Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hanifi Palabıyık’ın moderatörlüğünü yaptığı
panele, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat
Eğitimi Bölüm Başkanı Doç.Dr. Ali Murat Aktemur ve Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Yunus Berkli konuşmacı olarak katıldı.
Anadolu’da Türk
Sanatı ve Evreleri’nin konuşulduğu panelde İslam Sanatının Avrupa’ya
etkileri de tartışıldı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam
Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hanifi Palabıyık’ın
konuşmasını yapmasıyla başlayan panelde Palabıyık, “Herkes kendi
tarihini kendi araştırmalı” mesajını verdi. “Türk tarihinin en büyük
problemi coğrafyanın dağınık olmasıdır diyen” Prof. Dr. Hanifi
Palabıyık, bu dağınıklığın tarihi belgelere ulaşmayı zorlaştırdığına
dikkat çekti.
Palabıyık’ın ardından söz alan Atatürk Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi Bölüm Başkanı Doç.Dr. Ali
Murat Aktemur, Türk kültüründe ‘At Motifinin’ kullanım alanları ve
özelliklerini anlattı. At figürünün “Murat” olarak değerlendirilmesinden
kaynaklandığını belirten Doç.Dr. Ali Murat Aktemur, şunları söyledi:
“At, Murattır. Atın soluğu Türklerde şifayı belirtir. Ayrıca kurgan
(Mezar) taşlarındaki at figürü, Gök Tanrı inancına dayanır. Türk
öldüğünde gökyüzünden yeryüzüne at ile iner.”
Türk kültürüne at
figürünün Altay Türkeri aracılığıyla girdiğini ifade eden Aktemur’un
ardından son olarak Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel
Sanat Eğitimi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunus Berkli söz aldı. Avrupa
yazınsal edebiyatında da Avrasya üslubuyla alakalı çok zengin
malzemelerin bulunduğunu söyleyen Berkli, 10. yüzyıldan itibaren resim
ve heykel sanatının yükselmeye başladığını belirtti. Berkli, Türk
sanatının en önemli figürlerinden birisi olan ‘Hayat Ağacı’ figürü başta
olmak üzere, önemli sanat eserlerinin sunumunu yaptı.
Panelde
konuşan ARÜ Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Orhun Yazıtları’ndan
örnekler vererek “Türk sanatı Orhun Yazıtları ile oldukça ileri seviyede
başlamıştır aslında. Tarihi olan bir şey bütün insanlığındır”
açıklamasında bulundu. Rektör Prof. Dr. Korkmaz, “Bütün dilleri, bütün
kültürleri gözümüz gibi korumalıyız. Bunları insanlığın hafızasına
kaydetmeliyiz. Bir 20 yıl sonra Altay Türkçesini kimse konuşmayacak
maalesef. Bizim kültürümüzle olan ilişkimiz sadece övgüyle alakalı bir
şey.” dedi.
Panelin verimli geçtiğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr.
Ramazan Korkmaz, katılımcılara teşekkürlerini iletti. Program sonunda
Rektör Prof. Dr. Ramazan Korkmaz ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan
doğan katılımcılara çeşitli hediyeler sundu.
25.12.2012 16:46:31