Bilindiği gibi yaklaşık iki yıldan beri şehrimizde Afganistan'dan gelen ve sayıları 800 civarındaki sığınmacıları ağırlıyoruz.
Ne yerler, ne içerler, nerelerde kalırlar, nasıl geçinirler, ne düşünürler, nasıl bir dünya hayal ederler, hangi zorluklarla ülkemize geldiler, neler gördüler, neler yaşadılar, ülkemiz hakkında intibaları nelerdir gibi bir takım sorulara karşı, aramızda cevabı olan kaç kişi vardır acaba?
Afganlı Abdullah; Taliban'ın, savaşın,fukaralığın, geri kalmışlığın vurduğu Afganistan'dan kaçıp kardeşi ve eşi ile birlikte iki yıl önce Erzurum'a gelen sığınmacılardan biri.
Kendisiyle ilk geldiği günden beri tanışma imkânımız olan Abdullah, kısa zamanda Türkçeyi öğrendi, şu anda başını sokacak bir evi ve kendini geçindirecek bir işi var.
Gayet sempatik bir görünüşü olan Abdullah'ın geçen yıl nur topu gibi bir oğlu dünyaya geldi ve haliyle bu yavru Erzurum doğumlu oldu.
Abdullah oğlundan bahsederken onun Türk olduğunu ifade eder, bu suretle ülkemize olan sevgisini dile getirir.
Abdullah'la yakın zamanda karşılaştık ve uzun bir sohbet yapmak imkânı bulduk.
Hâl ve hatır sorduktan sonra, birden aklıma Abdullah'ın hangi etnik kökenli olduğu geldi ve kendisine bu soruyu yönelttim.
Abdullah biraz zorlanarak "Liber" diye bir kelime kullandı, ilk önce bu cevabı kavrayamadım, çünkü Afganistan'da, Hazaraların,Taciklerin, Özbeklerin, Peştunların olduğunu biliyordum, ama bu "Liber'i" hiç duymamıştım.
Zorlandığımı anlayan Abdullah "Demokrasi" deyince, kullandığı kelimenin liberal olduğunu anladım.
Biraz sonra Abdullah'ın etnik kökeninin "Hazara" olduğunu ve demokrasiden yana bir dünya görüşü taşıdığını anlamış oldum.
Fazla bir eğitimi olmayan Abdullah'ın bu yaklaşımı çok ilgimi çekti ve konuşmamızı biraz daha derinleştirdik.
Abdullah, evine Atatürk'ün resmini astığını söyleyince de şaşkınlığım bir kez daha arttı.
Sebebini sordum, başladı içini dökmeye: "Siz belki farkında değilsiniz, ama biz geldiğimiz günden beri Atatürk Türkiye'sinin diğer İslam ülkelerinden ileride olduğunu ve iyi bir yolda olduğunu gördük. Bizim ülkemizi kuranlar ilk tuğlayı eğri koymuşlar, dolayısıyla üstüne konulan tuğlalar hep eğri gidiyor ve düzgün değil. Sizin ülkenizde ise Atatürk ilk tuğlayı düzgün yerleştirmiş, bunun içindir ki üzerine konulan her tuğla düzgün olarak yükseliyor ve hiç endişeniz olmasın, 20 seneye kalmaz Almanya'yı geçersiniz" diyor.
Abdullah'ın bu tespiti fazla söze mahal bırakmıyor.
Geçmişte Aynı kaderi paylaşan Türkiye ve Afganistan'ın şu an geldikleri noktaya bakıldığında Atatürk için Afgan kralı Emanullah Han'ın " O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi." Sözünü haklı çıkarmaktadır.
. Bugün 10 Kasım, Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 75 yılı.
Göstermelik törenler yapılacak, Gardırop Atatürkçüleri rutin rollerini oynayacaklar, Kostüm Müslümanları göbeklerini kaşıyacaklar, Slogan Milliyetçileri istismarlarını sürdürecekler ve insaf sahibi Abdullahlar, bize bağımsız bir ülke bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, şükran ve minnetle anacaklardır.
Ruhu şad olsun...
Elinize ve yüreğinize sağlık Erdal Bey. Keşke Abdullah kadar bilinçli olabilsek Atatürk ve Cumhuriyetimiz konusunda. Ayrıca bir Erzurumlu olarak 9 Kasım sabahı yapılan Tabyalara yürüyüşten gurur duyduğumu ve emeği geçenleri içtenlikle kutladığımı ifade etmek istiyorum. Bindiğimiz otobüs tıka basa doluydu, ancak otobüs olmasa da problem değildi, çünkü ben o sabah binlerce Erzurumlu gibi karar vermiştim yürüyüşe. Karskapıdan değil, şehrin en uzak yerinden de olsa Tabyalara yürüyecektim. Atalarımızın o gece ortaya koyduğu cesaret ve vatan sevgisinin yanında bizim yaptığımızın lafı bile edilmez.
İnsanlar nasıl bam tellerine dokunanları eleştiriyorlar.ER-VAK Başkanımız muhterem erdal abimiz neden eleştirilere açık olmuyor ve neden kınıyorsunuz.Aslan bey haklı olabilir ve sizde haklısınız muhakkak fakat eleştiri ve önerilere daima açık olun efendim.Bu şehir bizim şehitler bizim benim 5 dedem şehit. aslan bey sizden gayretiniz üstü birşeyler beklemişse suçmu.
Sayın Erdal bey değerli bir Vakfın ER-VAK Başkanı olarak tüm halkın yargılarına,eleştirilerine ve kınamalarına açık olmanızı beklerken sizler 6 şehit dedenin torunu olarak beni kınıyorsunuz.Bu yüzden size müteşekkirim.Yorumumu dikkatli okusaydınız daha ala olurdu.Ben sizlerin tüm üyelerini demedim dikkat ederseniz çoğunluğu yoktu dedim.Sayın Valimizle birlikte yürüdüm.Ardından sevdip saygı duyduğum kürkçüoğlu hocamla birlikte 10 dakika yürüdüm kimlerin geldiğini benim gibi herkes gördü.şayet zerre kadar iftira atıyorsam buyrun Ülkemizde hukuk yolları açık.Fakat şunuda iyi bilinki ALLAH tan layıkı ile korkmaya çalışan biri olarak asla iftira etmedim ve etmemde.Şayet bizlerin eleştirilerine karşı motivasyonunuz bozulduysa da ne diyeyim sabredin..saygılarımla...
Sn.Aslan,yorumlara cevap yazmak gibi bir prensibim bulunmamasına rağmen yazmış olduğunuz ön yargılı ve tamamen gerçek dışı bu yaklaşımınıza istinaden bu satırları yazıyorum. asri mezarlık yolu üzerindeyken lala paşa camiinden telefon açan bir gönüldaşımızın araç beklediklerine dair aldığım haberi teyit için caminin önüne gelip durumu gördüm. araç koordinasyon işi büyük şehir belediyesine ait olduğu halde ilgililere araç yollamaları için telefon açtıktan sonra cami önünde bekleyen çocuklardan ve bayanlardan bir gurubu alarak tören yerine gittim.aracıma aldığım bu guruba bayrak hediye ederek tören yerinde ER-VAK üyeleri ile buluştum. tüm yönetim kurulumuz ve gençlik teşkilatımız oradaydı ve görevlerini en iyi şekilde yaptılar. üniversitedeki aracların başında ER-VAK genel sekreteri DOÇ:DR:Erol KÜrkçüoğlu vardı tören dönüşü yine yollarda araç bekleyen bir gurup çocuk ve bayanı alıp şehire getirdim.lütfen bu şehirde hasbi iş yapan insanların motivasyonlarını bozmayın iftira atmayın kıskanmayın,kul hakkına girmeyin. ER_VAK Erzurumun ve sizin örgütünüzdür insaf edin. telefonum.05324637440
9Kasım Erzurum tabyalara yürüdü. Toplantıdan Vali Beyin Teşvikleri ve Erzurum sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla oluşturulan 9 Kasım Platformu sorumludur. Bu toplantının yapılmasında ERVAK fikri katkı sunmuş,ilgilileri bilgilendirmiş ve üzerine düşen görevide bi hakkın yerine getirmiştir. Azizye anıtında ve çevresinde ERVAK bütün arkadaşlarıyla birlikte bulunmuş ecdadına layık hareket etmiştir. Erzurumluları Tabyalara taşıma görevini Büyükşehir Belediyesi üstlenmiş ve arabaları tahsisi etmiştir. Ancak arabalar defaatle değil tek sefer yaptıkları için vatandaşlarımız mağdur olmuştur. Bu mağduriyetten ERVAK asla sorumlu değildir. Yollarda araçlara binemeyen camii önleride bekleyen hemşerilerimizden ERVAK asla sorumlu değildir. Yorum yapan arkadaşımında böyle düşünmesini istirham ederim. aksi halde günaha girmiş olur diye düşünmekteyim.
..ervak başkanı sayın erdal beye ithafen 9 kasım sabahı lalapaşa camisinin batı kısmında tabyalara gitmek için hazırlanan yüzlerce insanın araç beklemesini gördüğünüz halde ilgilenmeyip özel aracınıza binip ardınıza dahi bakmadan gitmenizi şiddetle kınıyoruz;ve dahi ERVAK üyelerinin büyük bir kısmının yürüyüşte bulunmaması sizlerin o kutsal vakfa ne denli sahip olduğunuzun basit bir göstergesi olsa gerek.