Ahıska Türkleri sürgünün 68. yıldönümünde Ardahan’da ilk defa anıldı.
Erzurumajans-Ahıska Türkleri sürgünün 68. yıldönümünde Ardahan’da ilk defa anıldı.
Ahıskalılar
Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Halk
Eğitim Merkezinde düzenlenen anma programında duygusal anlar yaşanırken,Ahıska Türklerinin yaşadığı acı ve çektiği sıkıntılar bir kez daha dile
getirildi.
Ardahan Merkez Ordu Camisi imamı Müezzin Kayyımı Arif
Aydın’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Ahıska Sürgününü
anlatan kısa film gösterimin ardından konuşma yapan Ardahan Ahıskılar
Derneği Başkanı Olgun Sarıkamış gerçekleştirdikleri faaliyetlere
değindi. Ardahan’da Ahıska kökenli Türk vatandaşların çok olması
sebebiyle böyle bir program düzenlediklerini ifade eden Sarıkamış, anma
programı düzenleyerek, sürgünün 68. Yıl dönümüne kayıtsız kalmadıklarını
dile getirdi.
Ahıska Türklerinin dünü bugünü ve geleceği ile
ilgili konuşma yapan TASİYAD Başkanı Habibullah Mürsel, "Biz buraya 68
yıl önce yapılan bir zulmü, yapılan bir haksızlığı, bir vahşeti, bir
gaddarlığı kınamak ve olumsuzluklara maruz kalan ecdadımızı yad edmek
üzere bir araya geldik. Sürgün esnasında hayatlarını kaybedenlere
Allahtan rahmet diliyoruz. Hiç bir sebep Ahıskalılara yapılan zulümleri
haklı çıkaramaz çünkü Ahıskalılar öz vatanından yaşama hakkı elinden
alınarak sürgüne gönderildi. Ben büyüklerimden o günlere dair her şeyi
dinledim. Çok sıkıntı çeken çok büyük vahşetlere maruz kalan Ahıska 1839
tarihinde Ruslarla imzalanan Edirne Antlaşması gereğince savaş
tazminatı olarak verilmiştir. Ahıskakılar Ahıska’yı savaşta
kaybetmemiştir. İşte o zamandan beri Ahıskalıların yaşama hakkı
ellerinden alınmış yaşadığı yerlerden yük-eşya hayvanların taşındığı
tren vagonlarına bindirilerek Rusya’nın çeşitli bölgelerine
gönderilmiştir. Buradaki amaç Ahıskalıları dağıtmak asimile etmekti.
Ahıskalılar yolculuk esnasında yemeden-içmeden ve aşırı soğuklardan
yollarda 30 bin insanını kaybetmiştir. Hayatta kalanlar ise hiç
bilmedikleri yerlere yerleştirilerek bütün haklardan mahrum
bırakılmışlardır. Bugün o insanlardan hayatta kalanlar Türkiye’de
çeşitli illerde kendi topraklarında kendi bayrakları altında rahatça
yaşayabiliyorlar, çünkü biz Türk’üz Dinimiz bir, Bayrağımız birdir.
Türkiye dışında yaşayan birçok Ahıskalılar maalesef Türkiye’deki
vatandaşlarımız gibi yaşama hakkına sahip değiller ve hala bir asimile
ve ötekileştirme uygulanıyor. Dünyanın çeşitli yerlerine sürgün edilen
Ahıskalılar Türk ve Müslüman oldukları için birçok yerde insanlık dışı
muamelelere maruz kalıyorlar. Biraz öncede söylediğim gibi Ahıskalılar
ana yurtlarından sürgün edilip trenlere bindirildikten sonra yolculuk
esnasında kiminin çocuğu, kiminin teyzesi kiminin dayısı, hiç
bilmedikleri yerlerde indirildiler ve aileleri parçaladılar. Trenden
indirilen Ahıskalılara sunulan kısıtlı hayat şekli ile yaşamaya maruz
bırakıldılar. Sağ olarak kurtulanlar ise geri kalan hayatlarını anasını,babasını kısacası akrabalarını aramakla geçirmektedirler." dedi.
Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Ardahan’da çok sayıda Ahıskalının
olduğunu kaydederek, "Gerçekten hüzünlü bir gün, sürgünün 68. yıldönümü
aslında 1828 Ahıskanın işgaliyle başlıyor. 1828 yeniçeri ocağının
kapatıldığı gündür dolayısıyla Ahıskanında yalnız kaldığı gündür. Ahıska
halkının yaşadıkları literatüre yansımayan çok bilinmeyen bir şehir
savunması yapmıştır. Çünkü Ahıskalılar o kadar çile çekmiş ki, o günleri
anlatmak dile getirmek gerekir diye düşünüyorum. Belki buna zaman
olmuyor, yada yaşanılanlar eskide kaldığı için unutuluyor. Ruslara
karşı, Erzurum’un Aziziye tabi'ye savunmasından çok fazla acı içeren,
çok fazla fedakarlık vatanseverlik içeren bir savunma yapılmıştır. Ama o
kadar büyük bir gücün karşısında dayanmaları mümkün değildi. Çünkü
Rusya sıcak denizlere inmek o büyük emellerine kavuşmak için Ahıskayı
ortadan kaldırmanın doğru olacağına kanaat getirmişti. Ruslar en büyük
hedeflerini düşünerek büyük projelerle büyük bir orduyla emellerine
ulaşmaya çalışmışlardır. Tabi o zamanlara ilişkin bir sözü anımsatmak
isterim, ‘Ahıska gül idi gitti elli yıl sonrada 1878 de Ardahan can idi
gitti ikisi de İstanbul’un Anadolu’nun kilidi idi gitti’ Arkasından Kars
ile Erzurum da gitti. Bunu kitabıyla meşhur Mehmet arif bey, Ahmet
muhtar paşanın yaveri çok güzel izah ediyor, buralar stratejik noktalar
olduğunu önemli yerler olduğunu belirtiyor. Ahıska gül insanlarla,
ozanlar, şairler okumuş kaliteli çalışkan, dindar insanlardan oluşuyordu
bu kadar güzel insanlara bu zulmü reva görmek bizim inancımıza göre hem
bu dünyada hem öteki dünyada karşılığı mutlaka vardır. Hüznümüzün bir
diğer yanı tabiî ki bu anma töreninin ilk defa yapılmasıdır buda hüzünlü
bir durumdur. Çünkü Ardahan ve Ahıska kopmaz bir kardeşlik ve coğrafya
bütünlüğü içindedir bizim bir nesil önceki neslimizdir. Örneğin benimde
anamın tarafı hodkamlıdır aynısı göle ilçesinde köy ismi olarak vardır
hatta Kars Erzurum’da da vardır." şeklinde konuştu.
Vali yardımcısı
Deniz Pişkin ise, "Türklerin tarihte yaşadığı sıkıntıları uğradığı
soykırımları Devletler nezdinde yeterince dile getirememesinden yakındı.
Örneğin Türkiye’de bu soykırıma maruz kalanlarla ilgili bir film
çekilmemiştir" dedi.