Devlet ağırlıklı kalkınma modelinin terk edilip özel teşebbüs önderliğindeki kalkınma modelinin benimsendiği yıllarda bu dönüşüme ayak uyduramayan Erzurum, sosyo ekonomik açıdan bir hayli zor günler yaşamaktaydı.
O günlerde, şehrin üzerinde tam bir karamsarlık havası hâkimdi.
Bu kötümser tablo karşısında şehri kalkındırmanın ve Erzurum'u dünyaya tanıtmanın hesapları yapılıyor, sorunlara çözümler aranıyor, sorumluluk hisseden kesimler tarafından reçeteler hazırlanıyordu.
İşte bu karamsar tablonun yaşandığı günlerde Gençlik ve Spor Genel Müdürü Sn. Mehmet Atalay Erzurum'da bulunmaktadır.
Atalay, aralıksız olarak yağan ve şehri kaplayan kar manzarasını gördüğünde, "Bu potansiyeli nasıl avantaja çevirebiliriz" diyerek düşünür.
Bu düşüncesini Gençlik Spor İl Müdürü Fatih Çintimar'la Doğu TV ekranlarında paylaşan Atalay, üniversitelerarası kış oyunları fikrini ortaya atar ve kısa zamanda bu fikir Erzurum'da destek görür.
İşte bu aşamada şehir olarak sermayemiz olan kar ve soğuğun farkına varmış, bu potansiyelimizi avantaja çevirmenin hesapları içerisine girmiştik.
Sloganımızı "Karlı günlerden kârlı günlere" diye belirlemiş, ilk iş olarak Erzurum'u ve Palandöken'i dünyaya açmayı hedeflemiştik.
Bu ilk kıvılcımdan sonra yegâne hedefimiz üniversiteler arası kış oyunlarını Erzurum'a kazandırmaktı.
İnsburg'da yapılacak oyunlar Erzurum için değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsattı, ama bu oyunlara da az bir zaman kalmıştı.
2004 yılında alınan kararla oyunların Erzurum'da yapılması için müracaatta bulunulmuş, bu çok kısa süre içerisinde tüm imkânlar seferber edilmiş, Sn. Başbakanımız bu oyunların Erzurum'da yapılması konusunda kefil olduğunu duyurmuştu.
Fazla bir ümidimiz olmadan gittiğimiz İnsburg'da oyunları kaybetmiştik, ama bir hedefimizin olmasından dolayı bayağı sevinçliydik.
Uygun bir havaalanımızın bile olmadığı o günlerde, maketler üzerinden sunum yaparak oyunlara talip olmuştuk.
Oyunları alma ihtimalimiz zayıf da olsa, bu mücadelenin içerisine girmemiz şehirde müthiş bir heyecan yaratmıştı.
10 Ocak 2005 yılında Çin'in Harbin şehrine kaptırdığımız bu oylamada; Sn. Mehmet Ali Şahin, Vali Celalettin Güvenç, Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Milletvekili Mücahit Daloğlu, Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, Atatürk Üniversitesi Rektörü Yaşar Sütbeyaz, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Erzurum Vali Muavini Kasım Yekeler, İTO Genel Sekreteri Cengiz Ersun, Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı, Gençlik Spor İl Müdürü Fatih Çintimar, İşadamı Mürsel Meral, ETO üyesi Fuat Kulaçoğlu, Metin Turan, Aylin Genç bulunmuşlardı.
Bu ilk tecrübeden sonra yapılacak iş, şehirdeki bu heyecanı devam ettirmek ve üniversite oyunlarını Erzurum'a kazandırmak için top yekûn bir seferberliğin içine girmekti.
ER- VAK olarak 2005 yılında yapacağımız Sultan Sekisi Toplantısı'nın konusunu 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları olarak belirlemiştik.
2011 yılında yapılacak oyunlar bu yarışmaların 25'incisi olacaktı, bundan dolayı "25. Kış Oyunları 25 Plakalı Erzurum'a" sloganıyla yola çıkmıştık.
Türkiye'de bu işleri iyi bilen uzmanların katıldığı toplantıya ne yazık ki fazla bir katılım olmamış, panele katılan İTO Genel Sekreteri Cengiz Ersun salondaki boş sıraları gördüğünde: "Erzurumlular; herhalde siz bu işe inanmamışsınız" diyince, bayağı mahcup olmuştuk.
Zaman içerisinde bu gibi olumsuzluklar ortadan kalkınca, kış oyunlarını kazanacağımıza kanaat getirmiştik.
Artık hedefimiz 2007 yılında İtalyan'ın Torino şehrinde yapılacak olan oylamada üniversitelerarası kış oyunlarını Erzurum'a kazandırmaktı.
Başta Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan olmak üzere, devletin tüm birimleri Erzurum'un bu oyunları almasını arzu ediyorlar ve desteklerini veriyorlardı.
Hazırlıklar tamamlanmış, Çin'e kaptırmış olduğumuz üniversitelerarası kış oyunlarını almak için Torino'ya kalabalık bir çıkarma yapmaya karar verilmişti.
Dönemin valisi Sn. Celalettin Güvenç'in ve Atatürk Üniversitesi Rektörü Sn. Yaşar Sütbeyaz'ın gayretleriyle kalabalık bir grup oluşturuldu.
Kamu personeli, STK temsilcileri ve işadamlarından oluşan bu gruba kendi maddi imkânları ile katılanlar olduğu gibi, resmi kanaldan gelenler de vardı.
İtalya devleti Türk vatandaşlarından vize istediğinden, vize işlemlerinin yapılması zaman alacaktı ve yetişme imkânı yoktu.
İşte bu konuda Sn. Vali Celalettin Bey'in talimatları doğrultusunda bir gecede hazırlanan gri pasaportlarla birlikte bu sorun aşılmıştı.
11 Ocak 2007 tarihinde Erzurum Havalimanı'ndan İstanbul'a giden kafilede; Sn. Vali Celalettin Güvenç, Atatürk Üniversitesi Rektörü Yaşar Sütbeyaz, Vali Yardımcısı Kasım Yekeler, Baro Başkanı Naci Turan, Palandöken Belediye Başkanı Cenap Köksal Birdal, İl Genel Meclis Başkanı Fakirullah Teymur, TRT Bölge Müdürü S. Lütfü Şengül, Gençlik Spor İl Müdürü Fatih Çintimar, DSİ Bölge Md. Yrd. Halil Yalçın, Tedaş İl Müdürü Naim Gül, Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nde Daire Başkanı Ednan Yazıcı, İl Özel İdaresi Gen. Sek. Yrd. Mücahit Ercoşkun, Prof. Dr. Ziya Yurttaş, Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu, Erzurum Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı Rasim Fırat, ETSO Meclis Başkanı Sacit Bilici, Palan Otel Genel Müdürü Leyla Mutlutürk, TRT kameramanı Mustafa Bingöl, Metin Turan (FİSU Metin) ile birlikte İstanbul'a gitmiştik.
İstanbul'da bizi karşılayan hemşehrilerimizle birlikte büyükşehir belediyesine ait birkaç spor tesisini gezip, yine belediyenin Florya'daki tesislerinde yorgunluğumuzu atıp yemeğimizi yedikten sonra Telekom'a ait misafirhanede gecelemiştik.
Sabah uyandığımızda otelin resepsiyonunda yürekleri Erzurum için atan hemşehrilerimizi görünce, bu coşkunun zafere ulaşacağını hissetmiştik.
Kenan Keskelen'in sabahın erken saatlerinde Gullebi Turan ile olan maceralarından anlatması ile morallerimiz yerine gelmişti.
Kafileyle birlikte Erzurumlu hemşehrilerimize veda edip, bizi İtayla'ya götürecek uçağa binip Milano Havaalanı'na inmiştik.
Milano Havaalanı'nda bizi elçiliğimize ait görevliler karşılamışlardı.
Burada kısa bir müddet kaldıktan sonra otobüse binip Torino'ya ulaşmıştık.
DEVAM EDECEK...