SiyasetHaber Girişi : 11 Şubat 2016 16:32

AK Parti'den ''yeni parti'' açıklaması

AK Parti'den ''yeni parti'' açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti içindeki muhaliflerin yeni parti kuracağı iddiaları ile ilgili konuştu.

Erzurumajans-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti'nin içerisinden yeni bir siyaset çıkacağı yönündeki haberlerin spekülatif haberler olduğunu belirterek, "Hayır, kesinlikle böyle birşey söz konusu değil. AK Parti geleneğinde yok. Bu arkadaşlarımız AK Partilidirler" dedi.


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Yenişafak ve Yeni Akit Gazetesi'ne yapılan saldırılar nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileten Çelik, "Böylesi bir dönemde bu tip saldırıların olması, bunun silah ve molotof kokteyli ile olması, hepimizin korktuğu can kayıplarına yol açabilirdi. Bu saldırılar karşısında kim olursa olsun, yarın bir başkası olabilir, basın kuruluşlarıyla sonuna kadar dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Yeni anayasa çalışmaları kapsamında Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun dün ikinci toplantısını yaptığını hatırlatan Çelik, "Genel Başkanımızın başkanlığında MYK toplantısında, bu süreci yönetmek üzere AK Parti'de bir çalışma yapılmasına karar verdik. İçinde hukukçular, siyaset bilimcilerin olduğu mekanizmayla süreç takip edilecek. Yeni anayasa meselesi, Türkiye'nin büyük meselelerinin çözümü için referans verilmesi gereken bir süreç. Sonuçta Türkiye'nin yeni bir anayasaya kavuşmasını önemsiyoruz. Sürecin Türkiye'nin büyük meselelerinin tartışıldığı bir şekilde sevk ve idare edilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. AK Parti olarak bütün siyaset üretme kapasitemizle, bu süreci değerlendirmeye çalışacağız. Biz de çalışmalarımıza en yakın zamanda parti içindeki heyet olarak başlayacağız, zaten yeterince hazırlığımız var" dedi.


CİZRE VE SUR'DAKİ OLAYLAR


Cizre, Sur'daki olayların yakınen takip edildiğine dikkati çeken Çelik, "Basında HDP'nin sözcülerinin sürekli olarak gündeme getirdikleri, Cizre'deki yaralılar meselesindeki konusundaki hassasiyetimi paylaştım. Biz, cenazeler ve yaralılar konusunda bize hangi ihbar gelirse gereken hassasiyeti gösteriyoruz ve ilgili arkadaşlarımızla konuşarak bir yerde cenaze varsa ona gereken saygının gösterilmesi, yaralılar varsa onların kimliği ne olursa olsun gereken sağlık hizmetine kavuşması için girişimlerde bulunuyoruz. HDP'nin, yaralılardan bahsedip, oraya ambulanslar gitmesine rağmen ambulanslara ateş açılmasına, o binadan hiçbir yaralının çıkartılmamasına karşı hala "katliam dilinden" bahsedip yürüttüğü tutumun, cenazelere dönük saygı ya da yaralılarla ilgili duyarlılıkla ilgisi olmadığını düşünüyoruz. Şimdiye kadar, gereken ilgi alaka gösterildi. Giden ambulanslara ateş açılması karşısında sessiz kaldılar, oraya sağlık hizmetinin ulaştırılmasına dönük olarak yapılan bütün çalışmaların terör örgütü tarafından engellenmesine sessiz kaldılar ama halen bu tutumlarını sürdürüyorlar. Orada şu kadar kişi katledildi dediler sonra bunu ispat edemeyince, orada öldürülenlerin çeşitli binalara dağıtılarak bunun örtbas edilmeye çalışıldığını söylediler. Karşımızda cenaze duyarlılığı ve yaralılarla ilgili hassasiyet üzerinden, terörü himaye etmeye çalışan, teröre nefes borusu, teröristlere koridor açmaya çalışan istismar siyaseti görüyoruz. Bunu kınıyoruz" ifadelerini kullandı.


SURİYE'DEKİ GELİŞMELER


Suriye'deki gelişmelere bağlı olarak daha fazla mültecinin Türkiye'nin sınırlarına dayanmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, "Şimdiye kadar, ne maddi ve manevi olarak, hiçbir Türkiye'nin altına girdiği bu yükü paylaşma konusunda yeterli destek görmedik. Son zamanlarda belli bir maddi destek konuşuldu fakat dün itibarıyla, Birleşmiş Milletler ve diğer odakların Türkiye'ye sınırını aç çağrısında bulunmasını büyük bir hayretle karşılıyoruz, doğrusunu söylemek gerekirse uluslararası toplumun tarihine geçecek bir iki yüzlülük olarak değerlendiriyoruz. Türkiye'nin sınırları zaten açıktır" diye konuştu.


ABD'NİN "PYD'Yİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYORUZ" AÇIKLAMASI


Türkiye'nin, ABD ile PYD konusundaki görüş ayrılığına değinen Çelik, "Türkiye'nin düşman olarak, terör örgütü olarak belirlediği bir yapının bir müttefikimiz tarafından, "Terör örgütü değildir" diye tanımlanması kabul edilemez, hayal kırıklığıdır. Müttefiklik, ortak dostluk tanımları geliştirmek, müttefik ülkelerden birine düşmanca tutum içine giren bir örgüte karşı ortak davranış geliştirme kavramıdır. Bunun korunmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda başta ABD ve müttefiklerimiz tarafından ciddi bir biçimde ele alınması gerektiğini değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.


Çelik, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Yunan basına yansıyan haber vardı, AB yetkilileriyle görüşmelerde, mültecileri otobüse doldurup göndeririz yönünde tutanakların olduğu şeklinde, sizden de görüş alabilir miyiz?" sorusuna Çelik, "Cumhurbaşkanımıza atfedilen sözlerin, insanlık vicdanına sahip çıkan, Suriye konusundaki hassasiyetini gözeten, en önemli gerçekleri dile getiren sözler olduğunu görüyoruz. Birilerinin bunları diplomatik skandal olarak tanımlanmasındaki zihniyet çarpıklığını anlamakta zorluk çekiyoruz. Orada sadece gurur duyulacak sözler var. AB'nin bu konudaki çifte standartlarını önüne seren, Türkiye'ye birtakım iyilikler yapılmış gibi gösterilen unsurlarla ilgili olarak, bu konuların pazarlık konusu olmadığını gösteren bir liderlik söz konusudur orada. Türkiye'nin bölgesel çıkarları bakımından altı çizilmesi gereken cümleler olduğunu ifade etmek gerekir. Birilerinin bunları diplomatik skandal diye yayınlaması, onların kendi zihniyet çarpıklığını bir ürünü olarak tarihe geçmiştir" karşılığını verdi.


Başka bir gazetecinin, "İki eski Bakan Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik, partiye dönük eleştiriler yaptı, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu Çelik, "Bizim AK Parti'de parti içi muhalefet geleneğimiz yok ama tabii ki eleştiri geleneğimiz var. Bir çok süreci de öyle geçiriyoruz. Aktif siyasetin içinde veya dışında olan arkadaşlarımız bu eleştirilerini paylaşıyorlar. AK Parti içerisinde bununla ilgili konuştuğumuz zemin var. Bu açıklamalarla ilgili, genel prensiplerimiz var. Katılmadığımız noktalar şunlardır genelde, gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsı ya da başka arkadaşlarımızın şahsındaki konular gündeme getirilerek bu bağlamda ele alınarak, birtakım değerlendirmeler yapılmasını doğru bulunmayız. Hala AK Parti'nin iyiliğini isteyen arkadaşlarımızın bu değerlendirmeleri kıymetlidir. Şahsi değerlendirmeler yapılmasını doğru bulmayız. İkincisi de, hepimiz pek çok yerde görüş bildiriyoruz, o toplantılarda çeşitli arkadaşlarımızın birbirine zıt görüşleri çıkabiliyor ama AK Parti geleneği şudur, orada bir karar alındıktan sonra hepimiz arkasında kenetleniriz ve o siyaseti içeride savunanla, eleştiren artık bir karar verildikten sonra ortak sorumluluğu paylaşır. O sebeple aradan belli zaman geçtikten sonra ben o toplantıda şöyle demiştim gibi değerlendirmelerin de AK Parti geleneği bakımından doğru olmadığını düşünüyoruz. Bütün bunların içerisinde, hiçbir şekilde birtakım spekülatif haberlerde olduğu gibi, AK Parti'ye karşı yapılanma, başka siyasi hareket şeklinde tutum olarak değerlendirmeyiz. Bu arkadaşlarımız kritik zamanlarda görevler almışlardır. Katılmadığımız noktalar, birincisi kişiselleştirmesi ve ikincisi devlet ve siyaset hayatı içinde mahrem sayılması toplantılarla ilgili geçmişe dönük bir yargılama yapılması şeklindedir" şeklinde cevapladı.


AK Parti'nin içerisinden yeni bir siyaset çıkacağı yönündeki haberlerin spekülatif haberler olduğunu belirten Çelik, "Hayır, kesinlikle böyle birşey söz konusu değil. AK Parti geleneğinde yok. Bu arkadaşlarımız AK Partilidirler. İkincisi 11. Cumhurbaşkanımızın Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmesi doğal. 11. Cumhurbaşkanımız devletimizin önemli görevlerinde bulunmuş değerli devlet ve siyaset adamıdır. Kendisi ülke meselelerini yakından takip ediyor. İki hassasiyetinin olduğunu biliyoruz, birtanesi Türkiye'nin reformlar yapması, ikincisi bunu gerçekleştirecek parti olarak AK Partinin birlik bütünlüğünün ve Türkiye'ye yapacağı hizmetler için 11. Cumhurbaşkanımızın çok hassas olduğunu, o sebeple AK Parti'ye birtakım sıkıntılar karşısında uyarmak konusunda çok önemli katkıları vardır. Tabii 11. Cumhurbaşkanımızla Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman görüşeceklerdir. Kendisinin diğer arkadaşlarımızla görüşmeleri doğaldır. Başka arkadaşlarımızla da bu görüşmeler yapılır. AK Parti, gemisini daha etkili yüzdürmek için, bu değerlendirmeler yapılır. Ortadaki tartışmaları kriz olarak görmüyoruz. Bunu, AK Parti'ye karşı bir hareket olarak değerlendirmek doğru değildir, karşı bir siyasi hareket olarak değerlendirme doğru değildir. AK Parti şemsiyesi içinde ifadeler olarak değerlendirmek gerekir" diye konuştu.


LAVROV'UN "DAEŞ'LE ANKARA GİZLİ PAZARLIK İÇİNDE" AÇIKLAMASI


Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un "DAEŞ'le Ankara'nın gizli pazarlık içinde olduğu" yönündeki iddialarının sorulması üzerine, "Lavrov'nu açıklamaları, son kulanma tarihi geçmiş açıklamalar. Bu batıda, pek çok yerde Türkiye'ye karşı kara propaganda olarak gündeme getirildi. Türkiye, bugün batıdaki pek çok ülkeden daha önce DAEŞ'e karşı tutum almış bir ülke. Türkiye, belli bir politikaya sıkıştırmak isteyenler bundan 3-5 sene evvel Türkiye, yönünü batıdan doğuya doğru çeviriyor diyorlardı. Bundan bahseden Lavrov'un ülkesi ve Rusya'daki silahlı kuvvetleri şimdiye kadar tek bir DAİŞ hedefini vurmamıştır. DAİŞ'le mücadele altında Rusya'ya yerleştiler. DAİŞ'e dönük göstermelik operasyonlara karşı sivillere karşı operasyon yapıyorlar. Birisini DAİŞ'le işbirliği içinde suçlama konusunda en son akla gelmesi gereken en son ülke Rusya'dır. DAİŞ'in elde ettiği petrolün Rus işadamları üzerinden satıldığı yönünde ciddi iddialar vardır. Rusya'nın sivilleri niçin bombaladığını, Bayırbucak Türkmenlerine karşı ne elde etmek istediğini açıklamalıdır. Rusya orada terörle mücadele etmek için bulunmuyor" diye konuştu.


TÜRKİYE-İSRAİL GÖRÜŞMELERİ


Cenevre'de Türkiye ile İsrail'in yaptığı görüşmeye ilişkin bir soru üzerine Çelik, Türkiye'nin hassasiyetlerinin belli olduğunu belirterek, "Bu hassasiyetlerin yerine gelmesi için ne tür yordamlar bulunabilir, bu çerçevede dışişleri yetkilileri talimatlandırılmıştır. GÖrüşmelerin iyi gittiğine dair bir bilgiye sahibiz. Bu tip görüşmelerde detaylar çok önemlidir. Son nokta konulana kadar, bunun pratiğe dökülmesine kadar bu iş hallolmuş diyemeyiz. En son görüşmelerde, Türkiye'nin hangi hassasiyetler burada hareket ettiğinin görüşülmesi bakımından faydalı olmuştur. Bunlar verimli görüşmeler olmuştur" dedi.


PYD'NİN MOSKOVA'DA TEMSİLCİLİK AÇMASI


PYD'nin Moskova'da temsilcilik açmasına ilişkin soruya Çelik, "Türkiye ile Rusya arasındaki ihtilaftan dolayı, Rusya böyle birşeye zemin hazırlıyor. PYD'nin şu tutumu net gözüküyor, Türkiye'nin kiminle ihtilafı var PYD onun safında yer alıyor. Hatta, Türkiye'ye karşı Suriye odaklı olarak silahlı tehdit unsurları oluşturuyor. Buraya HDP milletvekilinini katılması da akıl tutulmasıdır, bunu kınıyoruz" şeklinde cevap verdi.


CHP İÇİNDEN PYD'YE YÖNELİK AÇIKLAMALAR


CHP içinden PYD'ye yönelik yapılan açıklamaların sorulması üzerine Çelik, "Acaba, birbirlerinin açıklmalarını okumuyorlar mı diye düşündüğümüz oluyor. Türkiye'nin PYD'ye niçin düşmanlı yaptığını anlamıyoruz diyor bir CHP'li vekil. Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu diyor ki hayır PKK'yla yakın olan terör örgütü muamelesi görür. Enteresan birşey de söylüyor, "daha önce ülkeye niye davet ettiniz?, ülkeye davet ettiğiniz için terör örgütüne yardım ve yataklık yapmış oldunuz, dolayısıyla savcılara suç duyurusunda bulunuyorum" diyor. İlk okul düzeyinde diplomasi tarihine,pratiğine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu tip örgütler ortaya çıktığında Suriye'deki bütün yapılar, Türkiye bunları kendisine müzahir yapmaya çalışır, olmayıp da hasmane tutumlara girdiğinde, bunlar terör örgütü olarak değerlendirir. Herhangi bir noktada bir kere karar verip o noktada kalmazsınız. Türkiye'ye bunlar niçin davet edilmiştir. Türkiye'nin hassasiyetleri anlatılmıştır, Sonuç, alınırsa başka bir tablo ortaya çıkardı. Esad rejimiyle ilişkilerini sürdürürlerse, Türkiye'ye karşı terörist faaliyetler içine girerlerse, o zaman da terörist devlet tanımının içine girmiş olurlar. CHP'nin siyasetinde vardır bu, tarihin bir noktasında siyaseti donduruyor, aynı kendi iç siyasetlerinde olduğu gibi, bütün geleceği bunun içinden okumaya çalışıyor. Biraz daha diplomasi bilgisi, dış politika konusunda çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu meseleler Türkiye'nin güvenliği için önemli meselelerdir. Ulusal güvenlik meselelerinde, dünyanın her yerinde anamuhalefet partileri ülkenin birlik ve beraberliğini temsil ederler. Kendi anamuhalefet partimizden bu duyarlılığı göremiyoruz" açıklamasında bulundu.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.