Ne kadar golcü, o kadar heyecan!

Muzaffer Bilazer kardeşim başta olmak üzere idari ve teknik yöneticilere üzülerek söylüyorum ki henüz şehirde BB Erzurumspor ile ilgili bir heyecan yok ve bunu şu an için bile olsa sorun görmüyorsanız yanlış düşünüyorsunuz derim. Heyecan konusunda yaprak kıpırdamamasının elbette sebepleri var. Hepimiz de biliyoruz ki bunun en önemli sebebi iç ve dış transferlerin belirsizliği yanında henüz kadronun oluşmaması. Belki biraz daha zamana ihtiyaç var. Elbette ki takım bir hazırlık dönemi yaşayacak, ona göre oynayacak oyuncu grubu oluşacak. Kimler gelecek, kimler gidecek o en az bir aya belli olacak. Belli olacak olmasına ama 1.lig için şu an olmayan o heyecan bir ay sonra da olacak mı, bak işte ondan çok emin değilim. Özellikle de ben ancak iyi bir santrafor transferi yapılınca heyecanlanırım, şimdiden uyandırmış olayım! Hoş taraftarın da benim düşündüğüm dışında aksi bir şey düşündüğünü de sanmıyorum!  Onlar da en azından kaliteli, ligi bilen, isimli bir golcü alınması halinde arzu edilen heyecanın yaşanacağına inanıyor..

***

Ne zaman kaliteli bir golcü transfer edilir işte şahsen bende o heyecan belirir. Aksi taktirde Mehmet Albayrak gittikten sonra Erzurumspor’da bir türlü dikiş tutmayan golcü mevzusu yine ‘derin mevzu’ olur, bu yeni sezonda da aynı şarkı çalar, onu dinleriz! Sizi bilmem ama süper lige çıkılırken gol konusunda katkıları ile Erhan ve kritik golleri ile iz bırakan Nobre dışında Mehmet Albayrak’tan sonra bu takıma golcü gelmedi derken çok mu saçmalamış olurum. Gerçekten Mehmet Albayrak Erzurum için önemli bir oyuncuydu ve gerçek bir golcüydü. Munsy, Thy ve Opseth tam bir ‘bomba’ydılar, gol konusunda en azından o yaşlı dahi olsa Albayrak’ın eline su dökemezdiler. Kaldı ki eğer sadece geçen sezon bırak Nobre’yi, Erhan’ı, Mehmet Albayrak bile olsaydı iş yapardı be. Muzaffer hoca ne yapıp yapıp, hücum ağırlıklı bir oyuncu topluluğu ile sahaya çıkacağını tahmin ettiğimden bu golcü işine ayrı bir mesai harcamalıdır. Bu benim son kararımdır! 

TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan. Bahaneydi Sonbahar!

DUVARIN DİLİ: Ben seni beklediğim kadar dolmuş beklemedim!