Ali Oto: 'Gündemde seçim yok' dedi Savcılığa gitti

Erzurumajans-Onur SAĞSÖZ-Türkiye Kayak Federasyonu (TKF) Başkanı Ali Oto, son dönemde ortaya atılan ‘olağanüstü genel kurul’ söylemlerinin dedikodudan ibaret olduğunu öne sürdü. Başkan Oto sürpriz bir kararla eski Başkan Erol Yarar’ın bir takım usulsüzlükleri nedeniyle Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. 

Geçtiğimiz günlerde TKF’nin resmi internet sitesinden yazılı bir açıklama yapan TKF Başkanı Ali Oto, “Federasyonumuzun geçmişteki faaliyetleri ile ilgi yapılan usulsüzlükler tespit edilmiş ve ilgili mercilere intikal ettirilmiştir. Bundan dolayı bazı arkadaşlarımız, kayak ailemizin birliğini, beraberliğini huzurunu ve başarısını sekteye uğratmak, camiamızı yeniden bir kaosa, kargaşaya götürmek için yeniden sahneye çıkarak camiamızı bölmeye, parçalamaya yönelik girişimler başlatılmıştır” dedi.

Bu açıklamanın ardından bin 657 kayağın depolarda bulunmadığı ortaya çıktı. Başkan Ali Oto “Bir tane değil bir sürü usulsüz iş var” diyerek Erol Yarar dönemine ait usulsüz faturalar, Ayder Yaylasında yapıldığı ileri sürülen sahte ve hakemsiz yapılan biathlon yarışları hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.

Göreve gelir gelmez noter aracılığıyla Erol Yarar’a ihtar çektiklerini anlatan Başkan Ali Oto, “Federasyonun malzemelerini teslim edin dedik. Hiç kimse gelmedi. Biz de tüm noktalardaki malzemelerimizi noter aracılığıyla tespit ettik ve tutanak altına aldık. Girişlere baktığımızda bizim İstanbul’daki depoda bin 657 kayağın ortada olmadığını gördük. Bunun dışında Ayder Yaylasında yapılan sahte yarışlar, hakemsiz yapılan biathlon yarışları ve sahte faturalarla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduk” dedi.

Geçmiş dönemden bugüne gelen çok büyük zararlar olduğunu belirten Başkan Ali Oto, şunları söyledi. “Çok gereksiz fuzuli işler yapılmış. Teftiş gelsin baksın dedim. Ama son dönemde baskılar çok arttı.

Göreve gelir gelmez hemen teftiş istedim. Gelsin baksınlar ben hakim, savcı değilim. Teftiş neye karar verirse versin dedim. Yönetim arkadaşlar ki özellikle Canip Karakuş, ‘Sen niye vermiyorsun, sen niye incelemiyorsun’ dedi ama ben hep biz birliktelik yaptık, müfettiş gelsin baksın dedim. Son olarak genel müdürün odasında oturduğumuzda Canip Karakuş bana, “Sen bilerek vermiyorsun, vermezsen şerefsizsin” dedi. Fatih Kıyıcı da yanımızdaydı. Çok zoruma gitti tamam dedim. Hatta Big Air organizasyonunda bir takım dedikodular vardı. Gelsin müfettiş incelesin.”

Sezonun sona ermesiyle federasyona seçim yapılması için 25-30 imzanın gönderildiğini de dile getiren Başka Oto, “6 ay içinde ne oldu ki seçim istiyorsunuz?” dedi. Gönderilen imzalar karşısında hiç kimseyi aramadığını söyleyen Başkan Oto, “Bu 6 ay içinde ne oldu. Hırsızlık mı oldu, kötü giden bir şey mi var? Yarışlar mı kötü gitti, paramız mı olmadı? Para mı bulamadık, bir şey mi oldu? Biz ailemize, eşimize, dostumuza ne diyeceğiz? İmza ne için gelir? Durup dururken seçim olur mu? Eve son yapılan Genel Kurulda Fatih Kıyıcı’yı onore etmek için kırmızı kravat takmış ve ‘Biz Fatih’i destekliyorduk. Bu Fatih’in hakkıydı, bu ceza olmasaydı benim yerimde bugün o olacaktı. İnşallah birgün buraya başkan olur’ dedim. O günün şartlarında iyi niyetle konuştuğum şeylerdi. Fatih’i onore etmek için söylediğim sözler bugün böyle mi benim karşıma çıkıyor. Daha önce sana verdiğim röportajda da bir dönem buradayız demiştim hala diyorum biz bir dönem daha burada birlik ve beraberliğimizi tesis edeceğiz” diye konuştu.

Öte yandan Yönetim Kurulu toplantısında Fatih Kıyıcı’nın delegelerin reaksiyon gösterdiğini iddia ederek seçim istediğini ve talebinin gündeme alınmasını istediğini anlatan Başkan Oto, şöyle devam etti.

“Tabi yönetimde çoğunluk seçim istemedi. Fatih’in bu talebi de doğru olmadı çünkü yönetimde bölünmeye sebep oldu. Ben de buna istinaden ‘sen istifa et, imza topla’ dedim. ‘İstifa etmem’ dedi. Konuyu böyle kapattık. Seçimden önce çok daha önemli işlerimiz var. Bakın biz maliyeti yüksek oluyor diye sezon sonu değerlendirme toplantısı yapmadık. Dedik ki il il dolaşalım biz anlatalım. Yönetime de kim geliyorsa gelsin dedim. Şimdi de çalışıyoruz.”

TKF bünyesinde 17 yıl aradan sonra oluşturulan Senkronize Kayak Milli Takımının önemli bir PR sağladığını da dile getiren Başkan Ali Oto, sağlık sorunları nedeniyle ABD’ye gidemediğini söyledi. Senkronize Kayak Milli Takımıyla ilgili fotoğraf ve haberlerin TKF resmi internet sitesinde yayınlanmamasıyla ilgili soruya da cevap veren Başkan Oto, şöyle dedi. “TKF bünyesinde bu takımı kurup bir farkındalık oluşturmak istedik ve başardık da… Dikkat edilmesi gereken nokta şu: Biz Kayak Federasyonu’nun Milli Takımını kurduk. Bu Türkiye takımı değil. Zaten bu tür yarışlara Millilik belgesi verilmez. Örneğin Kanada’dan üç takım vardı. Bizden tek takım. Tek kuruş para harcamadık. Tek amacımız kayağı gündeme getirmek, konuşulmasını sağlamaktı. Bunu da başardık. Ama son dönemde bir takım huzursuzluklar çıkmıştı. Sitede takımı yayınlattık. Sonra baktım ki kendilerine özgü oynuyorlar. Kamplarına iki defa gittim. Sonrasında ne yalan söyleyeyim çok da hoşuma gitmedi. Aslında bir art niyetimiz yoktu ama benim çok da işim değil. Fatih’ler yapabilirdi. Sonuçta iki yönetim kurulu üyesi o takımda bulunuyor. Ardından Amerika’ya gittiler. Ben gözümden rahatsız olduğum için gidemedim. Giderken de başarılar diledim.”

Federasyonun ekonomik yapısıyla ilgili bilgiler de veren Başkan Oto, yılda bir milyon liralık zarar eden İstanbul Ofisi kapattıklarını bildirdi. Başkan Oto şunları söyledi. “Geldiğimizde İstanbul ofis ve akademinin yıllık zararı inanılmazdı. Ofisi kapattık. Akademide de küçülmeye gittik. Çünkü kirası 20 bin liraydı. Yıllık gideri bir milyon lirayı buluyordu. Şu anda bizim geldiğimizden günden bu yana 626 bin TL zararı var. Bizim en büyük sorunumuz iktisadi işletmeler ve mahkemelik olduğumuz durumlar. Örneğin Erzincan Ergan Dağı’yla mahkemelik olunmuş. Sayın Valiyle görüştük 3 milyon liralık dava açmıştı. Gittik Erzincan’a. Kayıp olan malzemeleri buluruz dedik ve bulduk, gönderdik. Ama 300 çift kayağı bulamadık. Sağolsunlar mahkemeden vazgeçti, el sıkıştık helalleştik. Bununla birlikte Ordu Çambaşı TKF işletiyordu. 1,5 milyon lira gibi bir para alınmış buradan. Para ortada yok ki buraya da bir sürü malzeme taahhüdünde bulunmuşlar. Oraya da gittik belediye başkanıyla görüştük. Size devredelim ve elimizden gelen yardımları yapalım dedik. Onlarla da anlaştık ve mahkemeye vermelerinin önüne geçtik. Kastamonu Ilgaz dağını yıllardır işletiyoruz, oturmuş bir tesis orası. Bu yıl geldiğimizde 4 yıllık bakımlarını yaptırdık. Yaklaşık 400 bin TL masraf ettik. Ama kar da ettik. Bursa Uludağ çok masraf isteyen bir yer. Orası da cüzi miktarlarda kar yapıyor. Eğer ödenek alabilirsek orayı daha rantabl bir hale getirmeyi istiyoruz.”

“Erzurum Kayakla Atlama Kule Otel ve Sports Otel’in yıllık zararı 2 milyon lira. Aylık sadece 70 bin TL elektrik faturası ödüyoruz. Yönetim Kurulu kararı aldık kule oteli Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne devretme kararı aldık. Ama 49 personel çalışıyor ve Ramazan üzeri. Bu konuyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Tabloya şöyle baktığımızda yıllık 3-4 milyon zarar var. Bu para sporcunun hakkı. Buralar bize yük. Bunu ne vicdan kabul etmez.”

Kulüplere yapılan malzeme yardımlarıyla ilgili olarakta konuşan Başkan Oto, “İlk geldiğimde yapsaydım diyeceklerdi ki, ‘Ali Oto yandaşlarına malzeme dağıtıyor’ bunu yapmadım. İstanbul’da antrepoda malzeme vardı ve borç yüzünden hacizliydi malzemede çıkaramıyorduk. 100 küsür bin TL borcumuz vardı. İki defa ben gittim sahibiyle görüştüm pazarlık ettik, indirim yaptı parasını ödedik ve kış bitince malzemeyi çıkarıp dağıttık. Dedim ki teknik kurullardan çeşitli illerden gelsinler, kimin ne ihtiyacı var onlar daha iyi biliyor. Bize oy vermiş vermemiş, kime derseniz malzeme vereceğim dedim. Öyle dedikleri gibi Bitlis’e 350 kayak falan böyle bir şey söz konusu değil ki o kadar kayak yok zaten” dedi.

Federasyonun borç durumuyla ilgili de bilgiler veren Başkan Oto, “Hepsini bir şekilde ödeyeceğiz” dedi. Başkan Oto, “Mahkemelik olunan borçlar var ama bir o kadar da kanunsuz borçlar var. Örneğin erzurum Sports Otel. Biz göreve başladığımızda buraya geldik. Tespitlerimizi yaptık. Müteahhit geldi, ‘Bana 500 bin TL borcunuz var’ dedi. Hesapları açtık baktık ki bir lira borcumuz yok. Bu nasıl olur? Satın alma yapılmamış, ihale yapılmamış, ne onay var, ne olur var, ne de faturası var. Sözle anlaşılmış. Böyle bir borç yokken biz bunu nasıl ödeyeceğiz. Yolu şu ki mahkemeden tespit yapılacak. Mahkeme karar verecek. Bu haliyle ben bu ya da bunun gibi borçları ödeyemem” diye konuştu.