Erzurum’un hareketli bir fay hattı üzerinde olduğunu hatırlatan Aksu, “Şehrin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümüne gösterilen duyarlılıktan daha fazlası, şehrin depreme hazırlanması konusunda gösterilmelidir. Gündelik hizmetler ve diğer alanlardaki sorunların çözümündeki aksaklık, yavaşlık ve ihmaller telafi edilebilir, ancak deprem politikalarındaki ihmalin faturası toplu ölümlerdir ve ölümün telafisi yoktur” dedi.
Erzurum’un deprem konusunda ‘kentsel ve kırsal alanlara yönelik iki koldan depreme hazırlık stratejisi’ geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Aksu, ENER’in kısa ve uzun vadeli önerileri hakkında şunları söyledi:
“Biliyoruz ki Erzurum, her an kırılmaya hazır aktif bir fay hattı üzerinde bulunuyor. Allah korusun her an 6-7 büyüklüğünde ani bir depremle sarsılma ihtimaliyle karşı karşıyayız. Böyle bir afete karşı Vilayet, Üniversite ve Belediye’lerin üzerine düşen görevleri titiz bir şekilde yerine getirme çabası içinde olduklarında inanıyoruz.
ENER olarak, Van depremi vesilesiyle bu çalışmaların bir daha gözden geçirilmesinde yarar görüyoruz. Bu konuda Sayın Vali, Büyükşehir Başkanı ve Rektör’lerin ‘Erzurum’un depreme hazırlık çalışmaları’ konusunda bir zirve yapmalarını ve acil eylem planlarını şehir halkıyla paylaşmalarını öneriyoruz.
Resmi kurumların elinde böyle bir acil eylem planı için gerekli bilgi ve dokümanların bulunduğu kuşkusuzdur.
TMMOB’nin Aşkale depreminden sonra hazırladığı raporda yer alan aşağıdaki önerilerin tartışılmasını, geliştirilerek belli bir plan dahilinde uygulamaya sokulmasını yararlı görüyoruz.
• Şehrimizde, Deprem risk analiz çalışmaları başlatılmalıdır. Doğu Anadolu Fayı Araştırma Merkezi Kurulmalı ve bu hat üzerindeki mühendislik projelerinde (barajlar) sismik aktiviteleri ölçen aletler yerleştirilmelidir.
• Doğu Anadolu Fayı hattı üzerindeki belediyeler plan revizyonlarına ivedilikle başlanmalıdır.7269 Sayılı Afetler Yasası, 3194 Sayılı İmar Yasası başta olmak üzere yerleşimleri doğal afetlere karşı güvenli kılacak çalışmalara hız verilmeli bu yasalar bilim, mühendislik normlarını temel olmak üzere ve meslek odalarının görüşleri alınarak düzenlenmelidir.
• Yapı döküm çalışmaları yapılmalıdır. Bu envanter çalışmalarına göre bina tip ve önemleri sınıflandırılmalıdır. Yeni yerleşim yerleri tespitleri yapılarak arsa üretimi yapılmalıdır.
• Depreme dayanıklı projeler ve malzemelerin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Yapılacak bilimsel ve mühendislik çalışmaları sonucu, gerekmesi durumunda depremler olmadan depreme karşı güçlendirme imalatları yapılmalıdır.
• Afet yönetim çalışmaları konusunda belediyeler, valilikler, meslek odaları gibi kurumları bir araya getiren düzenlemeler yapılmalıdır.
• Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik geliştirilmeli ve yönetmenliğin uygulanması takip edilmelidir.
• Deprem konusu sürekli gündemde tutulmalı ve yurttaşlarımızın bilinçlendirilmelidir. Özellikle köylerde anlaşılır ve kolay eğitimler düzenlenmelidir. “
İKİ KOLDAN ÇALIŞMA
ENER Başkanı Aksu, Erzurum İl ölçeğinde iki ana koldan süratli bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirterek “KENTSEL dönüşüm arttıkça depremin muhtemel zararları asgariye inecektir, Kentsel dönüşümün Kırsal ayağı da tamamlanır KÖYSEL Dönüşümde mesafe alınırsa deprem kaynaklı ölümler ve maddi zararlar asgariye iner” dedi.
Aksu, bu aşamada Kent Merkezi ve Kırsalda yapılması gereken çalışmalar hakkındaki önerilerini şöyle sıraladı;
“ Şehir merkezinde yürütülecek depreme hazırlık çalışmalarının ana omurgasını şüphesiz eski yapıların güçlendirilmesi, yeni yapıların deprem yönetmeliğine göre inşası teşkil ediyor. Belli bir plan dâhilinde yapı güçlendirmelerine hız verilmesi gerekiyor. Öte yandan yeni yapıların denetiminde zaaf gösterilmemesi gerekiyor. Belediyelerin kat sınırlamasını allak bullak eden imar değişikliklerine sıcak bakmaması gerekiyor. Rant için cana kastetme barbarlığı artık Erzurum’un gündeminden düşmeli.
Depreme hazırlık stratejisinin temelini, depreme dayanıklı evler ve bilinçli halk oluşturuyor. Bu konu üzerinde sürekli durulmalıdır. Kent merkezlerine yönelik ikinci sıradaki konu ise, zorunlu deprem sigortasının yaygınlaştırılmasıdır. Muhtemel bir depremden sonra vatandaşın çaresiz ve konut yapımı konusunda devlete el açar bir duruma düşmemesi için bu konu önem taşımaktadır.
Büyükşehir Başkanlığı Önderliğinde, hazır deprem konusu halkın gündeminde iken ‘DEPREM SİGORTASIZ EV KALMASIN’ kampanyası başlatılabilir. Depremden sonra düşme dara, vatandaş evini sigortala` Kampanyası, Büyükşehir, ilk kademe belediyeleri ve Valilik iş birliği ile yürütülmelidir. Böyle bir kampanyadaki başarı, muhtemel deprem sonrasında kamunun maruz kalacağı mali yükü de asgariye indirecektir.
KÖY YAPILARI SÜRATLE GÜÇLENDİRİLMELİ
İl Genel Meclisimiz bir komisyon kurarak bu konuda derhal acil çalışmalar yapmalıdır… Merkez ve ilçeler bazında ıslahı gereken konutlar süratle tespit edilmeli ve güçlendirilmeleri için programlar hazırlanmalıdır.
Gerekli ödeneğin afet faslından temini için Merkezi idare nezdinde yapılacak çalışmalar belli bir programda yürütülmelidir. KENTSEL DÖNÜŞÜM yapılanmasına benzer bir KÖYSEL DÖNÜŞÜM projesine acil ihtiyaç var. Böyle bir projenin öncelikle “Deprem Kuşağındaki köylere” uygulanması uygun olacaktır.
Temennimiz Erzurum’da uzun yıllar büyük depremler olmaması. Ama bize düşen yarın olacakmış gibi tedbirimizi almaktır. ``