerine göz yumması anlamına gelecektir. Türkiye'nin NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip olduğu gerçeği ortada dururken, adeta ülkemize meydan okur gibi 65 yıllık bir ortaklık ve üyelik hukukunu yok saymak kesinlikle küstahlıktır. NATO bu kadar ucuz mudur? Üye devlet olmamızın hiç mi saygınlığı veya yaptırımı, hadi bunları da geçtik hiç mi hatırı yoktur? Ne demek NATO'yla PYD-PKK-YPG'nin aynı çizgide olması? Bu derin kumpası ne şekilde okuyalım? NATO, Türkiye düşmanlarıyla nasıl, hangi dürtü ve stratejik amaçla yan yana gelecektir? Bu ne menem bir çarpıklık, izahı ne şekilde yapılacak bir çirkinliktir? NATO bugüne kadar herhangi bir yaramıza merhem olmuş değildir. Üstelik Türkiye'ye kurulan tuzaklar da adı sıklıkla geçmiştir. Bilhassa darbeler tarihi incelendiğinde henüz aydınlanmamış çok sayıda iddia ve itham NATO'yu direkt kapsamına almıştır. NATO, PKK'nın değil Türkiye'nin ortak olduğu, nice fedakarlıklar yaparak katkı sunduğu küresel bir teşkilattır. Rakka operasyonuna katılsın, buna diyecek bir şey yoktur. Hatta Türkiye'nin desteği de malumdur. Ancak terör örgütleriyle NATO'nun ne işi vardır? Bu ayıp değil midir? ABD nereye varmayı planlamaktadır? IŞİD teröristse, PKK-PYD-YPG nedir, Brüksel ve Vashington'dan bakıldığında bu insan azmanları, insanlık katilleri nasıl görülmektedir? PKK'lı, YPG'li teröristler dağda bayırda kelebek peşinde koşan, çiçek böcek seven, papatya toplayıp fal açan, piknik yapıp mangal ziyafeti düzenleyen cici çocuklar değil, basbayağı canidir, bal gibi haindir, tartışmasız şerefsizdir, hepsi birden insanlığa kast etmiş düşmanlardır. Bunun ötesi yoktur. Bundan başka söylenecek söz de yoktur."
"ASIL OLAN HAYAT, HAYAT DA BEŞİKTAŞTIR"
Devlet Bahçeli, Beşiktaşlı olarak Spor Toto Süper Ligin bitimine bir hafta kala şampiyonluğu garantileyen Beşiktaş'ı tebrik etti. Bahçeli "Şampiyonluğa ulaşan Kara Kartal Türk sporunun renkleri siyah beyaz olan yüz akı, iftihar edilecek kulüplerinden birisidir. Bu durum şahsım adına da oldukça anlamlı, memnuniyet vericidir. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün futbolcularını, teknik heyetini, yağmurda çamurda, karda kışta, iyi günde kötü zamanda destek ve tezahüratlarıyla takımlarını yalnız bırakmayan taraftarlarımızı içtenlikle tebrik ediyorum.Kulüp Başkanımız Sayın Fikret Orman Bey ve yönetimini kutluyorum. Müsaade buyurursanız, taraftarlarımızın bir sözüyle konuşmamı noktalıyorum: Asıl olan hayattır, hayatta Beşiktaş'tır."
DHA
30.05.2017 20:30:03