Yıl 90 mı, 92 mi tam hatırlayamıyorum… Hatırladığım; Erzurum’da kızılca kıyamet kopuyor… Seslere renk gelmiş…
“Ağladıkça geceyi tutacağız göreceksin…
İlk yazda bitti telaşım, alnımda hep kavga duruyor…’’
Sırdaş Muhasebe’den derin bir ses geliyor:
‘’Beni buralarda arama… arama anne
Saçlarına yıldız düşmüş….’’
***
Şafak Türküsü, artık Sırdaş Muhasebe’nin odasından değil; 103.5 Güncel FM’den yankılanıyor…
Kum gibi ezip geçiyor …
Ağladıkça dağlar yeşeriyor..
Bir pazarda satılamıyor...
Tutunup turnalara yol alırken, kalbimi ince bir sızı sarıyor… ’Dağlara soru sorulmaz..’ diye haykırarak kendime küsüyorum…
103.5 Güncel FM
***
Geçenlerde hani Başbakan ağlarken ;
Ahmet Kaya’nın şarkısıyla bende ağladım… Şafak Türküsü çalıyordu ya…
O kadar çok sevmiştim ki demokrasiyi o an….
Yanılmışım… Boşa ağlamışım…
Bugün 19 Eylül gözyaşlarıma küstüm…
Başbakanı ağlatan o koca sesi, bu şehirde kesenlere lanet yağdırdım…
Yıl 90’mı 92’mi tam hatırlayamıyorum… Hatırladığım; Erzurum’da kızılca kıyamet kopuyor, tüm çaresizliklere, umursamazlıklara rağmen seslere renk getirmişti Güncel FM…
Şimdi suçu ne?
Onun yaptığını, yapamayanlara yüzde 87 evet diyen bu şehir;
Ödüllendirmek için mi kesiyor sesini….
Saçlarına yıldız düşmüş….’’
Tehlikeli bir yazı mı yazdım bilmiyorum ama ben çoktan ceketimi yağmurlara asmışım….