Konumuz, Lucescu veya Hakan Ünsal değil, Erzurumspor... Evet, bir zamanlar UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanan G.Saray'ın bile ciddiye aldığı bir takımdı Erzurumspor. Ama artık o günlerden eser yok. Bugün sokak diliyle söylersek; "Erzurumspor'u yenmeyeni dövüyorlar!" Mayıs 1998'de "Ahanda 1. Lig'e geliyoruz" sloganı eşliğinde tarihlerinde bir ilk gerçekleştiren Dadaşlar, şimdi ise 2. Lig 3. Grup'ta âdeta bir rekora gidiyor! Oynadıkları 21 maçta galibiyet yüzü göremediler. 5 beraberlikleri var. Puanları 2. 5 beraberlik, 2 puan da neyin nesi demeyin. Çünkü Kırşehirspor maçına çıkmadıkları için 3 puanları silindi.
Erzurumspor'un vaziyeti içler açısı. Peki, bu hâle nasıl geldiler? Tabii ki beceriksiz yönetimler yüzünden. Dadaşlar'ın içinde bulunduğu durumu öğrenmek için geçen hafta bu şehirdeydik. Bir taksiye atlayıp tesislere gittik. Bırakın muhatap bulmayı, kapıda sizi karşılayan bekçi bile yok. Kulüp binasına girin, çıkın kimsenin umurunda değil. Kulüp âdeta terk edilmiş bir virane. Az sonra eşofmanlı birkaç çocukla karşılaştık. Eşofmanların dizleri yırtılmış. Meğer bu çocuklar kulübün oyuncuları. Altyapıdan A takıma çıkartılmışlar. Takımın hocasını soruyoruz. Uğur Bey'i gösteriyorlar. "Hoca benim, ama lisansım yok." diyor Uğur Bey. 'Hocam lisansınız yok mu?' diye soruyoruz. Bu soruyla birlikte içler acısı bir senaryonun içine giriyoruz.
Ve Erzurumspor lige başlar. 2 hafta geçer. Değişen hiçbir şey yoktur. 3. hafta Kırşehirspor ile oynanması gereken maça gidilmez. Federasyon, 3 puan silme cezası verir. Erzurumspor'un puanı yoktur ki silinsin. Haftalar ilerler, aylar geçer. Değişen bir şey yoktur. Ve böylelikle 21. hafta da geride bırakılır.
Erzurum'a gittiğimizde lisansı olmayan Uğur hoca gibi yönetimi olmayan kulübü 7-8 gönüllü idare etmeye çalışıyordu. Aralarında bir kişi farklıydı. İmza yetkisi bulunan Yavuz Şenocak... Yavuz Bey bizi görünce gülümsüyor. Çünkü yeni bir haber almış. Meğer kulübün borcu 15-20 milyon değilmiş: "Denetçiler birkaç gündür kulübü denetliyorlardı. Yaptıkları araştırmalar sonucunda kulübün 6,7 milyon borcu olduğunu açıkladılar. Bu borcun 3,7'si şahıslara, gerisi devlete." Yavuz Bey'e göre bu iyi haberdi.
Takımdaki oyuncuların hâli daha da kötü. Sezon başından beri ceplerine kuruş para girmemiş bir takımın oyuncusu olmak ne demek burada gördük. Bekâr oyuncular kulüpte kalıyor. Şehir merkezine gitmiyorlar. 'Cepte para yok, nereye gideceğiz?' diyor genç oyunculardan biri. Geçen yıldan beri takımda bulunan ve takımın kaptanlığını yapan Mesut ve kaleci Ender'le birlikteyiz. Mesut, Erzurumlu, Ender ise Trabzonlu. İkisi de ah çekiyor. Yalnızlıktan ve sahipsizlikten dem vuruyorlar. Mesut, daha da ileri giderek "Birileri burayı yedi bitirdi." diyor. Evli oyuncular ailelerinden destek alıyor. 'Psikolojimiz bozuldu' diyor Ender: "Hiçbir amacımız yok." Mesut onu tamamlıyor: "Geçen hafta terlemedim bile. Niçin terleyeyim? Sonuç ne olursa olsun hiçbir önemi yok ki."
Bu durumda '5 beraberlik nasıl elde edildi?' diye soruyorum. Cevap ilginç: "O maçların hepsinden önce birileri kulübe geldi, 'başkanlığa adayım' dedi. Biz de artık bir başkanımız olacak diyerek birbirimizi motive ettik ve 5 beraberlik aldık. Yani senin anlayacağın gaza geldik."
Oyuncuların hayalleriyle bile oynanıyor burada. Öyle sahipsizler ki maçlarda hakemler de gözlerinin yaşına bakmıyor Erzurumsporlu futbolcuların. Kartlar havada uçuşuyor. Özellikle Kars maçını unutamıyorlar. 90+6'da gol yemişler ve üstelik 2 oyuncularına kırmızı kart gösterilmiş.
Aslında Erzurumspor geçen yıl düşecekti. Ancak ligin son 8 maçında elde edilen 6 galibiyetle kümede kaldılar. Kaptan Mesut 6 galibiyetin neticesinde 200 lira prim aldıklarını söylüyor gülerek. Ona 'Bu şartlarda niçin oynuyorsunuz?' diye soruyorum: "Bu bizim işimiz. Bu kulüp kapansa da biz bu işi yapacağız. Sonra antrenmansız kalmamamız lazım. Oynamayan oyuncuyu kim alır?"
Takımın içinde bulunduğu durumdan dolayı oyuncuların piyasa değeri de düştü. Hepsi bir yolunu bulup buradan kaçmak istiyor. Sezon başı apar topar bir araya gelen, kamp dahi yapmayan takımla ilgili en olumlu sözü kaleci Ender söylüyor: "Haftalar ilerledikçe form tutmaya başladık. Artık daha az gol yiyoruz."
30.12.2009 01:12:00