Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu, "Çakma Gandi, çakma halkçı, çakma yolsuzluk dedektifi" olarak tanımladı.
Erzurum Ajans-Sağlık Bakanı ve Erzururm Milletvekili Recep Akdağ, vatandaşlarla bir araya geldiği toplantıda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, sağlık alanında yaptıkları reformları Anayasa Mahkemesi'ne götürdükleri için halktan özür dilemesi gerektiğini savundu.
CHP'nin ''Tam Gün Yasası'' ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne götürdükleri talepleri geri çekmesi durumunda halkçılık konusunu tartışmaya layık bulacaklarını, aksi halde tartışmaya layık bile görmediklerini dile getiren Akdağ, şöyle konuştu:
''Lafla peynir gemisi yürümez. Büyüklerimiz böyle söylemiş. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bizim karnımız hayal tüccarlığına tok. Bir de bu zatın çakma yolsuzluk dedektifliği diye bir usulü var. Ben öyle diyorum. Çakma yolsuzluk dedektifi, bir de basının şişirdiği çakma Gandi'lik var, bir de böyle bir şey var. Şimdi bu çakma halkçılık, çakma yolsuzluk dedektifliği, çakma Gandi, bunlarla Türk halkını kandırmanın artık imkanı yok.''
Akdağ, Türk halkının halka hizmet etmeyi becerememesi halinde AK Parti'yi de iktidardan indirebileceğini, bu konuda kendilerinden emin olduklarını, 2 dönemdir gece gündüz demeden hizmet ettiklerini, halkın vefakar olduğunu da bildiklerini belirtti.
Halkın kendisine hizmet edenleri de kendisine zulmedenleri de unutmadığını bildiren Bakan Akdağ, şöyle devam etti:
''Şimdi bunların karşısına çıkıp da 1940'lı yılları hatırlattığınız zaman çılgına dönüyorlar, hatırlatmayın onlara. Niye hatırlatmayacağız? Siz ta gerilere gidip Cumhuriyet'in kuruluşuna, Atatürk'e bile sahip çıkıp 'Atatürk bizim Atatürk'ümüz, Cumhuriyet bizim Cumhuriyetimiz' havalarına girmiyor musunuz? Böyle bir şey olmadığı halde, Cumhuriyet bir zümrenin, bir partinin malı olabilir mi?
Cumhuriyet cumhurun malı, sizin malınız. Cumhuriyeti bu millet kurmuş, cumhur halk demek. Böyle bir hakkınız yok. Oraya kadar götürüyorsunuz, zorluyorsunuz da o 40'lı yıllarda, 40'la 50 arasındaki zulmü bu millete nasıl unutturacaksınız. Cumhuriyet Halk Partisi ne zaman iktidara geldiyse ya zulüm olmuştur ya yokluk olmuştur ya da kıtlık olmuştur.''
Bakan Akdağ, milletin iradesinin bütün iradeler üstünde olması gerektiğini ifade etti. Bunun olmaması halinde o yönetimde gerçek özgürlüklerin, bireyin hakkının gelişemeyeceğini vurgulayan Akdağ, şunları söyledi:
''Milletten korkanlar, vesayetin milletin üstünde olmasını isteyenler, ki bunlar Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri, Milliyet Hareket Partisi'nin yöneticileri, Barış ve Demokrasi Partisi'nin yöneticileridir. Bunlar bu değişikliklerin (Anayasa değişikliği) sizin huzurunuza gelmesini bile istemiyorlar. Biz istiyoruz ki artık bürokratik Cumhuriyet'ten demokratik Cumhuriyet'e geçelim.
Biz artık istiyoruz ki milletin vicdan terazisi, milletin vicdan mahkemesi Anayasa Mahkemesi'nin de üstünde olsun. Sakın yanlış anlaşılmasın, biz hükümetin iradesi Anayasa Mahkemesi'nin üstünde olsun demiyoruz, ama milletin iradesi elbette bütün iradelerin üstünde olmalıdır. Aksi takdirde o yönetime demokrasi denmez. Aksi taktirde o yönetimde gerçek özgürlükler gelişemez, o yönetimde bireyin hakkı gelişemez.''
Recep Akdağ, İstanbul Belediyesi'nin öğrencilere burs verdiğini, başka belediyelerin de verdiğini, belki Gaziantep'te de öğrencilere burs verildiğini, ancak bunun Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğünü anımsatarak, ''Ya siz bu gençliğin düşmanı mısınız, siz bu öğrencilerin düşmanı mısınız, siz bu halkın düşmanı mısınız?'' dedi.
Akdağ, sağlık konusunda çok mesafe alındığını, Türkiye ile iftihar ettiklerini belirterek, ''Obama'nın şimdi Amerika'da yapmak istediklerini Türkiye Cumhuriyeti çoktan başardı'' diye konuştu.