AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "Birileri 'terörist' diyor, birileri 'PKK' diyor, birileri 'gerilla' diyor. Birileri adına ne derse desin, ben hepsine insan diyorum; aramızdaki çizgi farkı bu.
Erzurumajans-Diyarbakır Barosunda düzenlenen Diyarbakır Küçük Millet
Meclisi toplantısı, Milletvekili Cuma İçten’in katımlıyla
gerçekleştirildi. Sivil toplum kuruşlarından temsilcilerin de katıldığı
toplantıda ‘İmralı görüşmeleri’ ve ‘Paris’teki cinayetler’ konuları ele
alındı.
Bir konuşma yapan İçten, AK Parti olarak iktidara
geldiklerinde bir enkazı devraldıklarını söyledi. AK Parti'nin
Cumhuriyet tarihinde "Kürt meselesini" parti programına yazan ve bu
konuda çözüm üreten tek parti olduğunu savunan İçten, “Birlikte memleket
meselelerine çözüm bulmaya çalıştığımız ekibimizin eline taş, molotof
vermedik, sokaklara çıkmadık. Bizi korumakla mükellef olan hiçbir
güvenlik birimine bu şiddeti öngörmedik. Biz gittiğimiz hiçbir yerde
kendi çocuklarımıza çözüm için adres olarak dağı göstermedik" diye
konuştu.
Elindeki dosyayı göstererek "Burada yapılan katliamlar
var. 393 tane, 2008 yılına kadar yapılan katliamlar" diyen İçten, "Ölen
sivil vatandaş sayısı 5 bin 500. Bunların yüzde 90’ı, altını çizerek
söylüyorum Kürt. Öldürdükleri kamu görevlisi sayısı 8 bin insan. Onun
dışında kaç tane bizim çocuklarımız ölmüş biliyor musunuz; yine bizim
çocuklarımız, hani birileri ‘terörist’ diyor, birileri ‘PKK’ diyor,
birileri ‘gerilla’ diyor. Birileri adına ne derse desin, ben hepsine
insan diyorum. İşte aramızdaki çizgi farkı bu; yani diğer vekillerle,
siyasilerle aramızdaki çizgi farkı. 22 bin tane PKK’lı öldürüldü, yani
22 bin tane çocuğum öldürüldü. Hepsi benim çocuğum...Yani yarın Kürt
hakları bile verilse, 22 bin, toplamda 37 bin insanın katledildiği bir
olayda ben Zazaca konuşmak istemiyorum arkadaşlar. Bir insanın ölümüyle
bana Zazaca konuşma hakkı veriliyorsa ben orda yokum. Evet, ben bir
Kürt’üm. Memleketimde, vatanaımda Diyarbakırımda, İstanbulumda,
Edirnemde benim Kürt sorunum yoktur arkadaşlar, bunu bir Kürt olarak
söylüyorum. Bu savaş Kürtlerle devlet arasında değil arkadaşlar, AK
Parti iktidarından sonrasını konuşuyorum. Bu savaş şu an PKK ile devlet
arasındadır” ifadelerini kullandı.
"PKK’NIN SİLAH BIRAKMASI İLE İLGİLİ MUHATAP ÖCALAN’DIR"
“20 yıl önce Öcalan Lübnan’da, Beka’dayken, devlet ile yine görüşüyordu" diyen Milletvekili İçten şöyle devam etti:
"Belgeler
ortada. Örnek verildi, Doğu Perinçek'ten, başka alandan örnekler
verildi. Devlet, PKK kurulduğundan beri Öcalan ile görüşüyor değerli
arkadaşlar. Öcalan 2006’ya kadar devletin birimleri ile görüşüyordu ama
bakın geçen benim Siyasi ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan
Yardımcım, eski Adalet Bakanımız Mehmet Ali Şahin çok önemli bir
açıklamada bulundu. Dedi ki 'ben Adalet Bakanı iken Milli İstihbarat
Teşkilatı’nın başındaki arkadaşı İmralı’ya yolluyorum görüşmesi için,
oranın garnizon komutanı, MİT Başkanının İmralı ile görüşmesini
reddediyor'. Ne zaman ki görüşmesi gereken birim Milli İstihbarat
Teşkilatı, Öcalan ile görüştü, bakın bir noktaya geldik...
PKK’nın
silah bırakması ile ilgili muhatap, bana göre evet Öcalan’dır. Şu
silahlar bırakılsın, gömülecekse gömülsün, sınır dışına çıkacaksa sınır
dışına çıkılsın ama biz dağdaki çocuklarımızın şehirlere, annelerinin
babalarının kucaklarına dönmesini istiyoruz. Elbette ki Silvan olayları
olacak, Allah korusun, Allah öyle bir şey göstermesin ama birileri bu
işi provoke edecek; biz asla geri dönmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“FRANSA’DAKİ OLAYIN FAİLİ, SAKİNE CANSIZ’IN ŞOFÖRÜDÜR”
Fransa’da
3 PKK’lının öldürülmesi olayını çözme konusunda birinci muhatabın
Fransa devleti olduğunu dile getiren İçten, “Bu işin faili Sakine
Cansız’ın şoförüdür. Bu işin faili, PKK’nın resmi üyesidir. Bu işin
faili ROJ TV’deki spikerin sevgilisidir. Telefon görüşmeleri, istihbarat
raporları, sadece bize gelen bilgileri paylaşıyorum sizlerle; telefon
görüşmesi yapıyor bu adam. Bu adamın telefon görüşmesi yaptığı herkes
PKK üyesidir. He bunu PKK mı yaptı, onu ben bilmem, görüceğiz.
Çünkü
ben bunu biliyorum, PKK sadece kendisinin kontrol ettiği bir örgüt
değil ki, paravan bir örgüt. Suriye tarafından defalarca kullanılmıştır,Şemdin Sakık’ın kitabında yazıyor. İran örgütü tarafından
kullanılmıştır. MOSSAD tarafından kullanılmıştır. Avrupa'daki derin
anlayışlar tarafından kullanılmıştır. 5 bin 500 tane PKK’dan kaçıp
itirafçı olan PKK’lıların söylemlerini söylüyorum sizlere, benim
değil...Ben bir Diyarbakırlı olarak cenazelerin Diyarbakır’a gelmesini
üzüntü ile izledim. Ama Diyarbakır halkına teşekkür ediyorum, gerçekten
barış sürecine katkıda bulundular. En azından bu iş provoke edilmemiş
oldu” diye konuştu.