Albay Tapan suçlamaları reddetti!..

Erzurum Ajans-Erzincan’daki Ergenekon davasında tutuksuz olarak yargılanan Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan, savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek, “Bu davaya neresinden bakılırsa bakılsın hukuksuzdur. Kamu görevleri görevlerini yaptıkları için cezalandırılmaktadır” dedi.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon duruşması, sabah saat 10.00 itibariyle yeniden başladı. Duruşmaya sanık Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukatı Turgut Kazan ve kızı avukat Aslı Kazan katılmazken, diğer 10 tutuklu sanık ve tutuksuz 3 sanık mahkemede hazır bulundu. İlk olarak mahkemede Başsavcı İlhan Cihaner, esasa uygun savunma yapmayacağını belirtti. Daha sonra Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, tutuksuz olarak yargılanan Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali
Tapan’ın savunmasını istedi. Tapan savunmasında, “Savunmamı baskı altında yapıyorum. O iddianame hayali bir üründür. Gizli tanıklardan oluşan, hiçbir delile dayanmayan bir iddianamedir. Gizli tanık beyanları tek başına olmamalı, somut delillerle desteklenmesi gerekir. Somut deliller toplanmadan davanın açılması ne kadar doğrudur. Sanıklardan Yaşar Baş harici diğerlerinin tamamı vatandaşın can, mal güvenliğinden sorumlu kamu görevlileridir. Ergenekon terör örgütüyle suçlanmamızın tek nedeni, 2007 yılında
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in dini cemaatlere yönelik başlattığı soruşturmadan kaynaklanmaktadır. Üzerime atılan suçu kesinlikle kabul etmiyorum. 26 yıllık meslek hayatımın 20 yılını bilfiil terörle mücadeleyle geçirmiş biriyim, üstün feragat madalyası ile onurlandırılmış biriyim. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’nın bazı cemaatlere yönelik yürüttüğü soruşturmada kolluk kuvveti görevi yapmamız nedeniyle Ergenekon terör örgütü ile suçlanmaktayız. Bu davaya neresinden bakılırsa bakılsın hukuksuzdur. Kamu
görevleri görevlerini yaptıkları için cezalandırılmaktadır. Gizli tanık ifadeleri tamamen tutarsız. İnsanlar bu yüzden yargılanıyor. Burada yargılananlar görevleri itibariyle asker, yargı, MİT görevlileri. Dosyanın Yargıtay’a gönderilmesini talep ediyorum. Üzerime atıfta bulunan suçlar, denetim, gözetim, illegal talimatlar verme, yapma, yaptırma gibi iddialar hayalidir. En küçük delil bulunmamaktadır. İddianamede yer alan gizli tanıklar, kalpazanlık, rüşvet, hırsızlık, yağma gibi birçok suçtan sabıkalı
insanlardır. Bunların gizli tanıklıkları ne kadar inandırıcıdır. Ben ve diğer sanıklar kendi istekleri doğrultusunda Erzincan’a gelmemiştirler, bağlı bulundukları birimler tarafından ataması Erzincan’a yapılmıştır. Gönye Barajı’nda bulunan mühimmatlar TSK ile ilişkilendirilmekte. Bununla ilgili herhangi bir delil ve ibare olmadığı gibi mühimmatlarda Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ibaresi bulunmaktadır. O mühimmatlar Erzincan Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi tarafından kullanılmaktadır. İddianamede gizli
tanık X ile görüştüğüm yer almakta. Gizli tanık X ile kendi görev sorumluluğum alanında görüştüm. Bu görüşmeyi yapmasam görevi ihmal suçu oluştururdum. Kimliği herkesçe bilinen kişinin gizli tanık olarak iddianamede kullanılması, tabiri caizse deve kuşunun kafasını kuma sokması gibidir. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Mahkemede sanıkların sözlü savunmaları devam ediyor