Kredi kapısı açık!

Bu stadda Erzurum ile Beşiktaş’ı izleyeli yıllar olmuş. O son maçı dün gibi hatırlıyorum. Yine bir gece maçıydı ve o gün hakem de Ünsal Çimen’di. Beşiktaş’ın sembol isimlerinden Vedat Okyar ağabeyle yanyana izlemiştik o maçı. Hüriyet’te yazıyordu ve hayranlık duyduğum en sevdiğim yazarlardandı.  İşte tıpkı dünkü maç gibi Ahmet Dursun’ların, Oktay’ların oynadığı o karşılaşma da Beşiktaş’ın 3-1 üstünlüğüyle son bulmuştu. Rahmet istedi çok sevdiğim o spor ve yazı adamı. Allahım rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.  

***
İlk yarısı başka diğer yarısı başka bir maç oldu. Taraflar sanki 45 dakikaları paylaşmış gibiydiler. Birinci yarısı Erzurum’un, ikinci yarısı Beşiktaş’ın sahiplendiği bir maç oldu. Taraflar o kendilerine tahsis edilen 45’er dakikaları gönlünce değerlendirme konusunda sanki de özgür bırakılmışlardı. Erzurum ilk yarının kaymağını Scuk ile 1 gol atarak yemeye başlamıştı bile. İkinci, üçüncü, hatta dördüncü goller için de fırsat yakaladı ama ister şans deyin ister beceriksizlik, soyunma odasına o 1 golün avantajı ile girdi. Sanmam ki Beşiktaş bu sezon bir daha bu kadar dünkü maçta kaldığı kadar aciz durumda kalsın. Erzurum ikinci golü atsaydı eğer, inanıyorum ki peşine üçüncüsü gelecekti. Kaçarı yoktu çünkü. Öyle bir maçtı.. Biri yiyor, biri bakıyordu. Kıyamet de zaten ondan koptu!

***
İkinci yarı Beşiktaş’ın yarısıydı. Artık devre arasında Şenol Güneş oyuncularına ne yedirdi, içirdiyse bambaşka bir Beşiktaş sahadaydı. Birinci yarıya oranla topa daha çok sahip olan ve o topu doğru kullanmaya başlayan Beşiktaş, Gökhan ile eşitlik golünü bulunca ikinci gol için heveslendi. Oyuncu değişikliklerinin rolü de oldu tabii i. Daha dinamik oyuncular sahne almıştı. Birinci yarıda Erzurum’un yapamadığını Beşiktaş yaptı ve çok geçmeden ikinci golü buldu da maçı kazanma yüzdesini de artırmaya başlamış oldu. Üçüncü gol maçın kırılma anıydı ve sonradan oyuna giren Erhan, Kone ve Thy’nin yapacak hiçbir şeyi kalmamıştı. 

****
Bir defa şunu söyleyelim ki tıpkı Konya maçında olduğu gibi bu maçta da Erzurum yenilmesine rağmen seyircisine mahcup olmadı. Seyircisinin yüzünü kara çıkartmayan bir oyun sergileyen Erzurum’a, gördüğüm kadarıyla taraftarın sınırsız bir kredisi var. Katar kredisi gibi. Doğrusu da odur zaten. Bu kente yıllar sonra süper lig mutluluğunu yaşatmış olan hocası ve futbolcusuyla bu ekibe kimse hesap soracak ya da burun kıvıracak hakkı kendinde bulmamalıdır. İnanıyorum ki bu takım özellikle ilk yarıdaki gibi oynamayı devam ettirirse ve bunu biraz daha 90 dakikaya yayarsa çoğu takımın çekeceği var demektir. Şu anda tek sorun, oyun devamlılığının olmaması. Aynı oyunu fazla yayamaması. Aras akıyor, göz bakıyor. Erzurum, Mehmet hocanın oyuncuları yüzünden çok takımın yenilse bile ağzından burnundan getirecektir. Belli mi olur. Beşiktaş’a karşı yapamadığı patlamayı bakarsın Rize’ye karşı yapar mı yapar. Hepinize mutlu, huzurlu bayramlar..
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Dadaş osman 01 Ocak 1970 02:00

    Acil 2 stoper sağ sol bek ve 10 numara lazım alınmazsa takım ilk yarıda düşer iki sol ayaklı adamlar stoper oynuyor biri sol bek menşeili ( leo) diğeri ağır vasıta (lolkman) bu takım çok gol yer Ve fazlasında atamaz

  • M. Necati Güngör 01 Ocak 1970 02:00

    Futboldan pek anlamam ama. Çok güzel bir maç yazısıdır. Tebrikler vedatcığım.