Belki 7 Haziran seçimleri kadar hararetli ve coşkulu olmayacak ama sonuçta seçim seçimdir.
Dolayısıyla başta AK Parti olmak üzere, her parti elinden gelenden fazlasını yapmaya çalışacak, özellikle de MHP ve HDP... Niye özellikle MHP ve HDP diye
soracak olanlar için söyleyelim:
Çünkü bu iki partinin elde edecekleri sonuç, yeni hükümet yapısını belirleyecek de ondan...
Biraz daha açarak anlatalım: 1 Kasım
seçimlerinde her iki partinin oy kaybına
uğraması, doğrudan AK Parti'nin hanesine artı puan olarak yazılacak.
Bu noktada akla gelen ilk soru şudur:
Peki MHP ve HDP 1 Kasım'da oy kaybına uğrar mı?
1 Kasım'a kadar daha çok zaman var, madem ki siyasette 24 saat bile nelere
yetiyor da artıyorsa demek ki önümüzdeki iki ay da çok şey değişebilir. Lakin bugüne
bakarak söylersek, evet; her iki parti de
hatırı sayılır oranda oy kaybeder.
Sebebi çok açık:
MHP, hiç bir hükümet formülüne "evet"
demeyerek, ülkeyi hükümetsiz bırakması,
nihayetinde de Cumhuriyet tarihinde bir
örneğine rastlanmayacak biçimde "seçim hükümeti" riskini yaşattığı için...
HDP, zaten başlı başına bir handikap...
Bırakın terörle arasına kalınca bir çizgi
çekmesini, HDP bizzat terörden besleniyor ve terörün açtığı alanda kendine siyaset yapma şansı buluyor. Bu durum, kesin
inançlılar hariç mutedil hiç bir Kürt
seçmenden onay almadı, almayacak da...
Bu gerçeğe rağmen, AK Parti'nin 1 Kasım'da yüzde 41'in üstüne çıkabilmesi için kendini esaslı biçimde gözden geçirmesi gerekiyor. Misal; 7 Haziran'da onlarca ilde yapılan liste hatasının 1 Kasım'da tekrarlanmaması lazım. Yani AK Parti kurmayları artık "ben yaptım oldu" anlayışından uzaklaşıp, taban ne istiyor noktasına gelmelidir.
Türkiye'deki siyasi yelpaze göstermektedir ki, AK Parti'nin dışında her hangi bir partinin tek başına iktidara gelme şansı yok. Bu
durumda, AK Parti'nin de kimi yanlışlarda artık ısrar etmemesi yadsınamaz bir
gerçek...
Türkiye'nin içerisinden geçmekte olduğu bu süreç, AK Parti gibi iktidar namzeti bir partinin kurmay heyetine, sözde değil özde büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Bugün, egoları tatmin etme ve küçük hesaplar yapma günü değil.
Bir yanda kalleşlikte sınır tanımayan PKK ve diğer terör örgütleri, diğer yanda Türkiye'yi dize düşürtmek için çırpınıp duran iç ve dış odaklar...
Bu atmosferde sonuç odaklı ve akıl yüklü
siyasi hamleler yapılmalı ki, 1 Kasım gecesi, 7 Haziran'a benzer bir tablo çıkmasın.
Sonuç olarak, 1 Kasım'da
Türkiye yeniden sandık başına gidecek her parti oyunu
artırmak için
yarışacak ama asıl sınavı
AK Parti verecek...