Allah eyliğin versin hocam!

Şu benim yaptığım da iş mi şimdi? Atı alan Üsküdar'ı geçmiş, ben şimdi kalkıp ETÜ'nün rektörü Muammer hocama, ''Yahu hocam, şu Ağır Bakım dururken siz ne diye orada Üniversite temeli attınız?'' diye soruyor olacağım! Vallahi dediğim gibi! Benimki şimdi iş değil! Hem de hiç değil!

***

Şayet Büyükşehir Belediyesi Kültür Hizmetleri Daire Başkanı M. Emin Öz zahmet edip o Ağır Bakım Fabrikası'nı gezdirmemiş olsaydı, şu anda başka bir konu ile başınızı ağırtıyor olacaktım. Ahmet Küçükler tarafından 'burada kurulsun' diye ETÜ'ye önerdiği Ağır Bakım'ı görüp de 'olmaz' diyen bir Allah'ın kulu çıkar mı, sanmam! 'Dinç kafa' ile gelen böyle bir teklif karşısında herhangi bir adamın hemen kabul etmesini bıraktım, üste de para vermesi gerekirdi diye düşünüyorum. Dinç kafa diyorum, çünkü Muammerhocanın o teklifin yapıldığı esnada çok sayıda idari personel için yerli, yersiz taleplerin olmasından dolayı kafasının'dolu' olduğunu düşündüğüm içindir öyle demem! Daha önce herhangi bir Üniversiteye yer bulmalar konusunda elbette bir tecrübem yok. Ama orayı gördükten sonra ''Pekala burada Teknik Üniversite kurulabilirdi' dedim,ben gibi her ortalama vatandaş da eminim öyle derdi. Merak edenler sanıyorum orayı gezip gördükten sonra buna tam kanaat getirir. Bir kere gelip görmeleri yeterlidir!

***

Sırf Mahallebaşı'nda diye, sırf orada gelip giderken bir-iki tane varoşa rastlar, fiyakaları bozulur diye orasına evet denmediğini düşündüm ister istemez. Hocamın o 'kılımlık' makam aracı oradan geçerken herhal değeri düşerdi! Yoksa başka ne olsun ki? Bir de 'Gugguli gu' mu diyecekti! Gül gibi yer işte! Yahu rektörlük binası bile var, tam o kampüs alanının ortasında! Yeşili bile var, hem de istediğin kadar. Curling Salonu'na 50 metre mesafede, Aziziye tabyası ile arasındaki mesafesi 1 kilometre yok! 'Mahallelerin başı' olan bir mahalle, ETÜ sayesinde 'külleriyle'yeniden doğacaktı. Tarihe geçmek de böyle bir şey zaten! Kaçan balık vallahi büyük oldu! Dedim ya. Benim anlatmam da boş. Gidip gören bunu daha iyi anlar. Ama sen gel hocama anlat! O malum hastalığa yakalanmış zaar! Bir kere o da 'la'demiş, 'lo' dememiş! Ben daha ne diyeyim. Amiyane tabirle, hele sene! Allah eyliğin versin emi, hocam!

***

Ahh Emin Öz, ahh! Ne vardı orayı gezdirmekte! Durup dururken Muammer Yaylalı hocama gönül koydurduğun yetmiyor gibi,olası bir eşimin dostumun da ETÜ'ye girmesine engel oldun!

---

NOT: Emin başkan ile Ağır Bakım'ı gezmek üzere randevulaştığımız yer olan Tebrizkapı Çarşısı'nda Çifte minarelerin restore işine takıldım biraz.. Televizyon proğramlarını ilgi ile izlediğim ünlü sanat tarihçi İlber Ortaylı'nın bir proğramından dolayı Çiftelerdeki restorasyon konusunda içime 'kurt' düştü. Aslına uygun restore olup olmadığı konusunda durduk yere endişeye kapıldım! Dilerim ilgililer bu konuda titizdirler. Bu sanat harikasına 'herhangi bir restore işi' olarak bakmazlar!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.