Hepimiz birinci derecede kusurluyuz

Sebahattin Yılmaz…  O Erzurumlu bir gazeteciydi… Yıllarca bu kent için haber peşinde koştu. Ancak şartlar O’nu Van’a savurdu.  Ekmeği uğruna gittiği  Van'ın 'Sebo Dayısı'ydı…

Sebahattin Yılmaz denilince aklıma ilk; onurlu duruşuyla severek yaptığı muhabirlik gelir.

Erzurum’da olsun, Van’da olsun Sebahattin Ağabey ile uzun yıllar birlikte görev yaptık….

Van'daki meslektaşlarımızın 'Sebo Dayı' dedikleri Sebahattin Yılmaz’ı, ölüm çok sevdiği mesleği uğruna 9 Kasım 2011 günü 5.6 büyüklüğündeki Van depremi sırasında yakaladı.

Yüzlerce can alan Van depremi bizi de çok sevdiğimiz; canımız, ağabeyimiz, kardeşimiz Sebahattin Yılmaz'dan ayırdı.

O ekmeğinin hatırı için Van'a gitmişti…

O, bizim camianın en vefalı isimlerinden biriydi…

Önceki gün ölümünün birinci yıldönümüydü…

Van’da meslektaşları tarafından anıldı…

Yine aynı depremde birlikte can verdikleri mesai arkadaşı Cem Emir ile birlikte Tunceli’de anıldı…

Gelin görün ki; Erzurum’da onu hatırlayan kimse çıkmadı.

Sözde meslek örgütüyüz diye  büyük büyük levhaları ve uzun uzun isimleri olan cemiyetlerden çıt çıkmadı.

Ne gelin bir tören yapalım dediler.

Ne de gelin Asri Mezarlıkta mezarı başında bir Fatiha okuyalım dediler.

Kimse kusura bakmasın, hepimiz suçluyuz…

Cep telefonlarından festival kutlamaları, cenaze mesajları çektiren sözde duayen ağabeylerimiz,

Biz gazeteciler adına sorumluluk aldığını iddia edenler, mangalda kül bırakmayan gazeteciler…

Meslek adına gazete çıkarmaya, dergi çıkarmaya gelince, koşanlar… koşturanlar… Hepimiz suçluyuz, suçlusunuz beyler…

Sebahattin Yılmaz, bu meslek adına bir kare fotoğraf için, hayatını kaybetti…

Vanlılar O’na bizden çok sahip çıktı…

Vefa gösterdi…

Sebahattin Yılmaz’ın ismini bir caddeye verdiler.

Aynı anda birlikte görev başında yaşamını yitiren diğer meslektaşımız Cem Emir, Tunceli'de anıldı.

Yine Van’da ismini caddeye verdiler…  Hozat İlçesinde iki parka adı yaşatılıyor.

Erzurum’da ise bırakın adını caddeye sokağa vermeyi, Sebahattin Yılmaz'ın mezarı başına bile  bir alüminyum levha dikemedik…

Yazıklar olsun bize…

Bin 500 kilometre uzaktan İzmir’den Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Sayın Atilla Sertel,

Ankara’dan Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, anma mesajı yayımlarken…

Biz Erzurum’da ne yaptık!..

Bu yazıyı  Şair Elvan Meral'in dörtlüğü  ile noktalıyorum:

'Çıkarın maskeleri, herkes rengini bulsun

Kim gerçek, kim sahte yüzlü, belli olsun

Boş bakan sahte gülüşler, sözde dostun

Susun yeter, bahsetmeyin vefadan bana '
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Zeynep Çoban 01 Ocak 1970 02:00

    Vefadan bahsedene bakın :-)

  • Hikmet YILDIZ 01 Ocak 1970 02:00

    Sabahattin ile Erzurum Lisesi`nde birinci sınıfta birlikte okuduk. Sonra yollarımız ayrıldı. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun.

  • Serap Durmazpinar 01 Ocak 1970 02:00

    Tanidik simalar silinse de zamanla / ugrasa da zaman asimina sevgiler / elde birtek vefa kalsa da o yeter / hala tasa kazinmis dostluk varsa eger! Serap D.K. Dostluk ta vefa da toz olup uçmus meger! :( Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France

  • Mevlüt İnce 01 Ocak 1970 02:00

    Cem BAKIRCI kardeşim...kutluyorum....emektar bir muhabir olarak, bu kadar güzel olur...Sebahattin Yılmaz, benim liseden arkadaşımdı...Allah rahmet eyllsin çok değerli bir Erzurumlu olarak dediğin gibi vefalı inandı....