CHP Medyaya Yönelik Baskıları Araştırma Komisyonu üyesi Barış Yarkadaş Taraf Gazetesi'ni ziyaret etti.
Erzurumajans-Medyaya yönelik baskıları araştırmak ve raporlaştırmak için kurulan
CHP Medya Yönelik Baskıları Araştırma Komisyonu çalışmalarını
sürdürüyor.
CHP Medyaya Yönelik Baskıları Araştırma Komisyonu üyesi gazeteci Milletvekili Barış Yarkadaş Taraf Gazetesi'ni ziyaret etti.
Taraf Medya Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arslan ve Taraf Gazetesi
Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Oruç ile bir araya gelen Yarkadaş, "Özellikle
Koza İpek Grubu'na yönelik baskıların ardından bu baskıların tüm medyaya
şıçraması tehlikesine karşı bir kamuoyu yaratmak hem de gazetecilerle
dayanışma içinde olmak istiyoruz." dedi. Tarafsız bir şekilde medya
kuruluşlarınının yaşadığı baskıları bir rapor haline getireceklerini
belirten Yarkadaş, raporu bugün saat 16.00'da Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'ne sunmak istediklerini söyledi.
Muhalif medyayının sorunlarını AKP'nin meclisi çalıştırmamasına rağmen Meclis'e taşıyacaklarını belirten Yarkadaş, medyaya sadece editoryal baskı olmadığını, medyanın reklam gelirleri ve açılan davalar ile de yola getirilmek istendiğini söyledi.
CÜNEYT ORUÇ: TÜRKİYE ÇOK AĞIR BEDEL ÖDÜYOR
Taraf Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Oruç ise iktidarı eleştiren her başlıkta SPK müfettişi ve mali müfettiş tarafından denetleneceklerini bildiklerini ifade etti. Manşetleri için gerekli bedele razı olduklarını belirten Oruç, "Türkiye çok ağır bir bedel ödüyor. İktidarı eleştiren medya, STK ve tüm kesimler ağır bir baskı altında" diye konuştu.
ARSLAN: BİR ALGI OPERASYONU VAR
Taraf Medya Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arslan, medyaya dayanaksız baskınların yapıldığını belirterek, "Hiç kimsenin sesinin çıkmaması için yapılan dayanaksız operasyonları kimseye anlatamazsınız. Başlangıçta herkes suçluymuş gibi gösteriliyor. Bir algı opresyonu var" dedi.
Operasyonlardan ayrı olarak Taraf Gazetesi'nin reklam geliri olarak da baskı altında olduğunu kaydededen Arslan, "Geçen yıl 250 milyon liralık reklam veren kamu bankalarından Taraf 1 lira almadı. Medyaya yönelik bu baskı geçici hükümete rağmen devam ediyor. El konulan şirketlere sanki devletin kendi şirketiymiş gibi davranılıyor" diye konuştu. Kendilerine karşı açılan yüzlerce dava olduğunu dile getiren Arslan, "Basın Kanunu'nda tekzip süresi 60 gün iken, üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen tekzip yayınlamaya zorlanıyoruz" şeklinde konuştu.
Taraf Gazetesi yöneticileriyle görüşmesinin ardından açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Yarkadaş, AKP'nin medyaya yönelik baskılarını Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels'in gazeteciler için yaptığı "Gazeteciler bir piyanonun tuşları gibi olmalı. Biz hangi tuşa basıyorsak o sesi çıkarmalı" tanımını anımsatarak, AKP'nin medyayı şekillendirme planına izin vermeyeceklerini ve buna karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini vurgulayarak, "Tayyip Erdoğan ve bürokratları unutmasın ki Hitler ile birlikte bürokratkları da yargılandı" dedi.
HAVUZU KAMU BANKALARI DOLDURUYOR
İktidarın kendisine muhalif olan tüm gazeteleri susturmak için her türlü yöntemi denediğini bir kez de Taraf Gazetesi'nden dinlediğini aktaran Yarkadaş, "Bir gazetenin yayın yapabilmesi için en önemli unsur reklamdır ama kamu bankalarından gelen 250 milyon liralık reklam gelirinden Taraf Gaztesi dahil, BirGün, Yurt, Aydınlık, Sözcü, Cumhuriyet ve Yeniçağ gibi gazeteler de faydalanamıyor. Reklam gelirleri, çok az satan kamuoyunda hiç bir etkisi olmayan, sahte satışlar ile şişirilmiş havuz medyasına gidiyor" diye konuştu.
HABER ALMA HAKKI ENGELLENİYOR
Gazetecilere ve gazetelere açılmış onlarca dava olduğunu anımsatan Yarkadaş, şöyle devam etti:
"Gaztecilere açılmış davalar haber alma hakkının engellenmesidir. AKP istediği yayını yapmayan gazetelere yaşam hakkı tanımıyor. Dava, reklam geliri, mali baskınlar ile yıldırmaya çalışıyor. 1 Kasım'da iktidar değişecek medyaya ve halka yönelik baskı yapanlar yargılanacak. Medyayı susturmak halkı susturmak demektir. Medyayı susturmak kamuoyunun özgürce oluşmasını engellemek demektir. Medyayı susturmak katliam yapmak demektir. Medyayı susturmak demokrasiyi katletmek anlamına gelir. Kaçak Saray'da oturan kişiye ve onun bürokratlarına bir kez daha sesleniyorum. Suç işlemekten vazgeçin. Ve sakın Hitlerin uyguladığı taktikleri uygulamaya çalışmayın. Burası 1930'ların Almanyası değil." (GerçekGündem)