Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trumpın çarşamba yaptığı telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray tarafından yapılan yazılı açıklamaya Ankaranın yaptığı itirazlar Washingtonın gündeminde. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, perşembe günkü kamerasız basın brifinginde gazetecilerin açıklama krizine ilişkin sorularını yanıtladı. Nauert, Beyaz Saray açıklamasının hem Başkan Trumpın hem de Dışişleri Bakanı Rex Tillersonın Suriyeye ilişkin olağanüstü kaygılarını net bir biçimde ortaya koyduğunu savundu.
AFRİNDE YOKUZ BİZ SURİYE DEMOKRATİK GÜÇLERİ İLE ÇALIŞIYORUZ
- Türkiyenin dünkü Beyaz Saray açıklamasında Trump-Erdoğan arasında geçen görüşmenin detaylarının var olandan farklı aksettirildiğinden yola çıkarak yaptığı itirazlar için ne diyeceksiniz?
Beyaz Saraydan yapılan açıklama çok belirgin, detaylı ve sağlam. Beyaz Saray açıklaması, hem Başkan Trumpın hem de Dışişleri Bakanı Tillersonın kuzeybatı Suriyedeki Afrin bölgesine dair olağanüstü kaygılarını dile getirdi. Hem Başkan Trump hem de Dışişleri Bakanı Tillersonın bu konuda net olduğunu düşünüyorum.
Dışişleri Bakanımız Tillerson yakın zamanda Türk Dışişleri Bakanı ile hem telefonda hem yüz yüze görüşmeler yaptı ve bu görüşmelerde bölgedeki tansiyonun düşürülmesini istediğimizi açıkça dile getirdi. Suriye ölçeğinde nisbeten güvenli olmuş bir bölgeden bahsediyoruz ama şu an durum tamamen başka.
Türkiyenin PKK konusundaki meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz ve bunu saygıyla karşılıyoruz. Ama bir noktaya açıklık getirmek isterim; bizim ABD olarak Afrinde bir askerİ varlığımız yok. O bölgede yaşananların parçası değiliz. Biz Suriyenin doğusunda DEAŞla savaşmak için Suriye Demokratik Güçleri ile birlikte çalışıyoruz. Bunu yapmaya devam ediyoruz. Türkleri ve herkesi diğer gruplara değil DEAŞ ile savaşmaya odaklanmaya teşvik ediyoruz.
Hürriyet