Erzurumajans-Alman Federal Parlamentosu'nun Ermeni iddialarına yönelik verdiği tasarıya Türki'yenin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan Aataürkçü Düşünce Derneği'nden kınama geldi.
İŞTE ADD'NİN O KINAMA BİLDİRGESİ
Alman Federal Parlamentosu'na 2 Haziran, 2016 tarihinde "101 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan Azınlıklara Uygulanan Soykırımın Hatırlanması ve Anılması" başlığı altında sunulması planlanan önergeyi Atatürk Düşünce Derneği (ADD) olarak üzüntü ile karşıladığımızı ve bu girişimi esefle kınadığımızı belirtmek isteriz.
ADD, üye sayısı 100.000'i aşmış, yurtiçindeki ve Federal Almanya'da dahil yurtdışındaki toplam şube sayısı 400'ü aşmış bir sivil toplum kuruluşudur. İsmimizi tarihin yetiştirdiği en büyük liderlerden biri olan, modern ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ten almaktayız.
Taktir edileceği üzere, ADD tarihi konulardaki değerlendirmelere ve yaklaşımlara hassasiyet gösteren Türkiye'nin en büyük demokratik kitle örgütlerinden biridir. Bu itibarla gerçek tarihi bilgilerden uzak ve yanlı araştırmalar sonucunda hazırlandığını düşündüğümüz ve 2 Haziran 2016 tarihinde görüşülmesi düşünülen önergenin Federal Almanya Parlamentosu'nda gündeme gelmesi Türk halkını olduğu kadar, Federal Almanya'yı kendilerine ikinci vatan olarak gören 3 milyona yaklaşan vatandaşımızı ve Türk kökenli Alman vatandaşlarını da derinden üzmüştür.
Biz bu önergenin Federal Almanya parlamentosu tarafından anılan tarihte gündeme alınmayacağına ve hiçbir zaman kabul edilmeyeceğine inanmak istiyoruz.
101 yıl önce yaşanan olaylara tek yanlı ve gerçekleri çarpıtarak bakmak Federal Almanya Parlamentosu'na yakışmayacaktır. Bu çerçevede Ermenistan'ın ilk Başbakanı ve Taşnak Partisi lideri Ovannes Katzhaznouni'nin, 1923 yılında yaptığı bir konuşmada 1915 yılında yaşananlar için kendi partisini sorumlu tuttuğunu hatırlatmak isteriz.
Öte yandan, 1915 yılındaki trajik olaylarla ilgili 'soykırım' kelimesinin kullanılması yanlıştır. 1948 yılında kabul edilen "Birleşmiş Milletler Soykırım Suçu'nun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi" neyin soykırım olarak kabul edilebileceğini neyin edilemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Bu doğrultuda bir siyaset kurumu olan milli parlamentoların tartışmalı bir konuda ve çerçevesi uluslararası anlaşmalarla çizilmiş bir alanda ahkam kesmesi ve kendisini ceza mahkemesi yerine koyup, suçlayıcı yaklaşımlarda bulunması kabul edilemez.
Biz Federal Almanya Parlamentosu'nu bu yanlıştan dönmeye ve 1915'de yaşanan trajik olayların gerçeklerinin, gün yüzüne çıkarılmasına yardımcı olacak bilimsel ve tarihi çalışmalara katkı vermeye davet ediyoruz.
31.05.2016 19:30:57