Adalet Bakanlığının Avrupa Birliği Komisyonu ile birlikte yürüttüğü "Mahkeme Yönetimi Sisteminin Güçlendirilmesi" projesinin alt bileşeni olan adalet sisteminde zaman yöntemi projesi Erzurum'da tanıtıldı.
Erzurumajans-Cem Bakırcı'nın haberi-Adalet Bakanlığının, Avrupa Birliği Komisyonu ile yürüttüğü "Mahkeme Yönetimi Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında "Adalet Sisteminde Zaman Yöntemi Geliştirme Toplantısı Palandöken Xanadou Otel'de yapıldı.
Toplantıya katılan Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demirtaş, Palandöken Gazetesi'ne yaptığı özel açıklamada,"Ülkemizde rövanş almak için dava açılıyor, bize yakışan uzlaşmaktır. Yanlış adrese gönderilen tebligatlara artık 'pardon' denilmeyecek" dedi.
Proje Danışmanı Oslo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jon T. Johnsen ise "İddianamede delil çok önemli bu nedenle savcılarımıza büyük görevler düşüyor" diye konuştu.
KATILIMA BÜYÜK İLGİ
Proje tanıtım toplantısına Avrupa Birliği Komisyon Üyeleri, Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demirtaş, İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanı Orhan Arslan, Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Özekes, Avrupa Birliği Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Tanrıkulu, Adalet Bakanlığı İç Denetim Başkanlığı Başkan Yardımcısı Numan Eroğlu, Erzurum Adalet Komisyonu Başkanı Erol Ofluoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Apaçık, Erzurum Baro Başkan Yardımcısı Nasrullah Avar, Hâkimler, savcılar ve yazı işleri müdürleri katıldı.
"ZAMAN VE HEDEF OLUŞTURMA"
Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Özekes, mahkemelerde uygulanan zaman yönetimine dikkat çekerek, "Bu önemli bir şeydir birazcık uçundan tutacak olsak bile yargıya çok katkısı olacak ve ihmalleri engelleyecektir. Bana göre bu proje başlangıçta olsa bile amacına ulaşmıştır. Bu proje, yarından sonra Erzurum, Amasya, Ankara Bölge İdare Mahkemesinde fiilen çalışmaya başlayacak bu yüzden buradaki çalışmalarımız çok önem taşıyor. Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı ile yaptığımız toplantıda şu sonuç ortaya çıktı. Pilot adliyelerde iş yükünü oluşturan temel dava kriterleri neylerdir? Dava psikolojisi nedir? Bunların dışında bir de özel öneme sahip olan davalar var. Örneğini kadastro davası, örneğin çok sanıklı davalar, bunların ortalama dava süreleri ne olmalıdır? Burada önemli olan kontrol mekanizması sağlıklı olsun. Nerede eksiklik olduğunu, nerede nasıl müdahale etmemiz gerektiğini belirleyelim. Çalışma yönteminde bu prensiplere önem vermemiz gerekiyor. Burada önemli faktör zaman ve hedef oluşturma planıdır "dedi.
PROFESÖR DR. JOHNSEN,"İDDİANAMEDE DELİL ÖNEMLİ"
Proje Danışmanlarından Oslo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Jon T. Johnsen ise İddianamelerin hazırlanmasında Cumhuriyet Savcılarına önemli görevler düştüğünü anlattı. Prof. Dr. Johnsen "Dava süreleri yargıda çıkmaz bir sorun. Bu sorunun giderilmesi için en önemi görev savcı ve hâkimlerimize düşüyor. Dava dosyasının hâkime intikal süresi, dava süresi ve davanın kısa zaman diliminde bitirilmesinde önemli faktör oynamaktadır. Özellikle iddianamelerin delil üzerinden hazırlanması konusunda cumhuriyet savcılarımıza önemli görevler düşüyor. Bundan sonra da iddianamenin kabulüne onay veren mahkemenin de aynı titizlikle çalışmasını sürdürmesi gerekiyor " diye konuştu.
"HÂKİM SAYISI, ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ, ADLİ TIP UZMAN SAYISI ARTIRILSIN"
Çek Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ivana Borzova ise Türkiye'de Adli Tıp Enstitüsü ve Adli Tıp uzman sayısının artırılması gerektiğini ifade etti. Borzova, "Adli Tıp Enstitüsü her yerde bulunmuyor. Hâkim yetersizliği de bu büyük sorunlardan biridir. alternatif ihtilaf bozma, arabuluculuk başta olmak üzere, kadastro, aile ve hukuk mahkemelerin yükünü hafifletebilmek için, adli tıp uzman sayısı artırılması konusunda görüş belirttik. İlgili mevzuatın değişmesi gerekir bu da Adalet Bakanlığı sorumluluğundadır. Özellikle Adli Tıp Uzmanlarının sorununu çözmek büyük önem arz ediyor. Mahkeme Başkanları, adli yardımcı bir takım müesseslerin oluşturulması proje içinde bu eksiliği gidermekte bir çözüm olarak düşünülmektedir. Mevzuat değişimi, mahkemede başka kurumlara transfer de söz konusu olabilir. Adalet Bakanlığı ve diğer kurumlarla işbirliği çok önemlidir. Bu çerçevede işbirliğimizi daha geliştirmek arzusundayım" dedi.
"TEBİLGATLARA 'PARDON' DENİLMEYECEK"
"Erzurum, Amasya ve Ankara Bölge İdare Mahkemelerinde başlattığımız pilot uygulamada örneğin Adli Tıp'a bir yazı yazıldığı zaman ne istenecek ise hepsi hazırlanacak" diyen Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demirtaş, "Bir tebligat yapıldığında sorumlu kontrol ederek tebligatın gönderilmesini sağlayacak. İkinci kez 'pardon' denilmeyecek. Bazen sizin adresiniz başka bir adrese gidebiliyor. Ben umut ediyorum ki, yapılan bu çalışmalar çerçevesinde Tebligatların zamanında yapılması, duruşmaların makul zamanlara atılması gibi önlemlerle insanların adalete olan güvenleri daha da artacak. Ülkemizde Adalet çağ atlayacak" diye konuştu.
"RÖVANŞ ALMAK İÇİN İKİNCİ DAVA AÇIYORUZ"
Demirtaş, Türkiye'de fertlerin dava açarak rövanş aldığını belirterek, "Rövanş almak için ikinci bir dava açıyor. Oysa ki bize yakışan uzlaşmadır. Bunu yaparsak daha çok mutlu olacağız. Bu iş önce vatandaşa düşüyor. Anne-baba kavga etmiş anlaşırlarsa ikisi kazanır. Burada önemli olan insanların ikili ilişkilerinin kazanmasıdır. Uzlaşmak, anlaşarak her şeyden güzeldir. Savcı arkadaşlarda incir kabuğunu doldurmayacak konular için dava açıyor. Bunların açılmaması lazım. Ne yazık ki bazı nedenlerden dolayı davalar açılıyor. Hemen mahkemeye koşuyor, hal bu ki bunlar anlaşsa, uzlaşsa, sözü geçen insanlar araya girse, sivilcede yara olmayacak yarada kangren olmayacak" dedi.
"VATANDAŞ SAATLERCE ADLİYE'DE BEKLEMEYECEK"
Türkiye'de hâkimlerin üzerlerindeki iş yükünün fazlalığına değinen Strateji Geliştirme Daire Başkanı İbrahim Demirtaş, projenin önemli bir hedefinin de uzlaşma kültürünü geliştirmek oduğunu anlattı. Demirtaş, "Mahkemelerde görev yapan hakimlerimizin iş çok olunca sağlıklı karar çıkmıyor. O kararlar Yargıtay'da veya Sayıştay'da bozuluyor. Bu durumda, insanlar aynı memlekette aynı köyde ve aynı işte çalışıyorlarsa ilişkilerinin sürdürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. İnsanlar birbirlerinden rövanş almaya doğru gidiyorlar ve süresizlik insanları çıldırtıyor. Özellikle akrabalar arası dava yerine uzlaşmanın ve arabuluculuğun olması gerekiyor. Özellikle bizim sistemimizde arabuluculuk ve uzlaşma sistemi mahkeme öncesi güçlendirilirse mahkemeye gelecek davalar azalacak, azaldıkça bunlarda iyi bir zaman yöntemiyle sistem daha rahat olacak. Yani artık vatandaşlarımız adliye kapılarında daha az bekleyecek. Vatandaşları bekletmeden sağa sola koşturmadan işleri danışma meclisinde halledilecek ve mümkünse adliyeye gelmeden işi halledilmeye çalışılacak. Bu konuda yapılacak yasal ve yasal olmayan değişikliklerle düzenlenecek. Proje özellikle pilot bölgelerde uygulanacak." diye konuştu.