Kadir Hoca (Kadir Koşan)

Kimin, nerede, ne zaman, ne şekilde öleceği hayatın sırları içerisindedir. Duyduğumuz bir vefat haberi ile bu sırdan haberdar olur ve hayatın değişmez gerçeği olan ölümün korkutucu ve ürpertici yüzü ile karşılaşırız.

Sözün bittiği bu ilahi gerçek karşısında makamın, mevkiin, gücün, paranın, statünün hiçbir şey ifade etmediğini bir kez daha görür, fani dünyanın bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu hatırlar, hayırlı işlerle uğraşıp, anlamlı bir hayat yaşayıp ve kubbede hoş bir sada bırakmanın tek çıkar yol olduğunu idrak ederiz. 

Ölen kişi, hatıralarımızın olduğu, sevdiğimiz, tanıdığımız, bir yakınımız ve arkadaşımızsa hissettiğimiz duygularda bir o kadar canımızı yakar.

Hayatın akışı içerisinde  ölümün hissettirdiği acıyı tatmayan  kimse var mı ? bilmiyorum . Defalarca  yaşamış olduğum bu derin sızıyı  bu hafta ebedi aleme uğurladığımız değerli arkadaşım, kardeşim Kadir Koşan Hoca’nın vefatı ile hissettiğimi söyleyebilirim.

Kadir Hoca ile arkadaşlığımız, 1981 yılında  Meslek Yüksek Okulu’nda öğretmenlik yaptığımız günlerde başlamış son  on üç yıldan beri de Erzurum Kalkınma Vakfı’nda birlikte çalışmış ,şehrin yığılmış sorunlarına birlikte çareler aramış ve reçeteler sunmuştuk.

Sosyal hayat içerisin de insanları tanımlarken: dost, arkadaş, ağabey, kardeş(gardaş) gibi kavramları kullanırız. Şunu itiraf etmeliyim ki bu kavramlarla  bütünleşen insan sayısı toplumda pek azdır.

Bilindiği gibi Erzurum, dadaşlar diyarı olarak bilinir. Dadaş kelimesi “Büyük erkek kardeş” manasında bir hitap tarzı olarak kullanıldığı gibi içerik olarak, yüksek karakterli, erdemli, mert, elinden ve dilinden emin olunan “numune-i misal” bir kişiliği ifade eder. 

Kadir Hoca’yla aramızda fazla bir yaş farkı olmamasına rağmen kendisine “Kadir Ağabey” derdik.



İşte bu tanımlamalar doğrultusunda bir değerlendirme yaptığımda “ağabeyi “ kelimesinin Kadir Hoca’da tam karşılığını bulduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.

Dadaşlık tanımının günümüzdeki nadir örneklerinden biri olan Kadir Hoca,vatan aşkı ile yüreği yanan ,sorumluluk bilinci yüksek ,dürüst, çalışkan ve ilkeli bir ağabeyimizdi.

Erzurum onun kara sevdasıydı diyebilirim.

Ülkenin dertleriyle dertlenen, öğrencilerine kol kanat geren, dostlarına karşı vefalı bir insan olarak tanıdığımız Kadir Hoca son birkaç yıldır ciddi bir hastalığa yakalanmıştı. 

Kendisini bitkin bırakan bu  hastalıkla mücadele ederken bile yapılan toplantılarda aktif görevler üstlenmiş, görev almıştı.

Tedavisi için önce Bursa ’ya, daha sonra Ankara’ya gitmişti.

Ankara’da ziyaretine gittiğimde hastalığı hakkında rahatlatıcı bilgiler almış ve sevinmiştim.

İlerleyen zamanlarda telefonla görüştüğümde sesinin gittikçe zayıfladığını hissetmiş olsam da, onun bu hastalığı atlatacağına olan inancım tamdı. Ne  yazık ki kader, insanın arzu ettiği şekilde ağlarını örmüyor. Neticede hoca bu hastalığı yenemedi ve daha çok hizmetler sunacağı bir yaşta aramızdan ayrıldı.

Allah’ın kendisine takdir ettiği ömrü elinden geldiği kadar güzel kullanmaya gayret eden Kadir Hoca, sahneyi ömrü terk ederken ,Erzurum  has bir dadaşını, bizler candan bir ağabeyimizi, öğrencileri müşfik bir hocalarını, arkadaşları vefalı bir dostlarını kaybetti diyebilirim.

Tabutunun altına gönül rahatlığı ile girip, helallik verdiğimiz Kadir Hoca’mıza Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailesine taziyetlerimi sunuyorum. Makamı Cennet Olsun…

Erdal Güzel Ocak/2018
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.