Belediye başkanlığına aday aday olması için aklına girdiği ya da sırtını sıvazladığı en az on kişiden sadece iki tanesi belediye başkanı olan Aksak; vitrin süsü olarak gördüğü diğer aday adaylarına “sen benim gönlümün başkanısın!” diyerek onların gönlünü almışmış. İşte o aday adaylarından olan bu arkadaş dedi ki “Üzülmesin Sayın Aksak; o da şimdi bizim gönlümüzün Meclis İdare Amiri!” bunu yazıya başlarken böylece duyurmuş olalım.
Şimdi tartışılanlar bir yana; Erzurumlular mecliste yanına gidip gelebildikleri bir vekilin makamını kaybetmesini izlediler. Peki mutlu oldulur mı? Şimdi onu bi yorumayalım. Olayın bakılması gereken yönü budur...
Hakketsin veya etmesin, Aksak; klasik vekil görüntüsünün uzağında bir isimdi. Elindeki meclis idare amirliği gibi önemli bir görevi, benim de birkaç kez şahit olduğum şekilde hemşerileri için kullanıyordu. Şimdi o da diğer vekiller gibi ayda bir gelir, kendi seçtirdiği il başkanı ile yemek yer, kendi seçtirdiği ama yavaş yavaş onu dışlayan belediye başkanlarını ziyaret eder.
Bunların hepsi bir yana; Aksak neden kaybettiğine iyi bakmalıdır. Seçimlere girdiği ve listedeki yerine kızdığı günlerden bu yana takip ediyorum. Belki kendisinin bile fark edemediği kadar sevmeyeni arttı. Nedenlerin bir kaç tanesini söyleyelim. Bunlar başbakan Erzurum'a geldiğinde kendisine mektuplar yazılarak iletildi hatta.
1-Aksak, belediyelerin kapatılması ile ilgili kanunu kendi çıkartmış gibi yaparak büyük bir yükün altına girdi. Belediyelerin ortada kalan işçi ve memurlarının tek sorumlusu oldu;
2-Yeğenini önce Hizmet İş Erzurum şube başkanı yapmaya çalıştı. Olmayınca bir süre Ali Korkut'a özel kalem müdürü yaparak oradan Palandöken Belediyesine tayin ettirdi.
3-Kayınbiraderini önce Dadaşkente başkan yardımcısı yaptı oradan da yanına danışman olarak aldı.
4-Herkesin yıllardır beraber iş yaptıklarını bildiği bir takım kişilerle Çat yolunda isimi speküle edildi,
5-Belediye Başkan adayı belirleme sürecinde çok açığa çıktı. Bakanı bile karşısına aldı. Vatandaş bunu neden yaptığını merak etti ve sordu öğrendi.
6-Hele hele son il seçimlerinden önce muhalifler için söylediği; “bunlar çerik çürük sesler” sözü ile neredeyse şehrin yarısını karşısına aldı.
Geçenlerde konuştuğumuz Refah partisi döneminden bir dostunun söylediği söz ise oldukça manidar. Kendisine; “Büyükşehiri düşünme, gel seni ileride vekillik için değerlendirelim” diyen etkili ve yetkili isme; “Namazın kazası var ama fırsatların kazası olmaz!” diyen bir siyasetçi görüntüsü bu şehirde ne kadar daha ayakta durur bilinmez. Ama bilinen bir şey var; Sayın Aksak AKP içinde kan kaybetmiştir. Benim aldığım bilgiye göre Erzurum milletvekilleri desteklememiş, oy vermemiş. Çekil denmesine rağmen çekilmemiş. Bu düşüş bir sonun başlangıcı mı bilemeyiz; ama her fırsatta Sağlık Bakanı ile karşıaştırılan Aksak'ın iki yıl bile bitmeden bir İdare Amirliğini elinde tutamaması aralarında ki farkın en önemli göstergesi.
AKP çok hızlı tüketen bir parti.
Ve belki erken; ama edindiğim bilgiler ile yapılan değerlendirmeler gösteriyor ki; 2011 seçimlerinde Aksak ismi olmayacak. Onun için bu kırmızı plaka kaybı çok çok önemliydi.