Eğri oturalım doğru konuşalım. Bir defa teknik direktör adayları içerisinde en isabetli isimlerden biriydi Erkan Sözeri. Osman Özköylü ile anlaşılmış olması ateşle barutun birarada olması demek olurdu, yönetim biraz da taraftarın ateşlemesiyle o karardan vazgeçerek komplekse kapılmadı, doğrusunu yaptı. Taylan gibi bir oyuncuyu kazandırmakla kalmamış, sezon başında kurduğu takımın Erzurumun süper lige çıkmasında da katkısı bulunan Osman Özköylüye vuralım ama öldürmeyelim derim. En azından piyasada antrenör kıtlığı yoktu ve Osman Özköylüye mecbur kalınmamıştı. Hemen onun adının açıklanmasıydı yanlış olan. Öyle olsaydı taraftarla hep sorun yaşanırdı ve illa ki bu saha sonuçlarına da yansırdı. Kesin olurdu bu. Bereket Erkan Sözeri boştaydı o esnada. Her ne kadar Giresun karnesi kötü de olsa nihayetinde o takımı en azından geçen yıl küme düşmekten kurtarmış, dili varsa dilceği de var olan adamdı. Bu arada açık konuşalım, Erkan Sözeri gibi 1.lig deneyimi fazla olan bir hoca ile anlaşılması dahi yönetimin süper ligi hedeflediğini, büyük düşündüğünü ortaya koydu. Ve sanmam ki yarın olası ters bir durum karşısında yönetim Erkan Sözeri isminde Muzaffer Bilazer isminde olduğu gibi zorlansın. Yönetim, ilkinde bir hata yapmıştır ama ikinci tercihte kesinlikle doğrusunu yapmıştır, en azından bir yükü sırtından atmıştır, yarına diyeceği bir şeyi olmuştur.
***
Gelelim Adana maçına. Herşeyden önce bu galibiyet en çok başkan Hüseyin Üneş ve yönetimine çok yaradı. Alt tarafı bir galibiyet ama bu maçta aksi bir sonuç alınsaydı belki de şu an kongre tarihi belli olmuş, Hüseyin Üneş de gitme hazırlığı yapıyordu. Bazen riskli kararları ile ateşle oynayan Üneşi kaybedebilirdik. Açıkçası kendisini beğeniyorum, uzun yıllar spor yöneticisi olarak bu alanda hizmet vermesini can-ı gönülden isterim. Yok işte, boşa laga-luga yapmayalım. Üneş gibi parası da olan adamlar öyle ha deyince de bulunmuyor. Erzurum temsil yeteneği güçlü böyle bir adamı kaybetmemeli ama o da adımlarını artık ona göre atmalı diye düşünüyorum. En akılcı onbirle sahaya çıktı Erkan Sözeri ve en azından Muzaffer Bilazer gibi arkasından kimseyi konuşturmamayı hedefledi. Doğrusunu da yaptı. Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok ki. Hoş Obertan gelin çıkartırken oynamaya gelmemişti Erzuruma. Futbolda bazen basit oynamaktır en doğrusu. Aklın yolu bir. O Obertanı onbirde oynatmaktı ilk yapacağı Sözerinin. O da onu yaptı, doğrusunu yaptı. Vızıldıyordu ama balı yoktu. Potenin maçta gol atmasına sevindim. Raşat Muhammed için Burak Döşer kardeşim çok güzel bir tanım yapmış, onun ipiyle kuyuya inilmez demişti. Aynen öyle. Böylesine etkin, skoru her an değiştirmeye meyilli bir oyuncu biraz daha sorumluluk almalı ve kendine anlam yüklemeli. Hamodou daha olmamış. Ama olacak gibi görünüyor. Şu an tek sorunu tempo sorunu. Temposunu tuttursun çok iş yapacak, bu belli. Erzurum gibi böyle toplama diye tabir ettiğimiz takımların hele de sahasında 1-0 geriye düşmesi handikaptır. Ama mavi-beyazlılar oyun disiplininden kopmayarak, maça 0-0mış gibi bakmaları, hiçbir şey yokmuş gibi davranmaları süper ötesiydi. Konsantrasyon desen üst seviyedeydi.
***
Ben her zaman diyorum. Erzuruma ofansif futbol çok yakışıyor. Hangi oyuncu grubuyla olursa olsun Erzurum hele de sahasındaysa ısırmalıdır. Isıran görüntüsüydü Adanayı götüren. Biraz pısırık davransa, yan pas ve yalancı koşularla bir oyun kurgulasaydı bu Adana buradan puan ya da puanlar çıkartabilirdi. Ama o cesareti vermedi Erzurum takımı ve iyi de etti, en azından günü kurtarmasını bildi. Rakipten bir fazla oynuyor görüntüsü Erzurumu sonuca götürdü. Potenin golü zamanlama olarak da Erzurumun işine yaradı, onu da gözardı etmemek lazımdı. O gol de gecikseydi belki bugün bambaşka cümlelerden kurulu bir spor yazısı olacaktı bu yazı. Son dakikalarda beraberlik golünü de kalesinde görebilirdi Erzurum takımı ama geneli isteyen, arzulu oyuncu grubuyla şahsen ilerisi için loş da olsa bir ışık verdi. Bakın burası çok önemli. Oyun istikrarı çok önemli. Devamlılık şart. Eğer Bursa deplasmanında mevcut takım o ışığı açmazsa Adana galibiyetinin hiçbir anlamı olmaz. Bu benim son kararımdır.