Mücadele gücü= Eriyen buz dağı

Maçtan önce herkesin kafasında 

"bir mucize olur mu ?" sorusu vardı. 

Ancak Mavi Beyazlı ekibin Anadolu Üsküdar maçında bıraktığı 2 puanla direk şampiyonluk ümitleri bir anlamda sona erdi.

Maç ile ilgili fazla söylenecek birşey yok. Artık sezonun ikinci yarısından beri aynı şeyleri yazmaktan maalesef bıkkınlık geldi. 

Üretkenlikten uzak. Sıkışan oyunu çözebilecek kilit isim yok. Skora reaksiyon gösteren oyuncu yok.

Kemal hoca geldiğinde ilk söylediğimiz savunma futboluna ağırlık veren öne geçtiği maçta arkaya yaslanan bir felsefeye sahip olduğuydu. 

Nitekim bu maçta kafamızdaki öngörülerle örtüşen bir senaryo yaşandı...

Kemal Kılıç kariyeriyle saygı duyulacak bir isim. Ancak birisinin Kemal hocaya takımın savunma zaafiyeti olduğunu ve bu takımın savunma yapmaya çalıştığı takdirde rakibe çok rahat pozisyonlar vereceğini anlatmalı. 

Ayrıca takımı geriye çekerseniz zaten baskı kurmakta ve pozisyon bulmakta zorlanan bu takımın kazanma ihtimali iyiden iyiye düşecektir. 

Oyuncu özellikleri göz önüne alındığında BB Erzurumspor topu kendi kalesinden hatta yarı sahasından ne kadar uzak tutarsa o kadar avantajlı olur. Çünkü boş alan bırakan ve rakibe rahat oynama şansı veren bir takım var. 

Takımın orta sahasına baktığımızda en kreatif oyuncusu Fatih Gül!

Eğer BB Erzurumspor bir üst lige çıkmak  istiyorsa  Fatih'ten en yüksek verimi almanın yollarına bakmalı. Yoksa zaten kısır olan ön bölgedeki sorun her hafta yaşanmaya devam edecektir. 

Play Off'a kadar oldukça uzun bir süre var. 4 haftalık süreç teknik ekibin takımı tanıması açısından oldukça uzun bir süreç...

 Ancak geçen haftada söylediğim gibi ilk iş mutlaka oyunculara özgüven aşılamak olmalı. Çünkü her hafta buz dağı gibi eriyen bir  mücadele ruhu var.

Taraftar her maç sonu  Nobre'ye methiyeler diziyorsa bunun sorumlusu kadrodaki diğer oyunculardır.

Kötü oynayabilirsiniz Puanda kaybedebilirsiniz...Ancak mücadele etmemezlik yapamazsınız! 

Eğer mücadele etmezseniz; Şehire yönetime ve kendinize ihanet etmiş olursunuz.

Bu şehir bir çok kez kendi kalesine gol atan futbolcusunu gösterdiği mücadeleden dolayı alkışlamıştır. 

Ancak maalesef gelinen noktada takım olarak, ligin bitimine uzun bir süre olmasına rağmen kafa olarak tatile çıkmış bir hava var. 

Kemal hoca kariyerine bir başarı daha eklemek istiyorsa psikolojik faktörleri çözmesi gerekir. Yoksa sezon başından beri gördükki her hafta kadrodaki isimler değişsede ne futbol olarak ne mücadele olarak değişen hiç birşey yok.

Bu durum futbolun sadece ayaklarla oynanan bir spor olmadığı gerçeğini  gözler önüne seriyor.

Bu arada naçizane bir tavsiye;

Play off gerçeği ile şu an karşı karşıyayız.

BB Erzurumspor mutlaka bu gruptaki hatta diğer gruptaki muhtemel rakipleri teknik ekipten birilerini görevlendirerek mercek altına almalıdır.

Eğer rakipleri yeteri kadar tanımayıp ciddiye almazsak herşey başlamadan biter...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • koksal demir 01 Ocak 1970 02:00

    bu takımı bu hale getiren in bizimle oyun oynayıp bu şehrin hayallerini yıkanan allahim kahretsin birde kaleci bozuntusu ahmet rabbimiz belani versin taktin bizi

  • Orhan 01 Ocak 1970 02:00

    A. Üsküdar zayıf bir takımdı ancak, BB Erzurum bu maçı kazanamadı, kalecinin hatasından kaynaklı bir gol kazanmasına rağmen, defansı boş bırakması neticesinde basit bir gol yedi. Bu saatten sonra Play off için hazırlanmalı ve planlar bunu üzerine olmalıdır, çünkü çok zorlu maçlar olacaktır. Erzurum seyircisi centilmence takımını desteklemelidir, aynı centilmenliği Futbolcularda göstermelidir, pres yapan bir takım oluşturulmalıdır, oyuncuların gayreti ancak iyi bir taktik anlayışla değer kazanacaktır, Nobre nin profosyonel anlayışı ve oyun bilgisi her maçta kendini göstermektedir ancak maç kazanmak için tek başına yeterli değildir. Erzuruma iyi bir oyun kurucu ve kaleci çok yararlı olacaktır.

  • Şenol KOÇAK 01 Ocak 1970 02:00

    Taraftarların inandığının yarısı kadar futbolcular inansa...

  • Vedat Karataş 01 Ocak 1970 02:00

    Hoca gitsin diye girtkak patlatan bindirilmiş kıtalar anlasın. Kovulmuş hocayı kurtarıcı sanmak akıl işi değil. Engin ve Fahri'yi gönderen yönetici kafası bu idi bilmediğini bu sonuçla tescillemiş oldu. 4 hafta sonra istifa etmezse bu sorumlular seyirci hesabını sorar.