SiyasetHaber Girişi : 30 Aralık 2013 18:36

'3 çocuğu olanlar da sıfır vergiye tabi olacak'

'3 çocuğu olanlar da sıfır vergiye tabi olacak'
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Erzurumajans-Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası basın mensuplarına açıklamada bulundu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, asgari ücret tespit çalışmaları ile ilgili "Komisyon yarın belki daha sonraki günlerde bu konu da bir açıklama yapacaktır. Ama prensip olarak asgari ücretin tespiti mümkün olabildiğince yüksek tutulması prensip olarak kabul edildi" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası basın mensuplarına açıklamada bulundu. Arınç, 2013 yılının son Bakanlar Kurulu toplantısı olması sebebiyle aynı zamanda 2013 yılını da iç ve dış gelişmeler bakımından yaşadığımız olaylar bakımından tekrar gözden geçirme imkanı bulduklarını söyleyerek, "1 yıl içerisinde pek çok şey oldu. Bunların bir kısmı hatta hafızalarımızdan, belleklerimizden belki de silindi. Ama her olayın her acının mutlaka değeri ve kıymeti var. Bunları tekrar gözden geçirdik. 2014 yılı performansımızı da yapacaklarımızı, çalışmalarımızı da topluca ifade etme imkanımız oldu" diye konuştu.

Eski Adalet Bakanı Ahmet Kahraman'ı vefatı üzerine başsağlığı dileğinde bulunan Arınç, şunları kaydetti:

"2014 yılına gidiyoruz. Ahmet Kahraman arkadaşımız dün vefat etmiştir. Bugünde İzmir'de defin edildi. Ahmet Kahraman'ı meslek hayatından tanıyan, arkadaşlığımız olan ama daha çok Adalet Bakanlığı'ndaki Müsteşarlık dönemiyle, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda görev yapması sebebiyle yakından tanımıştık. Bir yıl içerisinde bir hastalığa yakalandı. Birkaç gün içerisinde de vefat etti. Ahmet Kahraman kardeşimize Allahtan rahmet diliyorum."

Bakanlar Kurulu'nda görüşülen konuları açıklayan Arınç, "Bazı bakan arkadaşlarımızın sunumları oldu. Bunlardan kısaca bahsetmek istiyorum. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Taner Yıldız, 3 kanun tasarısı taslağı üzerinde bilgi sundular. Bunlardan bir tanesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkında kanunla, bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair tasarıdır. Özet olarak bu tasarı da yer alan taslakta yer alan konulardan birisi Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı'nı kaldırılarak, Nükleer Enerji Proje Yönetimi ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü kurulmaktadır. Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca, kamu bina ve tesislerine ilişkin olarak süresi 5 yılı geçmemek üzere enerji performans sözleşmeleri yapılabilecektir. Yine bu kanunlarla Jeotermal ve Doğa Mineralli Su arama işletme faaliyetlerini ilişkin olarak görev yapmak üzere Kalkınma Bakanımızın başkanlığında bakanlardan oluşan bir kurul meydana getirilmektedir. Taslak genelde olumlu görülmekle birlikte bazı konularda ek çalışmalar yapılması gereği üzerinde durulmuştur. Tamamlandığında ayrıca imzaya açılacaktır" dedi.

Arınç, şöyle devam etti:
"Kalkınma Bakanımız Sayın Cevdet Yılmaz, önemli bir konu da açıklama yaptılar. Bildiğiniz gibi 12 Eylül 2010 referandumuyla Anayasa da değişiklikler yapılmıştır. Ekonomik Ve Sosyal Konseyin yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. Ekonomik Ve Sosyal Konseyin düzenlenmesine ilişkin bir taslağın Bakanlar Kurulumuza sundular. Bu da olumlu karşılanmakla birlikte bazı bakanların koordinasyonun da tekrar gözden geçirilmesi prensip olarak benimsendi."

Asgari ücret konusunda çalışmaların son noktaya geldiği belirten Arınç, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik, iş hayatımızı genelini ilgilendiren konular üzerinde bir sunum yaptı. İçerisinde taşeron işçilerimizi de içerisine alan, diğer paydaşlarla ilgili fevkalade önemli konular vardı. Bu çalışmaların yakın zamanda sonuçlandırılarak Bakanlar Kurulumuza sunulması ilke olarak benimsendi. Şu ara özellikle asgari ücretin ne olacağına ilişkin bir merak yaşanıyor. Sayın Bakanımız bu konuda da gelişmeler özetledi. Bildiğiniz gibi komisyonda farklı kesimlerden temsilciler var. Bunların görüşleri, talepler ve mümkün olabileceği gelişmeler konusunda sayın bakan bir açıklama yaptı. Komisyon yarın belki daha sonra ki günlerde bu konu da bir açıklama yapacaktır. Ama prensip olarak asgari ücretin tespiti mümkün olabildiğince yüksek tutulması prensip olarak kabul edildi. Asgari ücrete ilave edilecek pozisyon olarak da şunları söylemeliyim. 4 çocuğu olanlar sıfır vergiye tabiydi. Bunu 3 çocuk değiştirmek suretiyle en azından bir 40-50 liraya yaklaşan ayrıca bir gelir sahibi olacaklar. Ancak bu kanunla mümkün olabilecek. Plan ve Bütçedeki kanun içerisindeki bir maddeyle 3 çocuktan vergi alınmaması için ayrıca bir kanun maddesi ilave edilecek" şeklinde konuştu.

24 Haziran 2014 yılında bütün ilçelere doğalgaz götürüleceğini belirten Arın, şunları kaydetti:

"Yine ilgili bakan arkadaşlarımızın sunumu olumlu karşılandı. Sayın Başkanımızın son yurt içi gezilerinde halktan büyük bir talep geldi. Oda ilçelerini ve illerini doğalgaz temin edilmesi. İller de büyük ölçü de tamamlandı. Ancak bazı ilçelerde henüz doğalgazla ilgili bir çalışma yoktu. Bu dikkate alındı. Bugüne kadar doğalgaz gidemeyen ilçelerin taleplerini karşılamak üzere de Botaş'a verilen görev süresi 28 Haziran 2014 tarihine kadar uzatılmış oldu. Böylelikle 6 aylık süre doğalgaz talep eden ilçelerimiz için gerçekleşmiş olacak."

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın yurt içi gezilerini değerlendiren Arınç, "Yurt içi gezilerinde izlenimler paylaşılmış oldu. Bildiğiniz gibi son yurt içi gezisi Manisa ve ilçelerine yapılmıştı. 2 gün boyunca sayın başbakanımız Manisa'yı merkez almak suretiyle 5'e yakın ilçe de hakla yakın temas kurdu ve konuşmalar yaptı. Halkımızın başbakanımıza, partimize olan sevgisinde hiçbir eksilme olmadığı gibi tam tersine yüzde yüzlük bir artış, daha büyük ilgi ve heyecan var".

BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ:"RUTİN GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİNİN ÇETELESİNİ TUTMAYA GEREK YOK"


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, rutin görev değişikliklerinin çetelesini tutmaya gerek olmadığını söyledi.

Bakanlar Kurulu toplahtısı sonrası açıklama yapan Arınç, "Bakanlar özellikle yeni göreve başlayan bakanlar, bürokratlarıyla ilgili tasarrufa gidebilir. Bunu cemaatle, bir gazeteyle düşünceyle, son yaşanan olayların parçası olarak göstermek yanlış olur. Bunların çetelesini tutmaya da gerek yok. Eğer haksız olduğunu iddia eden varsa, yargısal denetim ne güne duruyor?" dedi.

Arınç, yasal süreç konusunda atılacak adımlar konusunda, "Adli kolluk ile ilgili yönetmelik, İçişleri ve Adalet Bakanımızın iştirakiyle değiştirilmişti. Bununla ilgili olarak Barolar Birliği ve bir iki kuruluş, Danıştay 10. Dairesi'nde dava açtılar. İptalini istediler. Bu hukuki bir konudur. Elbette Danıştay konuyu inceleyecek, yasalara uygunluğu denetleyecekti. Ancak beklenmedik bir gelişme oldu. HSYK kararda bir gün öcne bir tavır ortaya koydu. Belli sayıdaki üyenin yaptığı açıklamayı hepimiz hayretle karşıladık. Adalet Bakanımız, bakan arkadaşlarımızla bir aradaydık. 12 Eylül 2010 referandumuyla yeniden hayat bulan HSYK'nın kanuna baktığımız zaman, başında Adalet Bakanı'nın bulunduğu bir kurul böyle bir karar alamaz. Anayasa hukuk normu var. bunu bazıları korsan bildiri olarak nitelendirdi. Bazıları da bunun yasalara uymadığı şeklinde konuştu. Bazıları da benim de içinde bulunduğum arkadaşlarımız da, bunun doğrudan yargıya müdahale olarak anlaşılmasını istediler. Anayasa'nın 138. Maddesine göre, görülmekte olan bir dava hakkında hiçbir kurum kurul ve kişi yargıyı baskı altına alamaz. Bu HSYK'nın saygıdeğer üyeleri olsa bile".

Ergenekon ve balyoz davalarıyla ilgili olarak yeniden yargılamaların yapılıp yapılmayacağı konusunda Arınç, "Basında bir tartşma var. Bir arkadaşımız bir makale yazmış. Bugün zannediyorum kendisi çok etraflı açıklama yaptı. Akdoğan'ın yaptığı açıklamanın üstüne bir kelime ifade etmeye bile gerek yok. O kendisini ilgilendirir. Hukukçu olarak söyleyeyim. Tartışılmadı, tartışılmaya da değer görülmedi. Benim bildiğim kadarıyla söyleyeyim, yeniden muhakeme edilmenin şartları vardır. Bu şartlar, bitmiş, kararı çıkmış, denetimden geçmiş kararlar için geçerlidir. Halen yargılaması devam eden mahkemeler için yeniden muhakemeden söz edilemez. Şüphesiz AB sürecinde, AİHM kararları gereğince aldığımız bazı hükümler var. Orada da yeniden yargılamanın yolları getirilmiştir. Bunun dışında bir muhakeme sürecini başlatmak mümkün değildir. Yargılamanın iadesi süreç olarak, hukuksal olarak bir kural olarak geçmişten bugüne kadar vardır. Yoksa günlük olaylarla bağlantı kurularak, yeniden yargılama yapılsın demek sadece bir temenni ifade eder" dedi.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.