Bölge Haber Girişi : 04 Ağustos 2010 19:47

PKK sancağımızın renklerini çaldı!..

PKK sancağımızın renklerini çaldı!..
Atatürk Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihinin her döneminde kullanılan ve Osmanlı padişahlarının sancağındaki asli unsurlardan olan 'Sarı, kırmızı ve yeşil' renklerin terör örgütüne mal edilmesinin doğru olmadığını belirtti.

Erzurum Ajans-Atatürk Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihinin her döneminde kullanılan ve Osmanlı padişahlarının sancağındaki asli unsurlardan olan 'Sarı, kırmızı ve yeşil' renklerin terör örgütüne mal edilmesinin doğru olmadığını belirtti.

Türk milletinin çok eski tarihlerden beri renklere çeşitli sembol anlamlar, milli ve manevi değerler kazandırdığını kaydeden Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türkler'in yeşil rengi dirilik, tazelik, gençlik, sarı rengi merkez, hükümranlık, kırmızı rengi ise Tanrı, koruyucu ruh, bağımsızlık, anlamlarının sembolü halinde yorumlayan tek millet olduğunu söyledi. Türk tarihinin en eski zamanlarından itibaren uzun zaman kara, ak, kızıl, yeşil ve

sarının beş ana renk olarak görüldüğünü ve kullanıldığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, bu renklerden her birinin dünyanın dört yönü ile merkezinin ifade edilmesinde kullanıldığını dile getirdi.

Sarı, kırmızı ve yeşil rengin bir arada olduğuna, özellikle Türkler'de beylerin bir sembolü olarak kullanıldığına dair en eski bilginin Göktürkler dönemine ait olduğunu ifade eden Eğilmez, "Yedi ve sekizinci yüzyıl Türk aristokrasi zümresine mensup beylere ait olan mezar açılmış ve incelenmiştir. Altay ve Sayan Dağları civarında Tuyahtı denilen yerde açılan kurgandaki (mezar höyüğü) mezar oldukça sağlam bulunmuştur. Mezarda, başı kuzeydoğuya yönelmiş bir erkek iskeleti bulunmuş ve üzerindeki elbiselerin üç

kat olduğu anlaşılmıştır. Üst kat koyu kırmızı ipekten ortada yeşilimsi ipekten, iç elbisesi de altın sarısı renginde ipek kumaştan yapılmış olduğu kalıntılardan açıkça görülmektedir" diye konuştu.

Sarı, kırmızı ve yeşil üçlüsünün yan yana ve hükümranlık sembolü olarak sancaklarda Selçuklular'dan Osmanlı'ya birçok Türk devletinde kullanıldığını vurgulayan Eğilmez, şöyle devam etti:

"Osmanlı padişahının şahsına ait olan ve sancak olarak nitelendirilen kırmızı bir zemin ortasında ve yeşile boyanmış oval bir zemin içerinde sarı sırma ile işlenmiş ve birbirinin arkasında yeralmış üç hilalli sancak, bir bakıma 'Devlet Başkanlığı Forsu' olarak kullanılmıştır. Savaşlarda kahramanlık gösteren askerlere verilen madalyalarda ve nişanlarda da bu üç renk birlikte kullanılmıştır. Osmanlı teşkilat ve asker kıyafetlerinde de bu renkleri görmek mümkündür. Günümüzde özellikle terör örgütün bu

renklere sahip çıkmaya çalışması gerçekten çok komik bir durumdur. Ama asıl vahim olanı ise kamuoyunun da bu renklerin anlamını bilmemesi ve bu renkleri sanki terör örgütüne aitmiş gibi algılamasıdır. Ancak daha kötüsü kendilerini aydın diye nitelendiren bir grup insanın da bu renklere böyle yaklaşıyor olmasıdır. Bu yanlış bilgiler mutlaka düzeltilmelidir. Nevruz konusunda son yıllarda uygulanan doğru politika bize atalarımızdan miras kalan, kutsal saydığımız renklerimizi koruma ve sahip çıma noktasında dauygulanmalıdır."

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.