TÜRK-İş'e bağlı 10 Sendika Başkanları, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolaysıyla toplu basın açıklaması yaptı.
Erzurumajans-TÜRK-İş'e bağlı 10 Sendika Başkanları, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolaysıyla toplu basın açıklaması yaptı.
Tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır yaşama koşulları ve sendikal
haklar istediklerini ifade eden Türk İş İl Temsilcisi Yusuf Gökçan,
Ekmek, Barış, Özgürlük, Adalet, Eşitlik, Demokrasi ve Dayanışma İçin 1
Mayıs'ta Alanlarda olduklarını söyledi. Gökçan," Bugün işçilerin
uluslararası düzeyde mücadele, dayanışma ve birlikte hareket etme
kararlılığı gösterdiği gündür. Bugün tüm dünyada emekçiler, hak ve
özgürlükleri için hep birlikte sesini yükseltiyor. Ülkesi, ulusu, ırkı,
siyasal görüşü, dini, mezhebi, dili, cinsiyeti, yaşı, mesleği ne olursa
olsun, yurdumuzda ve dünyanın dört bir yanında emekçiler bir araya gelip
taleplerini haykırıyor. Ekmek, barış, özgürlük için bir araya geldik.
Herkese ekmek, siyasal ve ekonomik demokrasi yoluyla özgürlük. Adalet
temeline dayalı toplumsal barış. Çoğulcu ve özgürlükçü demokratik
düzenin tüm kural ve kurumlarıyla ülkede egemen olması için bir araya
geldik. Yine ve yeniden alanlardayız. Yine dünyaya ve ülkemize eşitliği,barışı, kardeşliği, özgürlüğü çağırıyoruz. Emeğin çıkarının savaşta
değil, barışta olduğunu biliyor, savaştan yana hiç bir politikaya onay
vermeyeceğimizi haykırıyoruz. Biz daha çok demokrasiyi herkes için hemen
istiyoruz. İnsana yakışır şartlarda yaşamak istiyoruz. Bugün 1 Mayıs
2015. Tüm dünyada emekçiler, daha dün kölelik koşullarında çalışmaya
karşı çıkarken, 8 saatlik çalışma uğruna canlarını verirken, bugün, hala
birçok ülkede, benzeri çalışma koşullarının var olmasını kabul
etmiyoruz. Ülkemizdeki işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz çalışmaya,
baskılara karşı çıkıyoruz. Sağlık ve eğitim, sosyal güvenlik
hizmetlerinin paralı hale getirilmesine karşı çıkıyoruz. Sosyal devlet
uygulamalarının budanmasına, sosyal yardımlarla sınırlı tutulmasına
karşı çıkıyoruz. Bugün ülkemizde emek karşıtı yaklaşımlarla kıdem
tazminatımıza göz dikiliyor. Asgari ücret düşük tutuluyor. Esnek ve
kuralsız çalışma biçimleri egemen kılınmak isteniyor. Taşeron işçiliğini
yaygınlaştırma, işçiyi özel istihdam bürosu aracılığıyla kiralama
planları yapılıyor. Örgütlenen işçiler işten atılıyor. İş kazası adı
verilen cinayetler durmak bilmiyor.
Sorumlulara hesap sorulmuyor.
Özelleştirme adı altında talan sürdürülüyor. Sefalet sürdürülmek,
çocuklarımızın geleceği karartılmak isteniyor. Şimdiye kadar uygulanan
ekonomik ve sosyal politikalarla, işçiler, kamu emekçileri, emekliler,
köylüler, esnaf, yani iktisaden güçsüz geniş halk kesimleri bedel ödemek
durumunda bırakılıyor. Artık bu gidişe "dur" diyoruz. Biz insana
yakışır koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyoruz. Biz sosyal adalet,
eşitlik ve refah istiyoruz. Tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır
yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz. Özgürlükçü, adaletli,
barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz. Alanlardan yankılanan bu
sesimiz iyi anlaşılmalıdır. Emekçilerin hak ve özgürlük taleplerine
kulak verilmelidir. Emek karşıtı politikaların ekonomik refah ve
toplumsal barış getirmeyeceği bilinmelidir. " dedi.