BölgeHaber Girişi : 23 Ekim 2012 17:51

Ah ah, nerede o eski bayramlar!..

Ah ah, nerede o eski bayramlar!..

Vallaha bende bilmiyorum, nerede?

Yani pardon ama eski bayramlarda kuş mu konardı, yenilerin neyi eksik?

O zaman mahallenizde uzay üsleri, sokağınızda işsiz yığınları yerine, on binlerce dolarlık maaşlarıyla Oxford mezunu ağabeyleriniz mi dolaşırdı?

Ha, diyorsun ki, ben o tarafı değil; gelenek-görenek bakımından 'nerede o eski bayramlar?' demiştim...

Peki bakalım neredeymiş o bayramlar..

Sabah erken kalkardık erkekler camiye gider, dönüşte kahvaltı, sonra ailece mezarlığa ziyarete giderdik, filan...

İyi de, yine kalk kardeşim, tutan mı var, cami kapısında jandarma kimlik mi soruyor, imamlar vize mi koydu, mezarlık Fizan'a mı taşındı, Fatiha'dan vergi mi alınıyor, nedir yani?

Ha kahvaltıya gelince, bir çay koyamıyorsan ocağa, ben sana ne diyeyim?..

En güzel, ya da yeni elbisemizi, ayakkabılarımızı giyer, büyüklerimizin elini öpmeye giderdik...

Telefondan minareden atlarım, bayramını kutlarım gibi zevzek mesajlara kontör, para ve zaman buluyorsun da Tebrizkapı'daki, Gürcükapı'daki tezgahtan kıcına bir pantolon mu alamadın, düdük?..

Anneannem, halam, teyzem bir olur, baklavalar, börekler, dolmalar... bir sofra kurarlardı ki, tam bayram...

Hah,bir paşa dede eksik bir de likör... Eminim köşk bahçesinde de uzun masalar kurulurdu… Yav kardeşim memleketin yarısı hanedan mensubuymuş da, bizim haberimiz yok...

Bize oyalı-kolalı mendiller, az büyüklere kağıt para, ama dünyanın en güzel hediyesiydi...

Yalan... Yalan değilse var mı bir tane mendil, o günlerden hatıra? Yok tabi, 'Öf yine mendil' deyip kim bilir nereye attın, seni haylaz seni...

İnsanlar tatil olarak görüyor bayramı, öyle görmemek lazım, küsler barışmalı, sevgi, saygı, kıl, yün, tüy...

İyi o zaman, sen git dört gün mesai yap, bekle tekkeyi, çalış didin, ekonomiye can ver, ama bana bulaşma, oldu mu vatan kurtaran Şaban?..

Artık bayramlarda kimse, tebrik atmıyor, herkes mail ya da cep mesajı, çok fena oldu çook...

Haklısınız, biz güvercin olayına girdik mesela, dört ortak, teknolojiyi protesto ediyoruz, tebriklerimizi kuş taşıyor, çok nostalcik cik.. cik...

Sözün özü; devir değişti, eski eskide kaldı, hayat acayip zalim, ömür desen yüksek hızlı tren, iş güç hayat gailesi, teknoloji yarışı derken, bozulan bayramlar değil bizatihi biz insan evladının ta kendisi...

Yani kardeşim, kaç gündür birilerinin cep telefonu benim telefonun bayramını kutluyor, bizimki bilmukabele cevaplıyor, samimiyetsiz, soğuk satırlarla...

Yani hala diyorsan ki nerede o eski bayramlar...



Bu sabah çocuğuna oyuncak diye verdiğin o al bayrağını kap ...

Hastaneler caddesine koş...

İşte orada bayram... 

Atalarının  bıraktığı yerde.

Geçmişiniz kurban, Cumhuriyetiniz kutlu olsun... 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.