2015 yılında eğitim sorunları azalmadı

Erzurumajans-Eğitimdeki sorunlar,  toplumun diğer alanlarını da olumsuz yönde etkilediği için mutlaka gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Gelişmiş bir ülke olmak ve hak ettiğimiz yere ulaşmak için eğitimdeki yanlışların düzeltilerek eksikliklerin giderilmesi zorunlu. Sorunları doğru tespit etmek bu açıdan büyük önem taşıyor.

AES Çorum İl Eğitim Sekreteri Kenan Taşkın 2015′i eğitim öğretim açısından değerlendirdi. Taşkın, "2015 yılı sorunlarımızın azaldığı bir yıl olmadı" Dedi.

Geride bıraktığımız 2015 yılı, eğitim öğretim açısından nasıl bir yıl oldu? Sorunlar azaldı mı? Oldukça tartışılan ülkemiz eğitim sisteminin 2015 yılındaki durumunu AES Çorum İl Eğitim Sekreteri Kenan Taşkın değerlendirdi.

Ülkenin eğitim durumunun iyileşmemesi ve kısa sürelerle sistem değişikliğine gidilmesinin eğitimi yap boz tahtasına çevireceğini belirten Anadolu Eğitim Sendikası (AES) İl Eğitim Sekreteri Kenan Taşkın 2015 yılında da, idarecisi, öğretmeni, memuru, hizmetlisi, atama bekleyen öğretmeni ile eğitim sorunlarının farklılaşarak devam ettiğini kaydetti.

2015 yılı sorunlarımızın azaldığı bir yıl olmadı" diyen Taşkın, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

Eğitim sistemimizin yeniden şekillendiği 4+4+4 sisteminde plansız yapılan uygulamalar neticesinde dönüşen okullardaki öğretmenlerin norm kadro sıkıntısı hala devam etmektedir.

Düz liseden Anadolu liselerine dönüşen okullarda bakanlığın sınava giren ve kazanan öğretmenleri kendi okulunda kadroya almamasından dolayı öğretmenler her norm güncellemesinde mahkeme kapılarında kalmaktadır. Kendi okulunda Anadolu kadrosu vermediği öğretmeni bir başka Anadolu lisesine atamaktadır. Bu atama da sınava dayalı olmadığı için sınav kazanan öğretmen orada da norm fazlası durumuna düşmekte ve göçmen kuşlar gibi her sene kendine yer aramaktadır.

2007 yılında yapılan ve bir daha yapılmayan uzman öğretmenlik sınavı aradan geçen onca yıla rağmen hala yapılmadı. O tarihte çeşitli gerekçelerle sınava giremeyenlerin hakkı onlara verilmedi. Bu zamana kadar uzman öğretmenin maaş farkından yararlanamadılar ve bu büyük adaletsizlik okullardaki çalışma barışını da bozdu.

2105 yılında hazırlanan yeni 657 DMK 'da yapılmak istenen değişiklik memurun iş güvencesi değil memur güvencesi tehdit altındadır. Devlette memur olmadan ve memurun güvencesi olmadan devlet işlerinin sağlıklı yürütülmesi mümkün değildir.

25 Aralık 2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:290) ile vergi matrahı 2016 yılı için 12 000 liradan12 600 liraya yükseltilmesi ile çalışanlar % 20'lik vergi dilimine bir ay daha önce girecek. Böylece maaş zamları her yıl olduğu gibi bu yıl da vergi dilimi karşısında eriyecek . Eğitimciler hak ettikleri maaşı almak şöyle dursun ellerindekini de koruyamayacaklar.

2015 yılı içinde öğretmenin itibarsızlaştırılması, kıyafeti yüzünden toplum içinde azarlanması ve kendi güvenliğini sağlayamaz duruma gelmesi ile uğradığı şiddette hatta ölümle sonuçlanan saldırılarda artış oldu. Öğretmenler gerek öğrenci gerekse velilerin saldırıları ile karşılaştılar. Alo 147 şikayet hatları ile öğretmenin hedef haline getirildiği bir eğitim ortamında istenen verim elde edilemez.

Toplu sözleşmelerde karara bağlanan ve aylık 98 TL olan nöbet ücreti yapılan görevin karşılı olmamıştır. Tutulan saat kadar ücret verilmelidir. Ayrıca nöbet isteğe bağlı olmalıdır. Sendikamızın hukuki mücadelesi sürmektedir.

Sınav sisteminde okulların ön plana çıkarılması girişimleri olumlu bir yaklaşım olmakla beraber hafta içi ve sonu hazırlık kursları istenilen verimliliğe henüz ulaşamamıştır. Talep edilen her dersten kurs açılması yönünde gerekli tedbirlerin alınmalıdır. Öğrencilerin tercih ettikleri öğretmenle kurs açılması için yeterli sayıya ulaşılamamışsa, kurs açılabilecek öğretmen sayısının birden fazla olması durumunda öğrencinin tercihi yeniden alınmalıdır. Gerekli araçlar sağlanmalıdır.

2015 yılı içinde okullarda yaşanan en büyük sıkıntılardan biri de okullarda kaynak kullanımı ile ilgili yapılan soruşturmalardır. Sistemin doğru işlememesi neticesinde başvurulan kaynak kitapların sorumlusu öğretmenmiş ve öğretmen bundan gelir elde ediyormuş gibi bir havanın oluşturulması, şikâyetlerin yapılması kabul edilemez. Kaldı ki sendikamızın 2186 öğretmenle yaptığı yaptığı ankete göre öğretmenlerin %56 sı ders kitaplarını yetersiz buluyor. %64' bu yüzden kaynak kitaba ihtiyaç duyduklarını ifade ediyor.

Yaşadığımız çağda ikili eğitimin ortadan kalkması eğitim açısından en önemli unsurlardan biridir. Sabahın yedisinde derse başlamak akşamın yedisinde dersten çıkmak eğitimin kalitesi açısından hiç de iç açıcı bir durum değildir.

Ücretli öğretmenlik adı altında öğretmenin emeğinin sömürülmesi maalesef 2015 yılında da giderilememiştir. Aynı emeği ve fedakârlığı gösteren öğretmelerimizin bu durumu en kısa zamanda giderilmeli mesleki kazanımları verilmelidir.

2015 de 320 bin atanamayan öğretmenin var olduğu bir ülkede eğitim politikalarının düzenli olmadığı açıktır. Okullarda 120 bin öğretmen ihtiyacının olduğu düşünüldüğünde öğretmen yetiştirme stratejisinin olmadığı gayet açıktır.

Zorunlu hizmet affıyla başlayan, sistem ve alan değişikliği ile artan norm sorunu hem ilk atama hem de yer değiştirme bekleyen öğretmenleri mutsuz etmiştir. Ayrıca hala bir araya gelemeyen eşler parçalanmış aileler vardır. Aile birliğinin korunması çeşitli gerekçelere kurban edilmemelidir.

Eğitim çalışanlarının bir bütün olduğu eğitim hizmetinin her sınıftaki arkadaşımız tarafından yürütüldüğü unutulmamalıdır. Bu kapsamda her eğitim öğretim yılı başlangıcında öğretmenlere verilen eğitime hazırlık ödeneği 2015 yılı bütçesine konmadığından memur ve hizmetli arkadaşlarımıza verilmemiştir. Bu adaletsizliğe son verilmelidir.

Ayla ÖZDEMİR/Sözcü