Erzurumajans-Atatürk Üniversitesi AB Dokümantasyon Merkezi'nin, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi'nin birlikte düzenlediği III. Uluslararası İlişkiler Kongresi Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü Mavi Salon'da gerçekleştirildi.
"Türk Dış Politikasında Güncel Gelişmeler" konulu kongreye, 21 farklı üniversiteden 100'ün üzerinde öğrenci katıldı. Kongre'nin açılışını Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Savaş Şafak Barkçin ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü yaptı.
Açılış konuşmasını yapan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suphi Orhan, dekanlık olarak sosyal faaliyet ve projelere destek olduklarını belirterek,5 yıllık mazisi olan Uluslararası İlişkiler Bölümü'nün etkinliklerinden son derece memnun olduğunu söyledi. Erzurum'u ve Atatürk Üniversitesi'ni en iyi şekilde tanıtarak, öğrencileri birer elçi olarak göndermek istediklerini ifade etti.
Dünya ve Türkiye konulu bir konferans veren Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Savaş Şafak Barkçin, çok uzun bir süredir Türkiye'nin uykuda olduğunu hatırlatarak, coğrafyasının bilinemediği bir yerde siyaset yapılamayacağını söyledi. Barkçin, daha sonra şunları kaydetti: "Bugün biz kendi kavramlarımızı düşünemiyoruz. Kendi tarihimizle irtibatımız çok zayıf. Kendinize güveniniz olmazsa, güç elde edemezsiniz. En büyük güç insanın kendisi olmasıdır. Biz kendimiz olmaktan kaçıyoruz. Sanatta da siyasette de, akademik hayatta da böyleyiz.
Bilmek, üretmek ve yönetmek. Bu üç gücü kullanırsanız güçlü olursunuz. Bizim ve batının güç anlayışı da farklıdır. Bizim güç anlayışımız; adalete, hakkaniyete ve muhabbete dayalıdır. İslam dünyası içinde de kritik bir dönemden geçiyoruz. Arap Baharı dediğimiz süreç, akamete uğramış gibi gözükse de özellikle Mısır'da kesinlikle geri çevrilemeyecek bir süreçtir. İnsanlar bir şey talep etmeye başladığında onları durduramazsınız. Tarih bunun örneğidir. Demokrasi, haklar, özgürlükler, refah ve dünya da saygın bir yerde olma talepleri toplumlarda olduğu sürece, uluslararası düzenin sarsılacağı bir devinim başlayacaktır. Dolayısıyla, Türkiye dış politikada sorunlarla karşı karşıya gelecek. Sorunlar Türkiye'nin aktifliğinden dolayı ortaya çıkan sebeplerdir. Türkiye artık kendini bilen, insanıyla, mekânıyla ve zamanıyla barışık bir ülkedir. Bu bir devrimdir. Hiçbir ülke silahla, ekonomi ile ayakta durmaz. İnsan kalitesi ile ayakta durur. Önce kendimizi, coğrafyamızı ve mekânımızı bilmeliyiz."
Daha sonra Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, Osmanlı döneminden itibaren savaşları ve politikaları anlatıp, Türk dış politikasının tarihi seyrine değindi. Hülagü, şunları ifade etti; "Türk Tarihi, özellikle Osmanlı Döneminde 3 kıtayı yönetmiş bir devlet olarak, tarihin seyrine yön vermiş, dahası günümüzde birçok Avrupa ülkesinin kaderini belirlemiştir. Karlofça anlaşmasında ilk toprak kaybını yaşamış ve gerileme dönemine girmiş bir devlet, diğer ülkelerin süper gelişmesine karşı yine de 300 yıl ayakta durmayı başarmıştır. Böyle bir tarihin incelenmesi, örnek alınması kesinlikle mümkün kılınmalıdır."
Panel bittikten sonra Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, Rektör Koçak'ı makamında ziyaret ederek, Türk Tarih Kurumu'nun yeni projelerinden bahsetti.
30.04.2014 15:31:14
AÜ'de Türk dış politikası tartışıldı
Atatürk Üniversitesi'nde Türk dış politikası tartışıldı...