Makam aracı ile Dadaşkent'ten Ilıca'ya doğru hareket etmiş gidiyordu. Tam da Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Olimpiyat Köprüsü'nün üstünden geçiyordu ki, araç şoföründen aracı yana çekip,durmasını istedi. Araç durdu. İndi ve orta refüje doğru ilerlemeye başladı. Şoför de pür dikkat onu izliyordu. Ne yapacak diye! Az sonra refüjde rengarenk çiçeklere elini uzattı, tam bir tanesini kopartırken, o esnada yoldan geçen bir aracın korna sesi ile irkildi! Ardından ikinci araç ve ikinci korna sesi! Kornalar, belli ki bu elin o çiçekleri koparmasını istemiyordu! O da baktı çaresi yok, gelip geçenlerin tacizi var, o çiçekleri koparmaktan vazgeçiyordu. Tekrar eli boş şekilde, kenarda bekleyen aracına biniyor, yola koyuluyordu. Eşine, o çiçeklerden toplayıp verme düşüncesinden vazgeçmişti. Yolda giderken Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz'i aradı. ''Yahu başkan, bu nasıl sakinin var, bırakmadılar bir çiçek koparayım. Gelen korna çaldı, giden korna çaldı. Bu sahplenme karşısında bayağı bir şaşırdım'' dedi.
***
Evet.. Olimpiyat Köprüsü'nün üstündeki orta refüjden belediye tarafından dikilen o rengarenk çiçeklerden koparmak isteyen ama buna muvaffak olamayan, Aziziye Kaymakamı Turgay Ünsal'dan başkası değildi! Doğrusunu isterseniz Fatih Cengiz bunu ilk anlattığında kaçırmıştım. İkinci defa biraraya geldiğimizde anlattığında, bunu mutlaka okuyucular ile paylaşmak istedim. Bunu daha çok 'bizden bir şey' diye paylaşmak istedim. Erzurum'dan tayini çıkan kaymakamlardan birisi de işte o kaymakam Turgay Ünsal. Yaklaşık 2 yıldır görevde bulunan kaymakam Ünsal'ın bende 'iz' bırakan tarafı, belediye başkanı ile olan yakın ilişkisi. Diğer Palandöken ve Yakutiye kaymakamlarına oranla, kendi ilçesine mensup Belediye Başkanı ile gayet uyumlu çalışan Ünsal, birlik ve beraberlik içerisinde bir çok hizmete imza atarken, kazanan tarafın da Aziziye olmasında büyük rol oynadı. Çok yakından gözlemledim. Ne bir önceki ne de şimdiki merkez ilçe kaymakamları, belediye başkanları ile bu kadar yakın ve birarada olmadılar en azından ben pek görmedim!
***
Bunu biraz da şunun için anlattım. Önceki gün Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ile iftar öncesi tesadüfen karşılaştık. MÜSİAD'ın davetlisi olarak Emirşeyh Nedim'deki iftar yemeğine gidecektik. İftara da bir saate yakın bir süre vardı. Başkanla beraber yaya olarak caddede bir tur attık. Daha sonra belediyenin önünde bekleyen makam aracına bindik. Araçtayken konumuz 'kentsel dönüşüm projesi'ydi. Çok yakından gözlemlediğimi ve bir hayli eski bina yıktığını söyledim. O da 'Daha çok yıkardık ama bu konuda Büyükşehir bana çok yardımcı olmadı' dedi. Bunu derken, Büyükşehir Başkanı Küçükler'i kırmamaya, onunla ilgili olumsuz bir şey söylememeye de bir hayli özen gösteren bir Ali Korkut gördüm. Ben de bunun üzerine, geçmişte de Yakutiye Belediye Başkanlarıyla Büyükşehir Belediye Başkanlarının aralarının iyi olmadığına sözü getirdim.
***
Gerçekten öyle. Aynı partiye mensup olmalarına rağmen ne Muhyettin Aksak, Ersan Gemalmaz ile, ne de Ebubekir Üstün GülakarMahmut Uykusuz 'la ve ne de Fahrettin AtınçAhmet Küçükler ile bir türlü 'kanka' olamadılar! Şimdi de aynı değil mi? Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ile Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'in arasının iyi olduğunu kim söyleyebilir? O yüzden düşündüm de Erzurum'da bir takım problemlerin çözümü için belediye başkanlarının da kaymakamların da birbirleriyle iyi geçinmeleri şart! Al Korkut'a, Ahmet bey ile aralarının neden çok iyi olmadığını sorarken, aslında ikisinin de birbirleriyle'kan davalı' olmadığına işaret ediyordu! Esasında 'no problem'diyordu! Ama pek söylemese de ben bunun bir sebebini anlamıştım. Araya giren 'üçüncü şahıs'lar! Evet.. Erzurum'da kollektif çalışmanın önünde engellerden biri,belki de en birincisi galiba iki tarafın da kavgalı olmasından nemalanan bu üçüncü şahıslar! Aziziye Kaymakamı ile Belediye Başkanının arasına giremeyeyen üçüncü şahıslar!