Biliyorum, her biri kendince bir "allame" olan AK Partililer bu yazıdan hiç bir mesaj almayacaklar, hatta okuyunca anında küfrü de basacaklar ama ben yine de bi' şeyler söylemek istiyorum.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez panikleyip "Mercedes'i iade edeceğim" dedi ya, bu geri adım; paralelciler ve doğal müttefikleri HDP için adeta düğün bayram oldu!
Baksanıza...
Sur'da büyükçe bir delik açtıklarına inanıyorlar.
"Şimdi sıra Saray'da" demeleri de, sırf bu özgüvenin sonucudur.
17-25 Aralık yargı darbe girişimi ile al aşağı edemedikleri AK Parti'yi Diyanet'in Mercedes'i üzerinden vuracaklar.
Sırf bu yüzdendir ki...
Hükümete "diz çöktürdüklerine" inanıyorlar.
Beyhude bir çaba... Ama olsun, adamlar bununla bir moral buldu mu, buldu...
Erzurum'da güzel bir söz vardır. Derler ki "Adama bak, aşığını yuduzmuş çuruna güveniyor."
Paralelciler de aynı vaziyette...
MESELE MERCEDES DEĞİL HALA ANLAMADINIZ MI?
Yedikleri her yeni darbeden sonra, yeni bir oyun kurmaya çalışıyorlar.
Kendilerince, Diyanet'i hizaya soktular, zahir şimdi sıra Tayyip Erdoğan'da!
Haksız da sayılmazlar hani....
Tam bu noktada biraz büyük bir parantez açmak istiyorum.
(Misal; şu Erzurum özelinden meseleye bakacak olursak şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza: AK Parti'nin vekil adayları içerisinde, Efkan Alâ hariç, kendisine paralel yapıyla mücadeleyi sorun edinen kimse yok. Bu nasıl bir zavallılıktır anlamak mümkün değil, adamlar hâlâ oradan gelebilecek oyun hesabını yapıyorlar! Görmüyorlar ki, bir yandan paralel yapı diğer yandan PKK, Erzurum'da hızla altlarını oyuyor ve özellikle Güney'de AK Parti'ye oy çıkmaması için canla başla mücadele ediyorlar. Buna karşı AK Parti'nin vekil adayları naylondan işlerle meşguller.
Sırtlarını Tayyip Erdoğan'a dayamışlar: Nasılsa O'nun adı, bizi vekil çıkarır.
Sizi temin ederim ki çoğu Erzurum'da oynanan oyunun farkında bile değil. Onlara sorsanız ki, PKK'nın güneyde, paralel yapının şehir merkezinde AK Parti kazanmasın diye her türlü yola başvurduğunu biliyor musunuz, biliyorsanız buna karşın siz ne yapıyorsunuz?
İnanınız ki size hikâye anlatacaklardır. Kaç günden beri hepsini takip etmeye çalışıyorum. Hiçbiri ne HDP, ne de paralel yapı kadar çalışıyor. Şayet işin içinde Efkan Alâ olmasaydı, emin olunuz ki AK Partili adaylar çoktan mat olmuşlardı.)
PARALELİ ŞAKA ZANNEDİYORLAR
Parantezi kapatıp tekrar başa dönelim.
Öyle ya adamlar hâlâ devletin en hayati kurumlarında oransal olarak çok güçlüler. Misal nerede diye soracak olursanız peşin peşin söyleyelim:
Yargı, emniyet, milli eğitim, diyanet, üniversiteler ve iş dünyası...
Boşuna kimse kimseyi kandırmasın, herkes biliyor ki paralel yapı, yargıda yüzde 80'e, yüzde 20 önde...
Emniyet ve Milli Eğitim'de de durum farklı değil...
İş dünyası zaten başlı başına bir skandal.
Devlet bir yandan paralel yapıyı, ülke için en büyük tehlike olarak görüyor ve bu gördüğünü de devletin en stratejik mercilerinde kayıt altına alıyor. Ama buna karşı birileri hâlâ işin laylaylom tarafında..
Kendilerince vekilcilik oynuyorlar.
Yahu birader! Bu devlet yeniden paralel yapının dümen suyuna girerse ve şu anda elde edilen kazanımlar kaybedilirse, sen zannediyor musun ki, adamlar sana vekilcilik oynatırlar, sen zannediyor musun ki Meclis'e gidip yemin edebilirsin?
ARTIK UYANIN!
Bu durumu görmemek için ya paralelci ya da kör olmak gerekiyor.
Bu sebeple AK Partili vekil adaylarına soruyorum:
Paralelci misiniz, kör müsünüz?
Birader! Baksana bastığın toprak altından kayıp gidiyor, söyler misin ne zaman uyanacaksın?
Gezi'de demişlerdi ki, "Hâlâ anlamadınız mı mesele, üç beş tane ağaç değil"
Şimdi benzer bi şeyi de biz soruyoruz:
Ey AK Partili vekil adayları hâlâ anlamadınız mı mesele Diyanet İşleri Başkanı'nın vakıf üstünden de olsa aldığı Mercedes değil.
Görün artık, Türkiye'nin yarınları oylanıyor.
Siz gitmiş sağda solda kargaların dahi gülmeye değer bulmadığı tırışkadan işlerle uğraşıyorsunuz.
ERZURUM'DA DURUM NEDİR?
"Ben vekil seçileyim, geri hikâye"
Ah benim güzel kardeşim ah... Nasıl unutursun, HDP ve Paralel ittifakı mevzi kazanırsa "sen" diye bi' şey olmayacak.
Başka illerde durum nedir bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla Erzurum'da, AK Parti teşkilatları da vekil adayları da zerre kadar işin ciddiyetini kavramış değil.
Güvendikleri tek şey, Tayyip Erdoğan...
"Nasılsa O gelir bizi kurtarır."
Ya gelmezse?
İşte bu soruya verecekleri bir cevapları yok. Tıpkı paralel yapının doğurduğu ve doğuracağı sorunlara karşı verecekleri bir cevapları olmadığı gibi...
Adamlar sadece "vekil" olmak istiyorlar!
Çok komik...
- kenan evren 01 Ocak 1970 02:00
Paraleli HDP yi bilmem ama sadece vekil olmak istediklerinden eminim.kaygı millet değil kaygı o nimetlerden son olarak bende faydalanayim.niyet buysa ister ak parti ister MHP ister CHP ister HDP kazansın kaybeden belli .kaybeden miller .
- Dogukan 01 Ocak 1970 02:00
Çok dogru bir yaklasım Ama o adayları kim önerdi acaba ve canla başla calişan o vekillerimiz nerde tabi liste dışı cengız hoco gibi daha erken bunların erzuruma ve Akp hayırini birak zarardan başka şeyleri olmaz hem kim bu adaylar ahhh dadaş şehri erzurumu kimler temsil edecekkk
- Behzat İÇTEN 01 Ocak 1970 02:00
Haşiizade şeyh Hacı Haşıl Ali efendinin üç kız evladından Sadrettin, Hayrettin ve samet isimlerinde ne evladı nede torunları bulunmaktadır, torunu diye itibar edenler torunu diye yazanlar yazdıranlar şerefsizdir.