Torino, tarihi görüntüsüyle bizi etkilemişti. Kafilemiz iki farklı otele yerleşmiş, bu otellerden biri kış oyunlarına katılacak ülkelerin stantlarının kurulacağı, sunumların yapılacağı, FİSU üyelerinin karar için toplanacağı Ambasciatori Otel'di.
Biz diğer bir otele yerleşmiştik, otel mesafelerimiz fazla değildi. Sacit Bilici ile birlikte aynı odayı paylaşmış, eşyalarımızı yerleştirdikten sonra kısa bir keşif yapıp yakınımızda bir Türk lokantası bulmuştuk.
Akşam Torino'da güzel bir gezi yapıp otelimize dönmüş, sabah ülkelerin tanıtımlarının yapılacağı otele gelirken, etrafı biraz daha yakından görme imkânını yakalamıştık. Fatih Çintimar ve ekibi Erzurum'un tanıtım standını hazırlama gayretindeydiler, diğer ülkeler de kendilerine ayrılan stantlarda hazırlıklarını tamamlıyorlardı.
Eksiğimiz olan plazma TV temin edilince, fazla bir noksanımız kalmamıştı. Yanımda götürmüş olduğum, ER-VAK Hanım Komisyonu tarafından yapılmış olan el yapımı dadaş bebekleri bizim standa koyduğumuzda fevkalade güzel bir görüntü olmuştu.
Artık günlerimiz kendi otelimizle standımızın bulunduğu otel arasında geçiyordu. Günün büyük bir kısmını tanıtım standımızın başında geçiriyorduk, bu işte en fazla mesai harcayan ise vali muavini Kasım Yekeler ile Fatih Çintımar'dı. Değişik ülkelerin insanları ile burada ahbap olmaya başlamıştık. Yanımızdaki stantta Çinliler bulunuyordu, onlar buraya dünyanın en uzun boylu Çinlisini getirmişlerdi.
Bu dev adam çok sempatik bir insandı, boyu 2m'nin çok üstündeydi, yanına giden herkesle fotoğraf çektiriyordu.
Bu stantta birde Çinli sihirbaz vardı, oldukça güzel numaralar yapan bu Çinli, ilerleyen birkaç gün içerisinde bize de birkaç numara öğretmişti. Bu işi çok ciddiye alan Çinliler, dikkatleri üzerlerinde toplasınlar diye Çin Güzellik Kraliçesi'ni bile getirmişlerdi.
Çin reyonundaki bir Uygur Türk'ü ile tanışmamız da fevkalade bir güzellikti, özellikle de konuştuğu Türkçe ile çok iyi anlaşabiliyorduk.
Her ülke kendi tanıtımını en iyi şekilde yapmak için gayret sarf ediyorlardı, ortam oldukça renkliydi. Bir kaç gün içerisinde bizim kafilemiz bayağı kalabalıklaşmaya başlamıştı, otelin lobisinde bizden başka kimse görünmüyordu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Erzurum Milletvekilleri Mustafa Nuri Akbulut, Mustafa Ilıcalı, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, Kayak Federasyon Başkanı Özer Ayık, Türkiye Üniversiteler Spor Federasyonu Başkanı Prof Dr. Kemal Tamer, Prof. Dr. Orhan Güvenen, Şenez Erzik, Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı, Gazeteci Mehmet Şener, Zafer Dumlu, İstanbul Erzurumlular Vakfı Başkanı Gani Hamutçu, Mürsel Meral, Faik Güngör, Canip Karakuş, Can Dikmen, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, TRT Korhan Abay, TRT Levent Özçelik, TRT Deniz Gücüyener, Mersin Gençlik Spor İl Müdürü Hasan Güllüce'nin katılımlarıyla da Torino'da kalabalık bir grup oluşturmuştuk.
Lobideki sohbetler oldukça zevkli geçiyordu, boş vakitlerde ise imkânlar nispetinde yakın yerleri görmeye gidiyorduk.
Hızlı trenle gidip döndüğümüz Cenova bunlardan biriydi. Öğleden sonra gidip akşam üzeri döndüğümüz Cenova'daki dünyanın en büyük akvaryumu hepimizi etkilemişti.
Bir tatil günü kiraladığımız bir araçla Nice,Cannes ve Monaco'yu görme şansını da yakalamıştık.
Torino'da gezdiğimiz sinema müzesi ise oldukça ilgi çekiciydi. Oylamaya az bir zaman kalmıştı, sırayla ülkeler tanıtımlarına başlamışlardı. İşte oyunları kazanmamızdaki en büyük avantajı bu esnada yakalamıştık. Bu sunumu avantaja çevirmede en büyük rolü TRT oynamıştı. TRT, tarihinde bir ilke imza atmış, aynı anda Torino'daki sunumu Erzurum'a yansıtırken, Erzurum'daki coşkulu bekleyişi de Torino'daki salona aktararak tarihi bir başarıya imza atmışlardı.
Bu mucizeyi gerçekleştiren TRT ekibi spikeri Levent Özçelik, naklen yayıncı Deniz Gücüyener ve hemşehrimiz Mustafa Bingöl'den oluşmuştu, sunumu ise Korhan Abay yapmıştı.
Sunum beklenenin üzerinde beğeni kazanmış, Erzurum için ümit ışıkları parlamaya başlamıştı.
Akşam, 23 kişilik FİSU üyelerinin vermiş olduğu karar açıklanacaktı, hepimizde müthiş bir heyecan vardı, aynı heyecanın Erzurum'da yaşandığını da çalan cep telefonlarımızdan ve TV haberlerinden hissediyorduk. Ekip olarak ellerimizde bayraklarımızla birlikte oylamanın açıklanacağı Regio Tiyatro Salonu'na doğru yola koyulmuştuk.
Bu stantta birde Çinli sihirbaz vardı, oldukça güzel numaralar yapan bu Çinli, ilerleyen birkaç gün içerisinde bize de birkaç numara öğretmişti.